Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 Arkadaşları:60 Cinsiyet:Bayan Mesaj:
9.475 Konular:
1144 Beğenildi:4423 Beğendi:3685 Takdirleri:11319 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Türk İslam Edebiyatı 6. Ünite Özeti Türk İslam Edebiyatı 6. Ünite Özeti
XVI- XX. YÜZYIL Türk İslam Edebiyatı, Türklerin İslam'ı kabul etmelerinden başlayarak , klasik olarak değişikliğe uğramadan Tanzimat Dönemine ve oradan da çeşitli değişiklerle günümüze kadar ulaşan din ağırlıklı edebi ürünlerle müellif ve şairleri inceleyen bir bilim dalıdır.
Bu alanında ilk kaynakları Kur'an-ı Kerim ve hadislerdir. Ayrıca diğer kaynakları da Kısas-ı Enbiya, Tasavvuf, devrin ilimleri ve İran Edebiyatıdır.
Eski Türk Edebiyatı , İslam kültürü ve İran edebiyatı etkisiyle Anadolu'da XIII. yüzyıldan başlayarak klasik dönemin sona erdiği Tanzimata kadar olan zamandır.
Türk İslam Edebiyatı ise Türklerin Müslüman olmalarından başlayarak günümüze kadar gelen zamandır. Eski Türk Edebiyatı, manzum eserlerde İran şiirinin bütün geleneklerini benimsemiş ve onu kendisine yegane örnek almış olan eserler bu edebiyatın ilgi alanıdır. Türk İslam Edebiyatı ise bu dönem içerisinde meydana getirilen eserlerde bir ayrıma gitmez ve hepsini kendi bünyesinde kabul eder.
XVI. yüzyıl Osmanlı'nın en güçlü olduğu ve hemen her alanda mükemmeliyete eriştiği dönemdir. XIX. yüzyılın ortalarında klasik dönem sona ermiş , Tanzimat ve Yeni Türk Edebiyatı dönemleri başlamıştır. Divan şiiri geleneğinin tekrar başlaması, eski edebiyatımızın kaynaklarından yararlanarak yeni ve modern tarzda eser veren şairlerin edebiyatımızda görülmesi 1950'den sonraki yıllara rastlar.
Hisar, Büyük Doğu , Diriliş, Edebiyat , Türk Edebiyatı, Dergah, Yedi İklim ve Hece gibi edebiyat dergileri gelenekten beslenen şair ve yazarların ürünlerinin yayınlandığı dergilerdir.
XVI. YÜZYIL
Divan edebiyatı ve şiir için XVI. yüzyıl bir ihtişam dönemi, bir altın çağıdır. Bu yüzyılın usta şairleri ; Fuzuli, Baki, Zati, Hayali, Nev'i , Hayali Bağdadi 'dir. Fuzuli : Divan-ı Leyla vü Mecnun
Baki : Sultanü'ş - Şuara
Lamii Çelebi : Şevahidü'n -Nübüvve , Nefehatü'l -Üns , Risale-i Tasavvuf ve Hüsn-i Dil
Fuzuli, Taşlıcalı Yahya , Lamii Çelebi ve Kara Fazlı mesnevi tarzında eser yazan şairlerin başında gelmektedir. Hz. Peygamber'in (sav) fiziki yapısı, tavrı ve ahlakı hakkında hadislerden derlediği esasları genişleterek mesnevi tarzında kaleme Hilye Hakani Mehmed Bey'e aittir.
Bu yüzyılda Edirneli Nazmi ve Tatavlalı Mahremi adlı bu iki şair aruzla yazdıkları bazı şiirlerde, Arapça ve Farsça kelime ve terkip kullanmayarak Türk-i-basit adını verdikleri bir tarz oluşturmuş ve sade Türkçe ile şiir yazmışlardır. M. Fuat Köprülü'nün '' Milli Edebiyatın İlk Mübeşşirleri'' diye vasıflandırdığı ve haklarında makale yazdığı bu iki şairden biri olan Tatavlı Mahremi, Türk-i basit hareketinin öncüsü kabul etmektedir. Ayrıca M. Fuat Köprülü, Tatavlalı Mahremi için milli edebiyat tarihinde ona ayrı bir yer verilmesinin gerektiğini vurgulayarak şöyle demiştir: '' Her nereden mülhem olursa olsun, önce Türk-i basit ile şiirler yazdığından, milli lisan ve edebiyat cereyanının adeta ilk müjdecisi sayabileceğimiz bu şair için Milli Edebiyat tarihimizde çok mühim bir yer ayırmak mecburiyetindeyiz''
XVII. YÜZYIL
XVII: Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişinin hemen ardından gelen bozgun, yenilgi ve iç karışıklıklarla siyasi ve ekonomik gücünü giderek kaybetmeye başladığı duraklama dönemidir.
Dönemin en önemli gelişmesi musiki alanında olmuştur. Bayati makamındaki Mevlevi bu dönemde bestelenmiştir. Edirneli Derviş Mustafa Dede, Zakiri Hasan Efendi, Bezcizade Mehmed Muhiddin ile Kovacızade Mehmed Efendi bu yüzyıldaki dini musikinin gelişmesinde büyük katkısı bulunanlardandır. Hafız Post'un öğrencisi olan Itri ise devrin üstad şahsiyetlerindendir.
Divan edebiyatında , 1603 yılında klasik devir sona ermiş, onun yerine ''Sek-i-Hindi'' diye yeni bir akım başlamıştır. Türk edebiyatı, bu dönemde gazel ve kaside alanında altın çağını yaşar. Bu yüzyılın kaside temsilcileri ; Nef'i , Nabi Şeyhülislam Yahya , Naili , Neşati , Bahai, Fehmi Kadim , Sabit , Nadiri'dir.
