Durumu: Medine No : 25542 Üyelik T.:
04 Şubat 2013 Arkadaşları:8 Cinsiyet: Mesaj:
72 Konular:
44 Beğenildi:39 Beğendi:3 Takdirleri:163 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Evlilik Üzerine -1-/Gençlerin Evlilik Problemi Evlilik Üzerine -1-/Gençlerin Evlilik Problemi EVLİLİK ÜZERİNE -1-/Gençlerin Evlenme Problemi /Bedia Özdemir Tokel Gençler birbirini beğenmişler, birbirlerine evet demişler.İkisi de aynı meslekten, sınırı aşmak istemedikleri için görüşmeyi fazla uzatmak istemiyorlar .Tamamiyle görücü usulü ,iş büyüklere kalmış, herşey iyi görünüyor... Oldu bitti derken ...Kızın annesi ''oğlan bizim memleketli değil ,vermem'' diye diretiyor.''Rahmetli baban da olsa vermezdi'' diyor .Görüşmeler fayda vermiyor. Ev halkının ,sanki kızı bir hristiyan istemiş gibi gürültülü bir tepki göstermesi karşısında oğlan şaşkın ! Vazgeçmek istiyor , neticede görücü usulü , ''damadım! diye gözümün içine bakacak kişiler olabilecekken kara sevda değil ya!'' diyor ve iş bitiyor ... Olan kıza oluyor ....Kendi memleketlileri içinde bu kadar anlaşabileceği kimseyi bulamayacağını düşünüyor...Günlerce üzülüyor....Allahın rızasına uygun görünen bu evlilik girişimi ''memleket'' sebebiyle olmuyor.
***
Evlilik üzerine ,daha çok genç kızlarla , talebelerimle konuşuyorum..Gençler evlilikle ilgili endişeler taşıyorlar. Fakat çözümlenemeyecek boyutlarda değil. Bu problemler ; çeşitli sebeplerle ,evliliği , ilerleyen yaşlarına ertelemek zorunda kalmış ve boşanmış olanlarda daha fazla.
Benzer sıkıntıları erkeklerin de yaşadığını biliyorum..Aslında kızların da erkeklerin de problemleri ,endişeleri aynı ,sadece aralarındaki fark ; kızların -fıtratları gereği- bunu daha iyi dile getirmeleri,kendilerini iyi ifade edebilmeleridir.
Erken yaşta evlilikler daha kolay gerçekleşiyor.Yaş ilerledikçe ,evlilik için, hem beklentiler yükseliyor,hem de evlilikler zorlaşıyor.Sebeplerine gelince ,eskiler -gözü açılmadan -derlerdi.Bu ,birinci sebep ! Her iki tarafın yüksek beklentiler içinde olması ,daha çok seçici olmak ,kariyer planı ,düğün-nişan masrafları, yaş ilerledikçe evlenecek adayların azalması ,boşanma korkusu , v.s. olarak devam ediyor.
Fakat evlilik yaşının ilerlemesi konusu; Türkiye'nin doğu ile batısı arasında çok farklı iken ,bölgelere göre de değişiklik arzediyor .Aynı durum genel olarak Dünya Müslümanları arasında da birbirinden oldukça farklı.Kırsal kesimlerde ,evlilik hala yakın akrabalar arasında kolayca gerçekleşirken ,şehirlerde ise çok çeşitli yollarla -ve çoğunlukla görücü usulünün dışında -tanışarak evleniyorlar. Görücü usulünün neredeyse kalkmasıyla kendi imkanlarıyla tanışma imkanı bulamayan ,yeterli sosyal çevreye de sahip olamayan gençler içinse ortaya ''bu gençler nasıl evlenecek?''gibi bir problemi ortaya çıkarıyor?. Görücü usulü tekrar
Gençlerin daha kolay evlenebilmeleri için yine eski görücü usulüne dönülmesi gerektiğini düşünenlerdenim.''Genellikle aracı olmasını teklif ettiğimiz mahallenin oturaklı hanımları ''iyi olursa bizden ,kötü olursa senden derler ''gibi bahanelerle aracı olmak istemiyorlar.Aracı olması teklif edilen mahallenin bir başka Osmanlı teyzesi ; ''Kızım sizin kaçırdığınız bir şey var.Eskiden bu internet televizyon çıkmadan önce, kızlar komşu teyzelerle beraber oturur ,örgü örerlerdi.Şimdi ben hiç bir komşu kızını görmüyorum ki,ya okulda ya internette !,Ne zaman tanıyacağım da başkasına tavsiye edeceğim! ''demişti.
