Durumu: Medine No : 21422 Üyelik T.:
08 Kasım 2012 Arkadaşları:35 Cinsiyet: Mesaj:
3.297 Konular:
784 Beğenildi:132 Beğendi:34 Takdirleri:141 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Atauzem islam tarihi 10.ünite özet ve değerlendirme soruları Atauzem islam tarihi 10.ünite özet ve değerlendirme soruları 10.ünite özet
ABBASiLER: MEDENiYET VE KÜLTÜR
Abbâsîlerin iktidara gelmesiyle birlikte halifelik hükümdarlığa dönüşürken vezaret gibi yeni bir kurum ortaya çıktı. Merkezî idare, vezirlerin başkanlığında birçok divan, yani vezirliklerden meydana geliyordu.
Devletin çeşitli mâlî işlerine bakan Dîvânü'l-harâc Dîvânü beyti'l-mal,
para basma işlerini yürüten Dîvânü dâri'd-darb,
Askerî işlere bakan Dîvânü'l-ceyş (Dîvânü'l-cünd),
resmî yazışmaları yürüten Dîvânü'r-resâil, Dîvânü't-tevki, Dîvânü'l-hâtem,
posta ve gizli istihbarat hizmetlerini yürüten Dîvânü'l-berid,
idarî haksızlıkların ve adlî hataların görüşüldüğü Dîvânü'l-mezâlim bu divanların en önemlileridir.
Emniyet ve asayişten sorumlu “şurta” ve halkla hükümdar arasındaki görüşmeleri düzenleyen “haciplik” kurumu devam ederken “emîri’l-ümerâlık” ilk kez X. Yüzyılda görülmeğe başladı.
Uzak eyâletler zamanla devletten ayrılırken Abbâsîler'in ilk devirlerindeki başlıca eyaletler şunlardı: İfrîkıyye, Mısır, Suriye ve Filistin, Hicaz ve Yemâme, Basra, Sevâd (Irak), el-Cezîre, Azerbaycan, Irâk- Acem (Cibâl), Hûzistan, Fars, Kirman, Mukran, Sicistan (Sîstan), Kûhistan, Kumis, Taberistan, Cürcân. Horasan, Hârizm, Fergana, Şâş (Taşkent), Suğd (Buhara, Semerkant).
Ordu, murtazika ve mutatavvia gruplarından oluşurken Abbasî ordusunda görev alan muhaârip sınıflar da şunlardı: Müşât veya reccâle (kılıç-kalkan ve mızrakla donatılmış piyade birlikleri), fürsân (miğferli ve zırhlı olup mızrak ve savaş baltaları taşıyan süvari birlikleri), rumât (okçular), neffâtün (neft ateşi atmakla görevli birlikler), mühendisler (kuşatma silâhlarının yapımı ve onarımıyla ilgili teknik elemanlar), istihkâm (marangoz ve duvarcı gibi çeşitli zanaat erbabından oluşan birlikler).
Abbasî ordusu beşli(hamis) sisteme göre savaş düzeni alırken, Türklerin nüfûzlarının artmasıyla orduda yeni düzenlemeler gerçekleşti.
Adliye teşkilâtı; mahkeme, mezâlim mahkemeleri ve hisbe teşkilâtından oluşmaktaydı. Abbâsî halifeleri yargı yetkilerini kâdîler vasıtasıyla yürütürlerdi. Başlangıçta vali tarafından tayin edilen kâdîleri sonraları bizzat halifeler tayin etmeye başladılar. Hârûn Reşîd devrinde kâdılkudâtlık (başkâdîlik) oluşturuldu.
Abbâsîler devrinin ilk zamanları, İslâm kültür ve medeniyetine damgasını vuran çok önemli bir çağdır. İslâm dünyasında çeşitli müesseseler ve ilimler bu devirde şekillenmiş, zamanla gelişerek modern Avrupa medeniyetinin doğmasında da etkili olmuştur.
İslâm dünyasında filolojik, dinî, sosyal ve tabii ilimler sahasındaki ilk çalışmaların bir kısmı Emevîler devrinde başlamış olmakla birlikte, bu çalışmaların sistemli bir şekilde ele alınarak müstakil birer ilim dalı haline gelmesi Abbâsîler devrinde olmuştur.
Beytü’l-Hikme ile birlikte o dönem ve geçmiş medeniyetlere ait bilgi ve kültür birikimi sistemli bir şekilde aktarılırken Nizâmiye Medreseleri üniversite kurumunun dünyadaki ilk örnekleri olarak karşımıza çıkar. Müslümanlar İslamî ilimler ve diğer ilim dallarında Abbâsî dönemi boyunca dev adımlarla ilerlemiş, onlar tarafından kaleme alınan eserler asırlarca Avrupa Üniversitelerinde okutulmaya devam edilmiştir.
Abbâsîler'de İslâm toplumu genel olarak havas ve avam denilen iki tabakadan oluşuyordu. Halifenin yakınları, vezirler, emîrler, kâdîler, âlim ve ediplerle kâtipler birinci tabakaya mensuptu.
Esnaf ve sanatkârlar, çiftçiler, askerler, köleler ve diğer gruplar da ikinci sınıfı teşkil ediyordu. Zaman zaman etnik unsurlar arasında çatışmalar çıktığı gibi mezhepler arasında da kavga ve mücadeleler eksik olmazdı. Kölelerin çoğu Slav, Rum ve Zenci idi.
Mısır, Kuzey Afrika ve Kuzey Arabistan köle ticaretinin en önemli pazarlarıydı. Sosyal sınıflardan biri de zimmî'lerdi. Bunlar, devletin himayesinde geniş bir din hürriyetiyle rahat bir şekilde yaşıyor ve ibadetlerini yapabiliyorlardı.
Çok canlı bir sosyal ve ekonomik gelişmişliğe ulaşan Abbâsî dönemi, merkezi yönetim ve ticaret önündeki engelleri kaldırmak suretiyle o zamana kadar görülmemiş uluslar arası ticari yoğunluğa sahne olmuştur.
Söz konusu ticaretin gelişmesi ve büyük teşebbüslere girişilmesi, henüz erken bir dönemde bir çeşit bankacılık müessesesinin doğmasına zemin hazırlamıştır.
alıntıdır |