01 Ekim 2014, 10:08
|
Mesaj No:66 |
Durumu: Medine No : 38986 Üyelik T.:
10 Şubat 2014 Arkadaşları:3 Cinsiyet:Erkek Memleket:Karaman Mesaj:
164 Konular:
25 Beğenildi:76 Beğendi:68 Takdirleri:340 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: Aşk'a Aşk'la Aşk'ta Yolculuk/Ali Parlak GÖLGE Zamansızlık... Mekansızlık… Hiçlik… Zaman yoktu, mekan yoktu, yok dahi yoktu. Sadece O vardı… Kendi kendine… Başka yok… İlla O… (Hala da öyle ama orasını karıştırma, ne ben anlatabilirim, ne sen anlayabilirsin.) İlla ene diyordu… İlla ente’nin zuhuru için, Ez Zahir esmasının tecelli etmesi gerekiyordu. Bir nur parıldadı, şimşek misali… Bir an’da oldu her şey… Öyle bir nur ki, tüm esmaları gösterecek… Ama kimse göremedi bu nuru… Çünkü bir şeyin bilinmesi için, o şeyin zıttı gerekliydi. Ez- Zahir tecelli edince, nur açığa çıktı tüm güzellikleriyle. İşte bu nura bir isim verildi, ya da ismiyle müsemma o ismi kendisi alıverdi o anda. O isim mi? Muhammed…(sav) Evet o nurun ismi Muhammed(sav) idi. Tüm güzellikleri kendinde toplayan, güzelliklerin ilham aldığı bir nur. Nur-u Muhammed… O’ndan gelmişti, yine O’na dönecekti. Ama O’nun bilinmesi gerekti. İşte onun için O’ndan gelmişti övülmüş olan. Daha olmadan övülmüştü O’nun tarafından. Ama o nuru kim bilecekti? Yine Kendisinden başka… İşte ondan sonra o nur ile açığa çıktı, gölge… Gölge var oldukça, sağdan sola- soldan sağa secde edip duracaktı… (Bk. Rad Suresi 15) Gölgenin zuhuru, Nuru Muhammedi’nin de görünmesine sebep oldu. Belki bazı insanlar o gölgeye kötülük diyecekti, razı olmayacaktı ama olsun. O gölgeler olmasa güzellikler nereden bilinecekti ki… Gölge sayesinde bilinecekti tüm güzellikler... Devam edecek inşallah… Ali Parlak [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ O'nunla var ol var olacaksan, Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan... |
| |