Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 Arkadaşları:13 Cinsiyet:Anne Mesaj:
874 Konular:
134 Beğenildi:137 Beğendi:67 Takdirleri:484 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Kur’an ezberleme ve hafızada tutma yolları-1 Kur’an ezberleme ve hafızada tutma yolları-1 USUL VE METODLARIYLA KUR’AN EZBERLEME VE HAFIZADA TUTMA YOLLARI-1 EZBERLEMEDEN ÖNCE Bu bölümde Allah azze ve cellenin kitabını ezberlemeye azmeden her müslümanın ezberlemeye başlamadan önce dikkate alması gereken kaideleri ve bu konudaki bazı görüşlerimizi arz edeceğiz. Ta ki ezberleme işine azimle, samimiyetle, tam bir gönül huzuru ve Allah’tan başarı umarak başlayabilsin. 1- ALLAH’TAN YARDIM TALEBİ Müslüman bir kimse, mühim bir işi yapmaya niyet ettiği zaman veya herhangi bir dünyevi aktivite ya da proje ile uğraşacağı zaman nasıl ki Allah azze ve celleye sığınıp, O’ndan yardım talep ediyorsa, dünya ve ahiret saadetine nail olacağı böyle ulvi bir vazifeye yöneldiği zaman da O’ndan yardım dileyerek, O’na sığınması çok daha gerekli olan bir durumdur. İşte sen de Kur’an-ı Kerim’e gönül veren kişi olarak dua, namaz ve zikir ile Allah’tan yardım istemelisin. Senin kalbin arınıp temizlendikçe ve Allah’a olan yakınlığın arttıkça, Allah’tan sana -başta zikredilen- yardım ulaşacaktır. Bunun için duaların kabul olunduğu vakitleri değerlendirmelisin. Mesela namaz vakitleri, seher vakitleri, Cuma günü gibi ki, hadiste geçtiği üzere, o Cuma gününde bir saat vardır ki o saatte dua eden bir müminin duası mutlaka kabul olur. Aynı zamanda anne babanın rızasını da almaya çalışıp, onlardan senin başarılı olman için dua etmelerini istemelisin. Umulur ki, Allah Teâlâ onların duasının bereketiyle sana yardımını ulaştırır. Yine Allah Teâlâ’dan yardım isterken salih amellerini aracı yaparsan iyi olur. Sadaka vermek, oruç tutmak, ihsanda bulunmak, etrafındakilere yardım, arabuluculuk, iyilikle emredip, kötülükten sakındırmak gibi salih amellerle Allah Teâlâ’ya yönelebilirsin. 2- KUR’AN NÜSHASI Ezber yapmak için parlak beyaz kâğıda, zevkli ve biçimli bir şekilde basılmış, orta büyüklükte, açık ve net bir Kur’an nüshasını esas al, onu çok iyi muhafaza et ve ezberini daima bu nüshadan yap. Bu şekilde sen görsel hafızanın avantajından da faydalanabilirsin. Yani ezber yaparken her bir surenin, hatta her ayetin yerini de, soldaki sayfada mı, sağdaki sayfada mı, sayfanın üstünde mi, ortasında mı, altında mı olduğunu hatırlayabilirsin. Birçok hafız bu gerçeği farkındadırlar. Aksi takdirde eline geçen birkaç değişik nüshayı birden esas alarak ezberlemeye çalışman seni kaçınman gereken bazı karışıklıklara itebilir. Ancak herhangi bir sureyi sağlam bir şekilde ezberleyip, onun tekrarını başka bir nüshadan yapmak zorunda kalırsan, bunda bir sakınca olmayabilir. Kur’an-ı Kerim’in bölümlerini ve sayfalarını düzenlemenin bir çok yolu vardır. Mesela Mushaf-ul Huffaz (ezber yapan kişinin esas aldığı Kur’an) da ayetin yarısı bir sayfada, diğer yarısı bir sayfada bulunmaz, yani her sayfa bir ayetle nihayet bulup, sonraki sayfa yeni bir ayetle başlarken, diğer bazı nüshalarda kimi zaman bir ayetin karşılıklı olan veya birbirini takip eden iki sayfayı birbirine bağladığını görebilirsin. Bu usullerden herhangi birini tercih etmek kişiden kişiye değişir. Bazıları birinci usulu daha uygun görürken, bazıları da diğer usulu beğenip onu tercih edebilir. Bu konuda hafızlık yapan kişinin görüşü önemlidir, kendisi için kolay olanı seçer. 