Ne çabuk unuttuk, ne çok unuttuk... Dünya kalınası değildi, yeryüzünde karar kılamazdık ki. Geldik ve nihayet dönecek değil miydik? Şimdi hatırladığımız bu.. Ve hiç unutmayacağımız... Ne çok unuttuk, ne çabuk unuttuk Bizden önce gelenleri ve bizden önce gidenleri Güzel atlara binip giden güzel insanları Sırf ölümünü güzel eylemek için yaşayanları Ölümünü 'düğün gecesi' gören güzel bakışlıları Ne çok uyuduk göklerden habersiz. Ne çok unuttuk semaya yüz dönmeyi Ayağımızı yere sabit belledik Elimizdekileri sahiplendik Değil elimizdekilerin, elimizin bile elimizde olmadığını hatırlamak zamanı şimdi. Çok hatırlamak ve çabuk hatırlamak zamanı. Unuttuk; dünya bir gölgelikti oysa Yolcu olduğumuzu unuttuk, yolumuzun buradan geçtiğini sadece Sadece uğradığımızı şu dünyaya Yükümüzü yeğni tutmayı bilemedik. Biriktirdik, çoğalttık, artırdık ve saydık Geriye ne kaldı? Şimdi hatırladık Sermayemiz yokluktu, servetimiz acizlikti Şimdi hesapladık. Unuttuk, Yüzümüzde Rahmanın nakşı vardı
Gözümüzde Cemalin bakışı vardı
Gönlümüzde Bekanın aşkı vardı
Şimdi, yüzümüz yerde kaldı
Gözümüz yaşta kaldı
Gönlümüz darda kaldı
Hatırladık ve anladık ki,
Bu dünyanın ötesi vardı
Gelin, burada kalmayalım. Yüzümüzü Rahmanın vechine döndürelim,
Gözümüzü Gufranın tecellisine çevirelim,
Gönlümüze 'neylerse güzel eyleyen' Mevlamızın tesellisini devşirelim.
Hatırlayalım, hatırlayalım ki,
'Hatırlamaya değer bir şey bile değil'ken
Yüze geldik, varlığa vardık, dile geldik, ışığa vardık
Kimsenin bizi bilmediği, kendimizi de bilmediğimiz
Derin bir unutuştan alındık
Hatırlandık, hatırı sayılır olduk.
Fakat ne çok unuttuk ve ne çabuk unuttuk
Unutuşun çocuğu olduğumuzu
Varlığın uçarı kuşu olduğumuzu
Kanatlarımız olduğunu,
yerde kalanlardan ve arza bağlananlardan uzakta
Kaderimiz olduğunu
Gelip gitmenin, konup göçmenin,
Ondan gelip Ona gitmenin
Ne güzel olduğunu
Hatırlayalım hatırlayalım ki
Unutuştan alınmış
ve çokça unutmuştuk
Unutmayalım ki Hep hatırlandık, hep hatıra kaldık İşte o zaman enkaz altından çıkarabiliriz ruhumuzu Ve o zaman yüreğimizdeki yangın yeri İbrahimvari bir gülşene döner Ve biliriz ki, Mazlumlar mahzun olmazlar
Masumlara hüzün erişmez asla
Ve korku yoktur şehidlere...
Senai Demirci