Bu dönemde yazılan mensur edebi eserlerin başında '' Şuara Tezkireleri'' yer almaktadır.
Dönemin nesir alanındaki temsilcisi Evliya Çelebi'nin '' Seyahat-name''sidir. Ayrıca Syer-i Veysi ve Keşfü'z-zu eserler bu dönemde kaleme alınmıştır.
Koçi Bey, 1631'de telif edilip IV. Murad'a sunduğu 22 adet lahiyadan oluşan Risale'sinde yöneticilerin zülüm etmekten kaçınmalarına dair şunları söyler:
'' Memalii İslamiyye'den bir memlekette zerre kadar bir ferde zulm olsa ruz-ı cezada müluktan sual olunur.... Küfr ile dünya durur, zulm ile durmaz. Adalet tul-ı ömre sebebdir ve intizam-ı ahval-ı fukara padişahlara mucib-i cennettir''
Bu dönemde birçok divan şairide tasavvufun etkisi altındadır. İlahi aşkı temiz bir dil ve uslüpla anlatan Şeyhülislam Yahya, halvetiye tarikatına bağlı yoğun hayallere , orijinal mazmunlara ve güçlü bir söyleyişe sahip Naili, divan ve hilye-i enbiya sahibi Edirne, Muradiye mevlevihanesi şeyhi Neşati Ahmed Dede dönemin tasavvuf etkisindeki başlıca divan şairleridir...
XVIII. YÜZYIL
XVII. yüzyıl, divan edebiyatı bir hazırlanma ve geçiş devri, XVIII. yüzyıl ise verim devridir.
Bu dönemin en belirgini Nedim'in öncülüğünde başlayan Mahallileşme Akımı'dır....
Divan Edebiyatının iki önemli ismi Nedim ve Şeyh Galip hece vezniyle türküler kaleme alarak Divan Edebiyatı ve Halk Edebiyatı arasındaki bağları güçlendirmiştir.
Edebiyatımız , İran edebiyatının tesirinden kurtularak kendi benliğine kavuşmuş ve mahallileşmiştir. İstanbul Türkçesinin başta gelen temsilcisi ve büyük şairi Nedim'dir. Şeyh Galip ise, Sebk-i Hindi akımının ve bu dönemin en güçlü temsilcisi ve şairidir.
Bu yüzyılda anılması gereken diğer şairler ;
Nazim Yahya, Sünbül-zade Seyyid Vehbi , Nahifi Süleyman, Fıtnat Hanım, Koca Ragıp Paşa , Endurunlu Fazıl ve Süruri'dir.
Dönemin önemli mutasavvıf şairlerinden ikisi Bursalı İsmail Hakkı ile Erzurumlu İbrahim Hakkı'dır...
XIX . YÜZYIL
XVIII. yüzyılda divan edebiyatı en büyük üstadlarını vermişti. Şeyh Galib, İran'ın neo-klasik şiirini Türkçede örneği görülmemiş bir tarzda kullanılmış ve başarıyada ulaşmıştır. Kadise , gazel, mesnevi nazım şekilleri işlenmiştir.
Bu yüzyılın başında Arapça'dan Firuzabadi'nin el- Kamusu'l - muhit'ini , Farsçadan Burhan-ı Katı isimli lügatleri dilimize çeviren Mütercim Asım'dır..
Keçeci-zade İzzet Molla , divanında güçlü bir divan şiiri temsilcisi olmakla beraber, Mihnet-keşan isimli mesnevisinde İstanbullu ile taşralının görüş, düşünüş, anlayış , hatta anlatış özelliklerini belirtmiştir.
Bu yüzyıl , Batı tesirindeki Türk edebiyatı karşısında Divan edebiyatının gerilemeye yüz tuttuğu dönemdir.
Bu dönemin nesir yazarları : Şani-zade Ataullah ile Mütercim Asım ve Esad Efendi'dir.
XX. YÜZYIL
XIX. yüzyılın ortalarında edebiyatımıza daha önceden kullanılmayan yeni tür ve şekiller girmeye başlamış ve edebiyatımız klasik tür ve nevilerin dışında eserler vermeye başlamıştı. Tanzimat , Servet-i Fünun , Edebiyat-ı Cedide gibi adlarla devam eden edebiyatımız, XX. yüzyılda Milli Edebiyat akımıyla devam etti.
XX. yüzyılın ortalarına kadar Mehmed Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Asaf Halet Çelebi Türk -İslam edebiyatı sahasında eser veren şairlerdir... Ayrıca Yahya Kemal Beyatlı , geleneğe uygun ve tasavvufi neş'eyle eser veren şairdir...
XX. yüzyılda aruz veznini kullanarak geleneğe uygun şiirler kaleme alan ve Divan teşkil eden mutasavvıf şairlerde bulunmaktadır.
Erzurumlu Muhammed Lütfi, Osman Kemali, Şeyh Halid, Mustafa Fehmi Geçeker, Darendeli Osman Hulusi bunlardan birkaçıdır...
Necip Fazıl'ın Esselam- Mukaddes Hayattan Levhalar adlı eseri, Hz. Peygamberimiz (sav)'in hayatının devrelerini konu alan 63 ayrı şiirden oluşan manzum siyer diyebileceğimiz modern bir mesnevidir...
Necip Fazıl'ın başlattığı bu hareketin diğer temsilcisi Sezai Karakoç'tur...
Sezai Karakoç , Leyla ile Mecnun tarzıyla yazmış olduğu eserler edebiyat geleneğimizin yeniden inşası yolunda örnekler meydana getirmiştir. Diriliş Dergisini de 1960 'da kurmuştur..
Hisar, Türk Edebiyatı ve Dergah dergileri de önemli dergilerdendir... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
hazırlayan nurşen35..
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |