Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16Haziran 2007, 22:25   Mesaj No:2

neslihan

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:neslihan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 138
Konular: 16
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: Evliya nasıl tanınır, vasıfları nelerdir?

Mürşidin vasıfları
Eski mürşidlerin vasıflarından birkaçı şöyledir:
1- Lüzumlu akaid ve fıkıh bilgilerine vâkıf idiler. Fıkıh bilmeyen evliya olamaz.

2- Hep güler yüzlü olup, bir anne şefkati ile talebeyi terbiye ederler idi.

3- Hiç bir talebenin parasında gözü olmazdı. (Allah’ın evliyası, cömertlik ve güzel ahlak üzere yaratılmıştır) hadis-i şerifine uygun vasıfta olup, talebelerine elinden gelen yardımı yaparlar idi.

4- Talebelerinin sırlarını gizli tutarlardı. (Seçilmişlerin kalbleri sırların mezarıdır) denirdi.

5- (Üstada da, talebeye de saygılı olun) hadis-i şerifine göre merhametli ve tevazu sahibi idiler.

6- (Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır) mealindeki âyet-i kerime mucibince ilimleri ile büyüklenmezlerdi.
İlmi ile mağrur olanlar, ilimleri az olanlardır. Az bir şey öğrenince her şeyi öğrendiklerini zannederler. Fazla bilgi sahibi olanlar, ilmin sınırsızlığını ve sonuna ulaşmaktan aciz olduklarını bildiklerinden tevazudan ayrılmazlar. Zaten âlim, bilmediklerinin bildiklerinden çok olduğunu bilen zattır.

7- Bilmedikleri olursa, “Bilmiyoruz” demekten çekinmezlerdi.
Peygamber efendimiz de, bütün yaratılmışların en üstünü olduğu halde, (Bilmiyorum, Cebrail aleyhisselama sorayım da öyle cevap vereyim) buyurmuştur. Hz.İbni Abbas da (Bilmiyorum diyemeyen helak olmuştur) buyuruyor.

8- Malayani, yani boş konuşmazlardı.

9- Talebeleri de üstün kimselerdi. Her talebe, Allahü teâlânın sevgisi ile ve Onun sevgisine kavuşmak arzusu ile yanardı. Bilmediği, anlayamadığı bir aşk ile şaşkın haldeydi. Uykuları kaçar, gözyaşları dinmezdi. Geçmişteki günahlarından utanarak başını kaldıramaz, her işinde Allah’tan korkar, titrerdi. Allahü teâlanın sevgisine kavuşturacak işleri yapmak için çırpınırdı. Her işinde sabreder ve affeder, her geçimsizlikte, sıkıntıda kusuru kendinde görürdü. Her nefeste Allah’ı düşünür, gaflet ile yaşamaz, kimseyle münakaşa etmezdi. Bir kalbi incitmekten korkar, kalbleri Allahü teâlânın evi bilirdi. Eshab-ı kiramın hepsini, “radıyallahü teâlâ anhüm ecmain” diyerek iyi bilir, hepsinin iyi olduğunu söylerdi.

10- İlmi ile amil idiler. Yani bildikleri ile amel ederlerdi. Bildiği ile amel etmeyen, kendi görüşünü din gibi ortaya atan ve bölücülük yapanlar kötü âlimlerdir. Kötü âlimler Kur’an-ı kerimde (Kitap yüklü merkebe) benzetilmiştir. (Cuma 5)

Bilin ki, evliyada üç alamet bulunur:
Biri, görenin gönlü, hep ona mail olur.

İkinci alameti sohbetten anlaşılır,
Her ne dese, dinleyen sözüne kail olur.

Üçüncüsü şöyledir, onun cümle azası,
Dinin edepleriyle, her zaman âmil olur.

Evliyayı sevenler ona gönül verenler,
Sayısız nimetlere şüphesiz nail olur.
Basireti açılır, gafleti zail olur.

Üveysilik nedir?

Peygamber efendimiz veya evliyanın ruhları ile terbiye edilene üveysi denir.
Kitaplardaki bilgiler şöyle:
Evliyadan birine üveysi olmak için her gün tenha bir yerde iki rekat namaz kılıp, bir Fatiha okuyup, sevaplarını onun mübarek ruhuna göndermeli, bir müddet onun ruhunu düşünmeli. Birkaç gün sonra onun üveysisi olunur. (Dürr-ül-mearif)

Evliyadan birinin üveysisi olmak için tenha bir yerde iki rekat namaz kılıp, sevabını o velinin ruhuna gönderip ruhunu düşünerek beklemelidir. (Makamat-i Mazheriyye)

Üveysi olmak için itikadın düzgün olması ve dinimizin emirlerine uyulması gerekir. Ayrıca, çok sevmek de şarttır. Böyle bir kimse, istediği velinin üveysisi olabilir. Üveysi olan da, o veli tarafından terbiye edilerek yükselir.
İmam-ı Rabbani hazretleri gibi Resulullah efendimizin vârislerinden birine üveysi olan, aynı zamanda Resulullaha da üveysi olmuş olur.
Alıntı ile Cevapla