Görüldüğü gibi ,görücü usulü 20,30 yıl sonra çok bugünkü babaannelerimiizn ''evet! ben dedeni düğün gecesi gördüm!''sözüne gençlerin gülüşmeleri gibi ,görücü usulü de 20,30 yıl sonra çok ilkel bir tanıştırma olarak gençlerin '' ee Anneanne! yani sen dedemi hiç tanımıyordun,bir kaç kere görüştün ve ailecek seni istemeye geldiler öyle mi ! Hiç mi gezip tozmadınız!?'' denilecek günlere doğru hızla gidiyoruz. Görücü Usulüne Yeni Bir Bakış
Görücü usulü kaybolmaya yüz tutmuş bir geleneğimizdi.Ben bu usule biraz farklı bakarak şöyle bir teklifte bulunuyorum.Madem ki önceden erkekler kız tarafına kızı istemeye giderlerdi. Aynı şekilde kız tarafı da erkeği istemeye gidebilir. İslam tarihi alimlerinin çoklarının talebelerine kızlarını kendileri teklif ederek mutlu mesut yuvalara vesile olmuşlardır.Tarih kitapları bu hadiselerle doludur.Bunu fazla abartmaya gerek yoktur.''Erkekler çok kibirlenir, başa kakarlar'' diye itiraz edenler olduysa da şimdiki kız evlerinden bir çoğu da , naz evlerini bırakıp bir kibir evine dönüşmüş durumdalar ne yazık ki!
Yine bu hareketin geleneğimize uymadığını söyleyenler olacaksa da ,geleneğimize ,örfümüze adetimize uymayan pek çok hareketi çoktan normal kabul ettik bile... Anne-Baba'nın Yüksek Beklentilerden Vazgeçmesi
Gençlerin evliliklerinin kolaylaşması için büyüklere düşen görevlerin bir başkası da ; ilk önce anne babaların beklentileri aşağıda tutmaları gerekiyor.Sadece bulaşık makinesi gibi süfli sebeplerden dolayı nişanı atanlar ,bilezik sayısından dolayı düğünden dönenler vaki olmuştur. Her ne kadar ebeveyn ve gençler ayrı fikirlerde olsalar da gençler ;evlilik gibi en zor kararda ailesine yaslanmak isteyeceğinden ,ailesiyle işbirliği içine girecek, onların sözlerini dikkate alacaktır.Ailelerin beklentileri çok yüksekte değilse gençler de bundan ister istemez etkileneceklerdir.Aileler genel olarak gençlere destek olurken ,evleneceği kişiyi tasvip etmeyerek zorluklar çıkaran,gençlerin evlenmesine karşı çıkarak onu istemeden de olsa günaha sokan ,ideolojik görüşünden dolayı genci önemli kararlarda bile terkeden ,bazen de gücü yetmediği için genci tamamen kendi başına bırakan ebeveyn sayısı da az değildir.Ya da evlenirken sahip olamadığı herşeyi damat tarafına aldırmaya çalışan anne adayları da olmuştur mealesef. Ayrıca yeni evlenen gençlerin en ufak eksiği bırakılmadan, ev tamamlanmaya çalışılıyor.Halbuki evde eksiği-gediği olmayan gençler bu sefer gayesizlikten birbirleriyle münakaşaya başlıyorlar,halbuki bir idealleri etrafında -ayarında -meşakkat onları birbirlerine muhabbetle bağlar. ''Çocuk evliliği kurtarır'' sözünün aslı da budur . Yeni evli gençler çocuk sevgi ve zorluğunu birarada yaşayınca mecburiyetten birbirine destek vermek zorunda kalırlar.Bu sebeple evlenirken alçak gönüllü olup, ileriki yıllarda Allah'ın nice bereket kapıları açacağından ümitvar olmak gerekir. Gençler Kime Danışacaklar ?
Burada bahsettiğim anne-babanın çocuklarına evlenirken yol yordam göstermesi değildir.İslami toplumların temellerini atacak ,salih ve saliha yavruların yetişeceği okul gibi evlerden bahsediyorum.Bu evlerde yeni nesiller inşa edebilmek için elbette gençlere mihmandarlık edecek önderlere kuvvetle ihtiyaç var. Bu önderlerin gençlerin evliliklerinde de yardım etmeleri gerekir.Özellikle ailesinden bu konuda yardım alamayan geçlerimiz sıkıntı içinde bulunuyorlar.(Ben burada kanaat önderlerden de bahsetmiyorum.Kolayca ulaşılabilecek ,gençlerin geçtiği yollardan geçmiş,yasaklayıcı ve kınayıcı olmayan ,nefret dili kullanmayan ,zor durumda yaslanabileceği abiler, veya hocalar )Bu konuda iyi bir örnek gördüğüm bazı isimler var.Hocalar itikadi ,ameli,tarihi çokca bilgiler paylaşıyorlar ,fakat bu bilgileri cehennem modernizminde pratik hayata geçirmek nasıl olacak gençlere pek söylemiyorlar. Gençler de bu pratik bilgileri nasıl kullanacaklarını bilmedikleri için iki arada bir derede kalıyorlar.