3- DÜŞÜNME VE ANLAMA Konusu ne olursa olsun ezberlemek istenen maddenin manasını anlayıp, içeriğini kavramak eğitsel ve mantıksal olarak gayet tabii bir gerekliliktir. Mesela bir matematik kaidesini anlamadan ezberlemenin bir manası olmadığı gibi, bir şiir mısrasını anlamını bilmeden tekrarlamanın da hiçbir faydası yoktur. Aksi takdirde ezberleme ameliyesi, dış görünüşü parlak ve gözalıcı, ama içeriği mat ve donuk olan, monoton bir olguya dönüşür. Bu söylediklerimizi Allah(azze ve celle)’nin kitabı üzerinde düşünecek olursak, ezberlediğini anlamanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi idrak ederiz. Bu, hem ezberinin sağlam olması açısından, hem de kolay ezberleyebilmen açısından önemlidir. Ezberlediğini anlayabilmen şüphesiz ki sana ezberlemenin kolaylaşması yanında ezberlemeye olan iştiyak ve isteğinin artmasını da sağlayacaktır. Ancak bu anlama ve idrak etme seviyesi, birkaç yönden ezberi yapan kişide bulunan özelliklere göre değişir. Mesela küçük çocukların manaları kavramaya olan ihtiyacı kapasiteleriyle orantılı olarak büyüklerin duyacağı ihtiyaçtan daha azdır. Küçük bir çocuğa birçok ayetin manasını anlayabilmek zor gelir. Teferruata girmeden basit ve genel anlamı idrak etmekle yetinir. Bunun yanında parlak zekâya sahip bazı küçük çocuklar sana gelip manaları hakkında sorular sormak da isteyebilirler. Ancak büyüklere gelince, onların durumu kültürlerine, bilgi birikimlerine ve almış oldukları tahsile göre farklılık gösterir. Genel olarak, hafızlık yapan kimsenin kültür ve bilgi seviyesi arttıkça, Kur’an-ı Kerim’i ezberlemeye başlamadan önce, onun manasına vakıf olma zorunluluğu da buna bağlı olarak artar. Şüphesiz ki anlama ve idrakin de çeşitli basamak ve dereceleri vardır. Yalnızca birtakım kapalı deyimlerin manalarının anlaşılmasıyla yetinilebilir veya daha karmaşık deyim ve terkiplerin ve bunların delalet ettikleri manaların inceliklerine de inilebilir. Ya da bu anlama çabası hükümlerin anlaşılmasını da içine alacak şekilde genişletilebilir. Ancak bu idrak ve anlamanın seviyesi ne olursa olsun, şunda şüphe yoktur ki, iki önemli noktada ezber ameliyesine büyük destek sağlar. Bunlar da ezberlemeyi hızlandırması ve yapılan ezberin sağlam olmasıdır. Aynı zamanda manalar arasında bağlantı kurulabilmesini de sağlaması hasebiyle tekrar ve hatırlamayı kolaylaştırır. Burada şu hadis-i şerifi zikretmek yerinde olur. İbn Mesud(r.a) şöyle rivayet etmiştir: “Biz Hz. Peygamber(sav)’den on ayet öğrendiğimiz zaman, onu tam olarak anlayıp, gereğince amel etmeden, başka bir ayeti öğrenmeye geçmezdik.” Hafızlık yapan kardeşimiz için güzel olan, ayetlerin sebeb-i nuzülünü ve manalarını öğrenmek için, Safvetu’t-Tefasir veya İbn-i Kesir tefsirinin özeti gibi açık, anlaşılması kolay bir Kur’an tefsiri edinmesidir. Manaları anlama ve idrak etme mevzuuna bağlı bir konu da, hafızlık yapanın vasl ve fasl yerlerini, yani durarak veya geçerek okuyacağı yerleri bilmesi, bu noktaya dikkat etmesi ve ihmal etmemesidir. Birçok Kur’an hafızına şahid oluyoruz ki, onlar Allah’ın kitabındaki duruş ve geçiş yerlerinin çoğunu bilmiyorlar. Ancak hiç kimse bu yerlerin önemini bilmemezlik yapamaz. Öyle ki duracak yerde okuyarak geçmek veya tam tersini yapmak, manada büyük bozukluk ve değişikliklere yol açabilir. Bir okuyucu düşünelim ki Allah Teala’nın şu ifadesini okuyor.( لَا تَقْرَبُوا الصَّلَاةَ)“Namaza yaklaşmayın”.. sonra duruyor. Arkasından devam ediyor. ( وَأَنْتُمْ سُكَارَى) “..ve sizler sarhoşsunuz...” (Nisa: 43)* Kur’an-ı Kerim’de bilinen bazı terimlerle bu geçiş ve duruş yerlerine işaret edilmiştir.قلى \صلى \لا gibi Genellikle mushafın son sayfasında bunlar zikredilir ve manaları açıklanır. Sonuç olarak, duruş ve geçiş yerlerini bilmek, ezberden ayrı düşünülemeyecek bir parçadır. *Ayetin bütün olarak meali ise şöyledir; “Eğer sarhoşsanız namaza yaklaşmayın” Necdet İÇEL 26-02-2009 1 Rebiülevvel 1430
__________________ |