29 Mart 2016, 02:18
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 Arkadaşları:1 Cinsiyet: Mesaj:
264 Konular:
59 Beğenildi:189 Beğendi:36 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Anne-babaların dikkat etmesi gereken başlıca noktalar. Anne-babaların dikkat etmesi gereken başlıca noktalar. l- ÇOCUĞUNUZU TANIYIN Anne-babalar özellikle çocukları tanımalı, onları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmelidir. Bu konuda kendi tutku ve arzularına göre değerlendirme yapmamalıdır. Çocukların çeşitli derslere olan yetenekleri ayrı ayrıdır. Her dersten aynı başarıyı beklemek, çocuğu kabiliyetinin olmadığı bir sahada zorlamak ve onu boşu-boşuna gerilim ve stres içine atmak demektir. Bu durumdaki bir çocuğun mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir. Yetenekleri yeterince işlenen her insan mutlu olur. Mutlu olan her insanda başarılı bir yol tutturur. Fakat başarılı olan her insan mutlu değildir. Çocuklarımızın mutluluğu bizce her şeyden daha önemli olmalı. Seminerlerimde çocuğumuzu tam olarak keşfetmeden, onu gerçek anlamda geliştirip, yetiştirmenin mümkün olmadığını söylerim. Ve Ailelerin çocuklarının dersleri konusunda gösterdikleri hassasiyeti onların davranışları ve kabiliyetleri konusunda göstermediklerini dile getiririm. Çocuğumuzun ders başarısı konusunda gerçekten çok hassasızdır ve bu konuda bütün derslerinin iyi olması için çırpınırız. Acaba bizim çocuğumuzun gerçekten bütün derslere kabiliyetleri aynı düzeyde midir? Ya da bütün derslerinde aynı düzeyde başarılı olması mümkün müdür? Neden su anda üniversite sınavlarına girişte sayısal, sözel, dil ve özel kabiliyet diye ayırım yapılmaktadır? Bir gün öğretmen arkadaşlarla çocuklarımızın ders durumlarını incelediğimiz bir toplantıda bütün arkadaşlar bir öğrencinin ilgisizliğinden ve bütün derslerinin zayıf olmasından bahsediyorlardı. Ben dedim ki; "Bu öğrencimizin bütün dersleri mi zayıf?" Resim öğretmenimiz; "Hocam! Resmi mükemmel ve biliyorsunuz bize resimde il çapında dereceler getiriyor." Gerçekten de o çocuğumuz katıldığı resim yarışmalarında bize hep dereceler getiriyordu. Şu an Japonya' da yapılan bir yarışmaya onun enfes bir resmini gönderdik ve buradan da bir ödül gelmesi beklentisi içindeyiz. Şimdi milyonda bir insanda bulunan sanatsal zekaya sahip böyle bir çocuğumuz, matematik ve sosyali zayıf diye başarısız mı kabul edilecek? Ne olur! Çocuklarımızın kabiliyetleri doğrultusunda beklenti içinde olalım. Yoksa kabiliyetli olmadıkları sahada onlardan başarı beklersek onları hayal kırıklığına uğratmış, onlara en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Öğretmen olan bir velimiz seminerimden sonra başından geçen şu ilginç olayı anlatmıştı; "Matematik dersi zayıf olan bir öğrenciye özel ders veriyorum. Ama çocuğa ders anlatmak ölüm. Benden durmadan izin istiyor. Basit bahanelerle dersten sürekli kaçıyordu. Bir türlü derse konsantre olamıyordu, daha sonra (7 veya 8 yıl) onunla karşılaştık. Bana "güzel sanatlara girdiğinden, karakalem resim çalışmalarında Türkiye' de dereceler kazandığından ve çok mutlu olduğundan" bahsetti. O zaman kendi kendime boşu boşuna o gençle uğraşmışım diye düşünmüştüm. Bana neler çektirmişti." Ben de velimize ; "Acaba oda sevmediği ve istemediği bir dersi zorla alırken neler çekmişti." Dedim ve gülüştük. DİKKATİ EVİNİZ 6İZLİCE DİNLENİYOR! Çocuklarımızın her kulakta birer tane olmak üzere iki mikrofonları vardı Bu aşırı hassas aletler duyduğu her duayı, söylenen her şarkıyı, normal konuşmaları ve her tip dili kaydeder, alır. Bu her şeyi duyan mikrofonlar duydukları her şeyi duyarlı ve hassas olan akıla iletirler. Daha sonra bu sesler çocuğun kelime hazinesini oluşturur ve davranışlar için temel hazırlarlar Anonim |
| |