Durumu: Medine No : 31327 Üyelik T.:
23 Eylül 2013 Arkadaşları:10 Cinsiyet:bayan Memleket:sivas Mesaj:
734 Konular:
144 Beğenildi:356 Beğendi:311 Takdirleri:227 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Değişmek İstemiyor muyuz? Değişmek İstemiyor muyuz?
Mehmed Zâhid Kotku (Rh. A.) Hocaefendi’ye göre değişim ve farkındalık… 24 KASIM 2014 – TSİ 10:22
Yirminci yüzyılın mürşidi kâmillerinden Mehmed Zâhid Kotku (Rh. A.) Hocaefendi’yi, dünyayı teşriflerinin yıldönümünde saygı ve hürmetle yâd ediyoruz.
Bu programda bir değişim ve dönüşüm, aynı zamanda farkındalık ve feraset bilimi olan tasavvufun önde gelenlerinden ve son devrin önemli temsilcilerinden olan Mehmed Zâhid Kotku (ra) Hocaefendi’de değişim ve farkındalık fikrini incelemeye gayret edeceğiz.
Değişim; ister kemal, isterse zeval şeklinde olsun, varlıkların ve eşyanın tabiatında var olan bir unsurdur. Mevsimler değişir, gün döner, canlılar büyür, yetişir, ölür, taşlar bile selin rüzgârın marifeti ile yer değiştirir, netice olarak her şey değişme, ilahi kanununa tabi olarak değişir. İnsan ise bütün varlıklardan farklı bir durumdadır. Kendisine verilmiş olan akıl ve iradesi sayesinde, sahip olduğu değerler, inançlar, ülküler, kişilikler, alışkanlıklar, davranışlar, iç ve dış tesirlerle değişimlerin arkasında sürüklenen bir uydu değil, kendisini ve toplumu değiştirip yön verecek durumda ve sorumluluğundadır. Elbette bu netice, bireyin farkındalık seviyesi ve değişim isteğindeki oran nispetindedir.
İslam, değişimden yanadır, fıtrata uygun ve tevhit merkezli bir değişimi istemektedir. Bu sebebe binaen Allah kullarına kendilerini değiştirebilme kabiliyetlerini, aklı, iradeyi, düşünme ve tercih edebilme yetenek ve salahiyetini vermiştir.
Zâhid Kotku Rahmetullahi aleyhin “Bu dünyada insan muhayyerdir. İstersen cennet yoluna, istersen cehennem yoluna gidersin”1cümlesi ile özetlediği bu hürriyeti veren ise Allah’dır. Yani “sünnetullah” adı verilen, sürece yayılmış, tarihsel ve toplumsal değişmeye “Kuvvet ve kudreti ihsan eden, insanı günden güne tekâmüle ulaştıran ve bu gün fezalarda dolaştıran, aylara kadar götüren, o havasız semâ tabakalarını aştıran kudretin sahibi Allah-u Teâlâ’dır”2
İslam insanları irade sahibi kılmıştır ama başıboş bırakmamıştır. İslam dini ahlâka dair birçok emirler buyurmuş, yasaklar koymuştur. Sayısız dinî-ahlâkî sorumluluk ve vecîbeler emredilmiştir. İnananlar şüphesiz bunları görmezlikten gelemez, ihmal edemez, değiştiremez, reddedemez.3 Her türlü girişim, değişim, dönüşüm vs. bu çizilen çerçeveye uygun olmak mecburiyetindedir.
Mehmed Zâhid Kotku Hocaefendi, Tasavvufi Ahlak eserinde şu tavsiyede bulunmaktadır:
“Vefakâr, dürüst, yardımsever, merhametli, şefkatli, cesur, âdil, anlayışlı, hassas, fedakâr, sabırlı, affedici, mütevazı, sebatkâr, çalışkan, hayırlı… vs. bir kimse olmak mecburiyetindeyiz. Bunlara aykırı bir sisteme uyamayız, değer hükümlerimizi tersyüz edemeyiz. Hakiki bir Müslüman olarak, İslâm dışı bir ahlâk anlayışına tâbi olmamız imkânsızdır; inancımıza zıttır.4 |