Dijital Müslümanlık
Dijital Müslümanlık Faruk Beşer
Sınıfta ders anlatırken bir kız öğrencimin, aklı başka şeyde, dalgın gözlerle beni izlediğini ve dudaklarının kıpırdadığını görünce dikkatimi çekti. Parmağında bir zikirmatik vardı ve arada bir, belli ki sayı kaça ulaştı diye bakıyordu. Sordum. Salavat çektiğini söyledi. Anlaşılan taksimde kendisine düşen miktarı tamamlamaya çalışıyordu.
Bir yazar Allah'ın isimlerinin sayısal değerlerini çıkarmış ve bu isimlerdeki sırların çeşitli ihtiyaçlarımızın giderilmesi için Ebced'e göre hesaplanmış kendi sayısal değerleri adedince okunmasını tavsiye ediyordu:
Sağlıklı bir ömür için el-Vâsi,
İyi bir idareci olmak için el-Vâli. (Allah'ı bir ilin valisi gibi mi düşünmüş?),
İyi bir iş kurmak için, el-Hakîm
Zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak organize olmak için el-Kayyûm
Eksik olan bir şeyi tamamlamak için el-Mukît… iyi gelir, diyor, iş bu minval üzere sayıp gidiyordu.
Kendine güya 'Sufi Kanalı' diyen bir televizyon kanalı da sürekli bir dua kitabının reklamını yapıyor; baş ağrısı için dua, diş ağrısı için dua, kabızlık için dua, idrar kaçırması için dua… gibi, aklınıza hiç gelmeyecek şeylerle kitabın ne kadar faziletli olduğunu, alanların nasıl istifade ettiklerini anlatıp duruyor.
Bizim tavrımıza ters ama böyle denince aklıma gelen bir fıkrayı anlatmam, burada meseleyi birkaç sayfa yazıdan daha iyi anlatacak:
Vatandaş, bir hocaya gidip tavuklarının yumurtlamadığından yakınarak kendisine bir nuska yazmasını istemiş. Hoca nuskayı yazıp vermiş ve kümesin kapısına asmasını söylemiş. Adam yumurta ümidiyle hocanın dediğini yapmış, ama uzun bir süre geçmesine rağmen yumurta artışı olmayınca, hoca bize yanlış nuska mı verdi, diye merak edip nuskayı açmış, açmasıyla da şaşkına dönmüş. Çünkü yazdıklarında hoca: 'Nuskadan fayda geleceğine inananın anasına, babasına, sülalesine…' deyip aklına geleni kalaylıyormuş. Adam bozuntuya vermemiş. Bir süre sonra karşılaştıklarında hoca sormuş; nasıl, istifade edebildin mi, diye. Adam gayet sakin: Vallahi ben istifade edemedim ama sülalemde etmeyen kalmadı, demiş.
Meraklısı için not: Günlük dilde 'muska' denen şeyin aslı 'nuska'dır. Karadeniz Bölgesi'nde bu aslıyla kullanılır. Nesh kelimesinin anlamı yazmadır. Nüsha bir şeyin yazılıp çıkarılan kopyasıdır. Nuska da böyle bir kopya olduğu için ona 'nüsha' denmiş, sonra hafifletilerek 'nuska' halini almış. Bilgisayar dilinde kopyala/copy kelimesi karşılığında Arapçada 'nesh' kullanılır.
Şimdi tekrar o reklama dönelim, Ziya Paşa ne diyordu:
'Lanet ola ol mala ki, tahsiline ânın
Ya din ola, ya ırz'u namus ola alet'
Yani bir malı elde etmek için din, ırz ya da namus araç yapılıyorsa o mala lanet olsun.
Neyse…
Evrendeki sırlarla ilgilenen Okultizm'in bir dalı olan ve sadece sayısal sırları konu edinen Numoroloji denen bir bilimsiden söz edilir. Ama bunların her ikisi de sanırım bilim değildir, onun için bilimsi dedim.
Kâinatta her şeyin bir miktar/ölçü ile yaratıldığı malum. Belki bu anlamda bu bilimsiler bilime dönüşebilirler, bunu bilmiyorum. Sayıların bütün bütün anlamsız olduğu da hem akla hem vakıaya aykırıdır. Konu ile ilgili olarak din adına bildiğimiz ve sık sık tekrarladığımız kurallar ise şunlardır:
'Eşyada aslolan ibahadır, ibadette aslolan ise haramlıktır'.
Yani her hangi bir şeyin ya da eylemin haram olduğunu Şâri'/şeriat koyucu bildirmemişse o şey ya da eylem helaldir. Çünkü Allah kâinattaki her şeyi insan için yarattığını söyler. O halde haramlık arizîdir, ikincildir.
Ama ibadetler böyle değildir, onlar aklın ve bilimin konusu olmadıkları için ibadeti ancak Mabud koyabilir. Dinde Mabud'un elçisi olan Hz. Peygamber tarafından anlatılarak ya da uygulanarak gösterilmeyen hiçbir ibadet ihdas edilemez. Edilirse bunu yapan kimse kendini Mabud yerine koymuş olur. Bu anlamda o: 'Kim bu işimizde olmayan bir şeyi sonradan ihdas ederse o reddolunur' buyurmuştur.
İbadetlerde, kefaretlerde, hadlerde sayı, miktar, yer ve zaman tayin etmek de sadece Mabud'un hakkıdır. Hiç kimse, Hz. Peygamber'in öğrettikleri arasında yokken, şu zamanda, filan mekânda şöyle bir ibadet yapmak, şu kadar rekât namaz kılmak, şu zikri şu kadar sayıda tekrarlamak şöyle sevaptır, böyle faziletlidir diyemez. Derse çirkin bir bidat, hatta duruma göre belki de şirk işlemiş olur.
Şari'in, ibadetlerde bize verdiği sayılarla ilgili olarak ise gelecek yazımızda konuşalım inşallah.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]