[Mihrinaz]

Hayatın Sırrı:ARAPça!!!!

Selamullahi Aleykum!

Arapçayı nasıl tanıdın nasıl öğrendin hiç sıkılmadın mı, harbi mi? Yani 8 senedir okuyor musun sen bu dili? Delirmedin mi yahu? Zor değil mi? Sıkıcı mı? Bıktın di mi? Yok artık?! Hadi canım! Arapça’ yı bu kadar sevdin mi ??

Merhabalar : )

Kendimi tanıtayım sizlere, adım Rabia, Arap Dili ve Edebiyatı okuyorum, son sınıfım, tabi ki Arapça için değil Üniversite için son 4 yılı amatör 4 yılı profesyonel olmak üzere 8 yıllık Arapça eğitimim var, sorun bana Arapça da tam oldunuz mu diye, tabiki hayır, o kadar geniş bir derya ki, o kadar güzel, bırakmak istemediğiniz bir çocuk ki, anlatamam, çok peşinde koştuk Arapçanın. Tabi ki nazlandı, ama yılmadık hep koştuk, bazen düştükte, yeter be! dediğimiz çok oldu, ama bugünlere geldik Elhamdulillah..

İmam Hatip mezunuyum, ortaokulda’ ykene Arapçayı ablamdan biliyordum az çok, ama ‘amaaan uğraşılır mı bununla?’ diyordum. Sonra kısmet oldu İmam hatip’ e başladım. Arapça dersiydi, hocamız derse girdi, Arapçanın önemini anlattı, ve şöyle söyledi; ” Çocuklar, Arapça aşık olunmak istenilecek bir dildir. Kur’an’ın, Peygamberin dilidir, siz bu dili ne kadar severseniz, bu dilde sizi çok sever… ” Tabi o zaman bana bu sözler yapmacık geliyordu Zaman geçtikçe bu sözler kulağımda çınladı ve ben gün geçtikçe sarıldım Arapçaya, ben ona gittikçe o bana daha çok geldi, ve bu günlerdeyiz…

İmam Hatip bitti, sonra üniversiteye geldik. Bir üniversitede hazırlık bölümünü okudum ve işte kendimi bulduğum, Arapçaya sevdalandığım günler bu günler oldu, gün geçtikçe daha çok sarıldım, ve bugünlerdeyim hamdenlillah

Tabi sadece okula gidip gelmekle bu dile aşık olmadık, birçok faliyetler yaptık, bir çok konferansa etkinliklere katıldık, öğrenciler olarak Arapça adına enfes faaliyetler yaptık… Gün geçtikçe öğrendik, adeta bir bebek gibi gün geçtikçe büyüdü arapça, gün geçtikçe hatta dakikalar geçtikçe yeni kelime öğreniyor hatta ve hatta kelime üretiyorduk, sonra öğrendik ki Arapça Arapça değil, Sn. Ammar Yağcı’nın deyimiyle RAB’ çaymış… ARAPça oldu ARABça..

Tabi ki her Arapça okuyan öğrenci gibi benimde aklımda oluşan bir soru vardı..

“ Arapça öğrenmek için yurtdışı gerekli mi? “

İmam Hatip yılları sonrası 1 yıllık Arapça hazırlık okuduktan sonra bu soruyu az düşünmedim değil, fakat daha sonrasında bunun için erken olduğunu düşünerek bu soruyu artık kendime sormaktan vazgeçtim…

Şimdilerde ise bu soruyu tekrar kendime soruyorum, ‘Dil için Arap ülkesine gider misin Rabia?’ diyorum, sonra hemen cevabımı veriyorum. Diyorum ki; ‘Hayır, yurt dışına gitsem gitsem gezmek için giderim Arapça için gitmem…’

Bunun sebebi ise şu, tabi ki bir dili öğrenmek sadece harfleri birleştirip kelimeleri okuyup, cümle kurup konuşmaktan ibaret değil. Bir dili öğrenirken, o dilin kültürünü öğrenmiş olursunuz, bir dil öğrendiğinizde, bir insanı tanımış olursunuz nitekim büyüklerimizin de sözünde böyledir “ Bir dil bir insan “… Neden yurtdışına gitmem’e gelince, şöyle ki; artık Türkiye Arapçada iyi yerlere geliyor, aldığım eğitim ve de almaya devam edeceğim eğitim, yurtdışında alacağım eğitimle tabi ki birebir değil. Ama en azından müsavi ölçülerdedir. Düşünüyorum, yurtdışı serüveni 2 ya da 3 ayla olabilecek bir şey değildir, gittiğimiz de en az 1 yıl kalabilmemiz gerekmektedir, maddi manevi her şeye baktığımda Türkiye de kalıp bu dili okumam bu dili öğrenmem, bu dili öğretmem çok daha üstte kalıyor.

Bunu bana “ Arapçayı nasıl öğrendin ?” diye soran herkese söylerim, “ Arapça en başta benim için bir damla suydu, ama şimdi bırakın bir damlayı, o benim için bir okyanus, kalbimi taa en derinde fethetmiş bir ordu, kendisinden asla vazgeçmeyeceğim tek dil.”

Arapça herkes tarafından konuşulabilen bir dil, Arapça vazgeçilmezin dili Kur’an’ın peygamberin dili, atalarımızın, ninelerimizin, ecdadımızın dili, nitekim bizim dilimiz, öz dilimiz..

العربية هي الحياة

العربية سر الحياة

alıntıdır.....