17Haziran 2015, 19:10
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 31327 Üyelik T.:
23 Eylül 2013 Arkadaşları:10 Cinsiyet:bayan Memleket:sivas Mesaj:
734 Konular:
144 Beğenildi:356 Beğendi:311 Takdirleri:227 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Ölüye Âhiretteki Yeri Sabah ve Akşam Arzedilir Ölüye Âhiretteki Yeri Sabah ve Akşam Arzedilir Sizden biriniz öldüğü vakit ona âhiretteki yeri sabah ve
akşam arzolunur. Eğer o ölen kimse ehl-i cennet ise cennetteki
yeri kendisine gösterilir ve eğer ehli cehennemden
ise cehennemdeki yeri gösterilir ve kendisine “işte senin
yerin burasıdır†denir ve bu hal kıyamet günü ba’s oluncaya
kadar devam eder.
Bu hadisi şerif Buhari ile Müslim’de de bulunduğuna
göre hepimize şayan-ı dikkat ve hayrettir. Eğer ölümle her
şey bitmiş olsa ne mutlu bizlere.Fakat bu hayatın bir mesuliyet
günü taşıdığını bilmek ve inanmak iman ve islâmın
şartlarındandır.
O âhiret ki herkesin burada yaptığı iyiliklerin
mükafatını ve yine yaptıkları fenalıkların cezasını gö-
receği ve çekeceği bir gün olduğunu da unutmamak gerektir.
Evet öldükten bir müddet sonra bu canım vücuda
bakılamaz. İğrenç ve korkunç olur. Pis kokular ve haşerat
üzerinde toplanır. Kulun kısmeti kadar yediği-içtiği o gü-
zel, kıyamadığı nazenin, gül vücud mahv ü perişan olur
giderler. Bazan kemiklerden başka bir şey kalmaz. Fakat
toprağa inkılab eden yine o insanın eczalarıdır, parçacıkları-
dır, yine onlarda bizim bilemediğimiz yeni bir hayat vardır.
Bizim koza böceklerini herhalde hatırlarsınız. Onlar
da pek ufak tohumcuklardan dut yapraklarını yemek
sureti ile dört hafta içerisinde ve dört uyku geçirdikten
sonra kozasını yapar ve içinde kalırlar. İşte bu
tam onun mezarıdır.
Fakat Hakk’ın hikmetine bak ki
o böcek şöyle uzunca bir böcek iken o yaptığı kozanın
içinde on beş günde akıllara hayret verecek bir durum
alır. On beş gün sonra kozayı delerek dışarı çıkar amma
hiç diyemezsiniz ki bu kozayı yapan böcek bu böcektir.
Hayır o şimdi tam bir kelebektir. Yemeden içmeden kesilir,
eş arar, evlenir, dölünü (tohumunu) bırakır ölür gider.
O uzun böcek ne güzel bir şekil almıştır. Gayet gü-
zel gözler, üstünde çok latif kaşlar, pek güzel bir baş, iki
aded kanat ve gayet güzel ayakları vardır. Artık sürünerek
değil yürüyerek ve bazan da uçarak oyunlar yapar,
artık yemesi içmesi de yoktur. İşte bizim mezardaki hayatımıza
bir numune olsa gerek. O toprağa inkılab eden
vücud bilahare melekler gibi yemeden, içmeden kesilip
âhiretteki kıyamet gününü bekler.
O eczaların ve kemiklerin
hepsinde bizim aklımızın ermediği bir hayat vardır.
İşte bu hayattan dolayı mezarların üzerinde gezmek,
oturmak ve onların çürümüş kemiklerini kırmak caiz de-
ğildir. Çünkü onları kırmak, diri bir adamın kemiklerini
kırmak gibidir. O kabirlerin üzerinde oturmaktansa
ateş üzerende oturmak daha iyidir, denmiş. Orası ibret
mahallidir, gezme, yemek ve içmek yeri değildir. Oraya
giden, bir kenarda oturup Kur’an-ı Kerimden bildiklerini
okur. Sevabını orada yatan mevtaların ve akrabası-
nın ruhlarına hediye eder ve ağlayarak hüzün ve kederle
ayrılır.Yarın bizim de halimiz böyle mi olacak diye intibaha gelir.
Onun için mümkün oldukça her cuma günü
insan, akraba-i teallukatından âhiret göçenleri gidip ziyaret
etmeli ve onlara Kur’an-ı Kerimden hediyeler vermelidir.
Evlerinde dahi her cuma ve pazartesi geceleri
Kur’anlar okuyup, mümkünse ziyafetler de yapıp hem
onları sevindirmeli hem de kendisini de o âhiret gününe
hazırlamalıdır. Ne kadar mühimdir ki bu ölen kişinin ve
hepimizin de hem cennette ve hem de cehennemde yerleri
vakti ile yapılmış, hazırlanmıştır.
Bu imtihan evinde
bu ikiden hangisini kazandı isen işte ölür ölmez, evvela
Azrail aleyisselâm o canı alınca hemen o âhiretteki yerini
gösterir; â€œİşte senin yerin burasıdır†der. Eğer cennetteki
yerini gördü ise sevinç ile gözlerini dünyaya yumar
ve maazallah, eğer cehennemdeki yeri gösterilmiş;
â€œİşte senin yerin de burasıdır.†denmiş ise, artık o mevtanın
haline ne kadar acırsan, o kadar acı. Heyhat iş bitmiştir.
İşte her sabah ve akşam bu yer kendisine arz olunup
gösterilir.
Eğer cennetteki yerini görürse sürur, sevinç
içerisinde kabri de bir cennet bahçesi olarak kıyamet gü-
nüne kadar bu hal devam eder ve maazallah eğer cehennemi
hak etmiş, imansız, amelsiz gitmiş, hesapsız yaşamış,
mesuliyet gününü idrak etmemiş ise kabrinde ona
da cehennem yeri gösterilip her sabah ve akşam; â€œİşte senin
yerin de burasıdır†dendiği zaman kabri de adeta bir
cehennem çukuru olarak ta kıyamete kadar bu hal devam
eder, artık kurtuluş yoktur.
Bunu iyi oku ve harekatını
buna göre tanzim et, hergün imanını tazele. Allah
Teâlâ’nın emirlerini tut, yasaklarından kaç, Peygamberimizin
yolundan, izinden, zerre kadar olsa dahi ayrılma.
Her akşam ve sabah tevbe-istiğfarı unutma.
Mehmed Zahid Kotku-Hadislerle nasihatlar |
| |