Cevap: Said Nursi’nin sepete sığan hayatı çok şey anlatıyor Zübeyir Ağabey Urfa Islahiye postahanesinde memurken doğulu bir müdürü varmış. Onunla araları iyiymiş. Birgün Zübeyir Ağabeye Dersim olayının feci sahnelerini kadın ve çocuklara yapılan eziyetleri kurşuna dizilip süngüden geçirilişlerini sonrada nehre atıldıklarını anlatmış.
Zübeyir ağabey bir defasında Emirdağda Üstadı faytonla gezmeye götürürken,bu olayları tafsilatıyla anlatmış Üstad önce dinlemiş birşey söylememiş. Bir tepeye doğru çıkmış. Evradını okumaya başlamış Aradan bir iki saat geçtikten sonra birden kızgınlıktan siyah bir bulut gibi gür bir sesle:
" Zübeyir! Gel otur şuraya bakalım" demiş. Sonra da devam etmiş:
"Doğru söyle seni benim kuvve-i maneviyemi kırmak için birileri casus olarak mı yanıma gönderdiler ?Söyle sen casus musun ?"
Bunu üst üste basa basa o kadar çok tekrarlamış ki Zübeyir ağabey her defasında "Hayır üstadım tövbe Estağfurullah" dedikçe "Peki bunları bana niçin anlattın" demiş. Zübeyir ağabey o kadar sıkılmış,bunalmış ki içinden ölüpte kurtulmak geçmiş.
Sonra üstad bir kenara çekilip bir müddet durmuş sakinleştikten sonra eski munis hali ile
"Kardeşim ihtar var" demiş "Sen bilmeden yapmışsın affedildin " O zaman sanki dağların yükü Zübeyir ağabeyin üzerinden kalkmış adeta cendereden kurtulmuş.
Zübeyir ağabey bu olayı yorumlarken derdi ki:
Onların bu şekavetlerini, cinayetlerini anlatmak bizden çok onların hesabına geçiyor, bizim maneviyatımızı şevkimizi kırıyor, söndürüyor
{ Nurun büyük kumandanı kitabından } |