Buna bir iki örnek vermemiz gerekirse;
-''Namaz kılmakta çok zorlanıyorum'',''işyerimde namaz ve örtüye izin yok'',''bulunduğum yerde başörtülüler hakir görülüyor (Avrupa sokakları)'', ''Okulumun bitmesine evlenmeme daha çok var zinaya düşmekten korkuyorum'',''Evliliğime kimse yardımcı olmuyor sokakta kızın kolundan da çeviremem ya'',''itikadı şüphelerim var '',Ailemin istediği kişiyle evlenmek istemiyorum'',''cinsel problemlerim var,kimseye danışamıyorum'',''günahtan, kumardan kendimi kurtaramıyorum.'' ,''Yazın gözlerimi korumam zor oluyor ''....Ailesi dindar olarak nitelendirdiğimiz gençlerin sözleri,dertleri...
Not ;SEKAM gençlik araştırma sonuçlarına göre gençler problemlerini ,doktor,öğretmen ,psikolog veya ebeveynlerle değil çoğunluğu arkadaşlar arasında çözmüş, ya da çözdüğünü düşünmüş. İstediğim Gibi Biriyle Evlenmem Zor mu ?
Doğu kültüründe Evlilik hala çok önemli .Her ne kadar bozulmaya yüz tuttuysa da batıdaki kadar bir bozulma henüz yok. Güçlü gelenekler ,çocuk ve anne-baba,aile yapısını koruyor .
Doğu ülkeleri ve özellikle ,Türkiye Evlilik konusunda hala şanslı durumda .Sosyal medyayı Almanca ve İngilizce takip eden talebelerimin bildirdiğine göre Amerikalı bir genç kızın paylaştığı ve binlerce kez beğenilen cümle şöyleydi.
''Öyle bir traditiona (geleneğe) ait olsaydım ki benim de evleneceğim kesin olsaydı.''
Bizim gibi ülkelerin kapitalizm yoluyla özendirildikleri durum ile batının içinde bulunduğu durumu kıyaslamak zor değil. Avusturya'da doğum yapan bir anneye ilk hizmet ''nasıl aile olunur?'' konusunda ya da ''bebeğimi nasıl büyütebilirim'' konusunda değil ! ''Babasız çocuk nasıl büyütülür.?'' konusunda olması net bir fikir veriyor aslında ...
Yine sonradan Müslüman olan ve evlenmesinin kolay olmayacağından dolayı ikinci hanım olabileceklerini söyleyen Avusturyalı ve Çeçenistanlı Bosnalı hanımlarla karşılaşmıştım.
Evlenmelerin önündeki engellerin de insanları (boşanması mümkün olmayan katolik evlilikleri v.s.,) özellikle batı toplumunu eşcinselliğe götürdüğünü söyleyen uzmanlar vardır.
Tüm olumsuz tabloya rağmen ;insan fıtratındaki evlenme isteği ,eğer gerekli şartlar yerine getirilirse mutlulukla ve Allahın yardımıyla sonuçlanacaktır.
Yine son zamanlarda çokca konuşulan ''gençlerin,kariyer sahiplerinin ,dindarların evliliği'' meselesinde de şunu belirtmek gerekir ki ;yıllar önce genç kızlar ,Müslüman dindar erkeklerin, başörtüsüz kızlarla evlenmeleri üzerine ''Siz cihad sevabı için örtüsüz kızlarla evlenmeyi tercih ederken başörtülü kızlarla kim evlenecek ?'' sorusu oldukça ses getirmişti. (Nerdeyse 20 -25 yıl sonra )Şimdi ise kariyer sahibi kadınların ,şimdiki dindar erkeklerin kendilerini geliştiremeyerek pasif kaldıklarını ,karşılarına kendilerine denk bir entellektüel kültür ve ufuk seviyesinde kimseyi pek bulamadıklarını beyan etmeleriyle birlikte , bazı yazarların da genelleme yapmaları üzerine genç dindar erkekler camiaya küstüler. Bundan sonra nasıl gider bu tartışmalar bilinmez ama ,bana kalırsa bu kariyer sahibi kızlar ; o bizim mahallenin erkeklerinin ,okumuş ve başörtülü kızlara bacı muamelesi,öbür mahalleninkilerin önünde ise ceketlerinin önünü iliklermelerinin intikamını -- ablalarının-- adına fazlasıyla aldılar.Diğer taraftan yine kariyer sahibi kızların; ''bizimle kim evlenecek?'' ten ''bize denk kültür,kariyer ve kalitede kimse yok''a evrilmeleri de,bizim mahallenin erkeklerinin de ne bir ilim, ictihat ne bilim ne dil konusunda ciddi bir varlık gösterememeleri de bir sosyal araştırma konusu olarak bir kenarda dursun diyoruz.
---devam edecek --- |