Cevap: “Kutlu Doğum” Dindarlığına “Hizmet”e Hayır! “Kutlu Doğum” haftası konusunda özellikle “hizmet”kar şebeke, Allah’ın rasulü ve nebisi olan Peygamberimizi sadece ve sadece “sevgi, şefkat ve gül peygamberi” (yanlış anlaşılmasın Hz. Muhammed elbette sevgi ve şefkat Peygamberidir, ancak sadece sevginin ve merhametin değil, aynı zamanda O, tevhide dayanan adaletin, zulme karşı hakça “duruş”un, hakkaniyete dayalı bölüşümün de Peygamberidir) üzerinden anmaya yönelik “Peygamberi duruş”u ıskalamaya ve Hz. Muhammed’i adeta Pavlusçu İsa figüründe sunmaya matuf etkinliklere imza atmıştır ve atmaya devam etmektedir
yazının içeriğinde zaten,peygamberimizin doğumuna sevinmeyin diye birşeyden bahsedilmiyor..kutlu doğum etkinlikleri altında ,ismindeki kutsallık başta olmak üzere,harcamaların,kutlamaların ,israf boyutu,gülle özdeşleştirilerek yine rant kapılarının oluşturulması gibi peygamberimizin hiç tasvip etmeyeceğibir durumun ortaya çıkması..
ve en önemlisi peygamberimizin doğum günün adı altında sabit bir kutkama proğramının ortaya çıkması ki bunun çok güzel ifade etmiş yazar.. Bir kere, doğum kutlamanın İslam’da yeri yoktur ve Pavlusçu Hıristiyanlıktaki İsa’nın doğumu ile bağlantılı bir geleneğe dönüşme tehlikesi vardır. Ayrıca, “holy”den mülhem, “mübarek” yerine “kutlu” kavramının kullanılması sorunludur.
Tekraren söylüyorum ki, elbette Peygamberimiz, ahlak, sevgi, merhamet, iyilik, erdem abidesiydi ve bütün bunlar kendisine Allah’ın birer lütfu idi. Bütün bunlar da bir sorun varmış gibi birilerine ispat edercesine ya da yaranırcasına ya da bize olumsuz bakmasınlar dercesine Peygamberi sadece bir “sevgi ve gül Peygamberi” olarak sunmak, kusura bakmayın ama Hıristiyanlara ve Yahudilere karşı kendilerini “şirin” gösteren, “iyilik meleği” oldukları ikrar eden, “cihad amacımız değil, tek amacımız sevgi(li) olalım” diyen “hizmet”kar şebekenin tuzağına düşmenin ve tavizsiz “duruş” sahibi Hz. Muhammed’i bu türden “ılımlılaştırma” söylemlerine alet etmenin ta kendisidir. Benim karşı olduğum, çok boyutlu ve çok katmanlı bir Allah’ın elçisine, insan, Resul ve Nebi bağlamlarının dışında ve ötesinde anlam yüklenerek, bizden ve gerçek hayatlarımızdan kopartılmasınadır.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |