28 Eylül 2008, 23:09
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5587 Üyelik T.:
05 Aralık 2008 Arkadaşları:14 Cinsiyet: Memleket:İstanbul Yaş:35 Mesaj:
2.537 Konular:
2038 Beğenildi:116 Beğendi:0 Takdirleri:270 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Bir genç ve dava.. Bir genç ve dava.. BİR GENÇ VE DAVA
Bir genç gördüm
Siması diğerlerinden farklıydı
Mahzun bakışı, titrek sesi
Yalnız olmadığının işaretçisiydi
O yürüdükçe
Yer ve gök ona selam duruyor sanki
Komutanı yerlerin ve göklerin
Selamımı neden sonra aldı, çünkü dalgındı
Yanına sokuldum
Sen nereden gelirsin, nereye gidersin
Rehberim, bu kainatin efendisi onu izlerim.? Dedi
Farkına vardım, o an
Duruş, bakış, heybet, haşyet
Birleşmişti bir bedende ve karşımda duruyordu
Ses tellerindeki türküye meftun oldum
Evlat sen bu alemdesin ama başın başka alemde
Söyler misin sen ne yaptın da farklı oldun
Bana sırrını öğret
Her şey bana olduğu kadar sana da yakın
Önemli olan fark etmek dedi ve devam etti
Dokuz ay seni taşıyan
Ana
Şimdi ağır mı geliyor sana...
Emanet olarak verilen
Hanım
Evladının anası ve cennet ayakları altında unutma.
Açların halini anlamak için verilen
Oruç
Sekiz çeşitle açılmaz...
Miraçtan getirilmiş kutlu hediye
Namaz
Ama ülfetle kılınmaz....
Kainata efendi olarak gonderilen
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem)
Salavatına cevap veriyor. Duyana !
Mülk sahibi olan
Allah
İstediği gibi tasarruf ediyor. Görene !
Kurtarmak istiyorsan atanı, vatanı, bütün alemi
Dava
Deyip geç anadan, yardan, candan, hatta bunları vermekden dolayı beklentiye bel bağlamadan.
Olur mu dava adamı
Gece seccadede ağlamadan..
Cavit Karabağ
__________________
İmanı olanın, imkanı tükenmez.
|
| |