09 Temmuz 2015, 16:05
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 31327 Üyelik T.:
23 Eylül 2013 Arkadaşları:10 Cinsiyet:bayan Memleket:sivas Mesaj:
734 Konular:
144 Beğenildi:356 Beğendi:311 Takdirleri:227 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Ramazan’da Oruç tutan çocuklarımızı sırtımızda taşıyalım… Ramazan’da Oruç tutan çocuklarımızı sırtımızda taşıyalım…
Ne güzel bir adettir toplumumuzda, gününü oruçla geçiren çoçuğun anne veya babasının sırtında gezdirilmesi ödül olarak… Ne güzel, ne maddiyattan uzak, çoçuğun yaptığı ise verilen kıymeti ne güzel gösteren bir onurlandırma ve ödüllendirme şekli…Ne kıymetli hisseder çocuklar kendilerini anne, babalarının sırtında, oruç tutmamış diğer kardeşleri de aynısını isterler anne ve babasından, onların da gönlü kırılmasın diye sırta alınır ama daha kısa tutulur, onlar da oruçun ve oruçlunun kıymetini farkedip, oruç tutmak isterler…
İmam-i Gazali Hz. “Bazen çocuklarınıza katıksız sadece ekmek verin” buyuruyor. Bir karakter eğitmicisi de olan büyük alim, bu tavsiyesiyle çocuk eğitiminde kıymet bilmeyi ve sabretmeyi öğretmenin önemini vurguluyor. Sabretmeyi öğrenen çocuk, hayatta daha başarılı olur, sorumluklarını yerine getirebilir, başarı için gerekli azim ve istikrarı gösterebilir… Sabretmeyi öğrenen çocuk, edebini muhafaza edip, sırası gelmeden konuşmaz, büyüklerin işine karışmaz, sınırlarını, haddini bilir… Sabretmeyi öğrenmiş çocuk, canını sıkan olaylarda ve başarısızlıklarda hemen üzülüp moralini bozmaz, tekrar tekrar dener, umudunu korur… Planlı hareket edebilir, ertelenmelere, hayal kırklıklarına tahammül edebilir…
Ramazan ayı; hem çocuğun karakter eğitminde bu kadar önemli olan sabrı ve kıymet bilmeyi öğretmek hem de dini eğitim vermek için güzel bir fırsattır. Mümkün olduğunca çocuğunuzun sahura kalkma isteğini reddetmeyin, teravihe gelme isteğine izin verin, teşvik edin, biraz da yetişkinlerin hayatına katılmak demek olan Ramazana mahsus bu anlar, çocuğun katıldıkça kendine olan güvenini arttırıcak, kendini bir parça daha büyümüş, yetişkin dünyasına yaklaşmış hissetmesine sebep olacaktır. Çocuğun zihninde gece yarısı gizemli yapılan birşeylere iştirak etmek demek olan sahura kalkmak, aile bağlarının daha kuvvetlendiği iftar sofraları,ardında çeşitli çocukça hatıralar bırakan teravihler, çocuğun iç dünyasını dini duygularla sıcacık bir şekilde buluşturan kıymetli anlardır. Günün birinde yetiştirildiği dini hayattan farklı şeylere özenmiş, yolu kısmen değişmiş yetişkin olmuş biri bile ,çocukluğunda yaşadığı mutlu anlarını hissetmek adına geçmişiyle buluşmaya ve onu mutlu eden işleri yapmaya çalışacak, bir nevi yeniden kendisiyle ve özüyle buluşacaktır.
Çocuğunuzun bilinç altına onu mutlu edicek dini hayatıyla birleştirdiği mutlu anılar bırakın; onun duygu sandığına gizlenmiş bu hatıralar her vakti geldiğinde kullanılacak ve kullanıldıkça daha da yenilenicektir.
Tuba Erdönmez Yıldırım |
| |