29 Mart 2016, 02:23
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 Arkadaşları:1 Cinsiyet: Mesaj:
265 Konular:
59 Beğenildi:189 Beğendi:36 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | çocuklarımıza öğrenilmiş çaresizlik yaşatmayalım çocuklarımıza öğrenilmiş çaresizlik yaşatmayalım ÇOCUKLARIMIZA ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK YAŞATMAYALIM ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK : Bu kavram bize başarısızlığın kesinlikle öğrenilmiş olduğunu gösteriyor Köpek balığı, diğer balığı yemesin diye araya cam bölme konuluyor. Köpek balığı, diğer balığı yemek için çabalayıp duruyor. 28 saat sonra köpekbalığı, aradaki cam bölme kaldırılmış olmasına rağmen, balığı yemekten vazgeçiyor. Çünkü benim bu balığı yemem mümkün değil diye düşünüyor. Çocuklarımızda böyle olabilir. Başarısız olacaklarına gerçekten inanırlarsa, başarılarını sınırlamış olurlar. Yaptığım "başarısızlık nedeni anketlerinde" bu gördüm. Neden ve hangi derslerden başarısız olduklarını sorduğumda "başaramayacağıma inandığım dersleri çalışmak istemediğimden" cevabını aldığım öğrencileri incelediğim zaman ismini verdikleri derslerin tamamının zayıf ya da çok düşük olduğunu gördüm. "Çalışıp çalışmadıklarını" araştırdığımda; bu derslere hiç çalışma gayreti göstermediklerine şahit oldum. Çünkü zaten hepsi ismini verdikleri bu derslerden"Başarılı olamayacakları düşüncesi" içersine girmiş durum dalardı. Bunu düşünün. Çocuklarımız güçlerini hapsediyorlar fakat bunun farkında değiller. BİR HİKAYE Bu, bir kartal yumurtası bulup onu kır tavuklarının yuvasına koyan genç bir Amerikan kızıl derilisinin hikayesi. Kartal yumurtadan çıkar civcivlere katılır. Tabii muhteşem renkleri, iri ve güçlü kanatlarıyla diğerlerinden farklıdır, ama diğer tavuklardan biri olduğuna inanarak büyür. Pislikleri eşeler, tohumları gagalar, gıdaklar, birkaç santim zıplayıp yeni bir şey gagalamak için kanatlarını döver . Çünkü tavuklar böyle yapıyordur. Bir gün gökyüzüne bakar ve inanılmaz bir yetenekle yelken uçuşu yapan muhteşem bir kuş görür. "Ne güzel bir kuş l Nedir bu? " diye sorar. "O bir kartal, " cevabını verir tavuklardan biri, "bütün kuşların reisi. Ama aklına getirmeye bile kalkma, asla onun gibi uçamazsın." Sonunda kartal bir kır tavuğu olduğunu düşünerek öldü Bundan sonra her gün bir insana sahici, candan bir övgüde bulunun. Bunu eşiniz, çocuğunuz, amiriniz, müşteriniz veya elamanınız üzerinde deneyin ve karşınızdakinin derhal "canlandığını" gözlemleyin. Aynı kişinin daha dostça ve daha iş birliğine yatkın bir hale geldiğini göreceksiniz. Amerikan Endüstrisi samimi övgünün ve gerçek takdirin sadece çalışanların kendilerini daha iyi hissetmelerini değil, bunun yanı sıra daha çok iş ortaya koymalarını sağladığını kanıtlamıştır. "Teşekkür ederim" demenin altı kuralı. "Teşekkür ederim" sözü, doğru kullanılırsa, insan ilişkilerinde sihirli kelimeler olabilir. Aşağıdaki altı kuralı ezberleyin. Bunlar denenmiş ve kanıtlanmıştır. 1- Teşekkür içten olmalıdır. Demek istediğiniz şekilde ifade edin. Söylerken duygu ve canlılık katın. Rutin değil, "özel" bir söz gibi gelsin kulağa. 2-Mırıldanarak değil, açıkça söyleyin. Tam olarak ağzınızdan çıkmalı. Karşınızdakinin ona teşekkür etmek istediğinizi bilmesinden utanç duyuyormuş gibi davranmayın. İnsanlara isimleriyle teşekkür edin. Teşekkür ettiğiniz kişinin ismini kullanarak kişiselleştirin. Bir gurupta teşekkür edilecek birkaç kişi varsa, sadece "herkese teşekkürler" demeyin, onların isimlerini telaffuz edin. 4- Teşekkür etmekte olduğunuz kişiye doğru bakın. Bir insan teşekkür edilmeye değerse, bakılmaya ve fark edilmeye de değerdir. 5-İnsanlara teşekkür etme Özerine çalışın. Bilinçli: olarak ve kasten insanlara teşekkür edebileceğiniz şeyler arayın. Bunun aklınıza gelmesini beklemeyin. Bir alışkanlık haline gelinceye kadar yapın. 6-İnsanlara en beklemedikleri anlarda teşekkür edin. "Teşekkür ederim" sözü, karşınızdakinin en beklemediği veya muhakkak hak ettiğini düşünemediği bir anda daha etkili olur. Takdir ederken; l- Takdiri hemen yapın. 2-Kesin bir dille takdir edin. 3-Neyi, niçin, hangi yönden beğendiğinizi anlatın. En iyi sonuç, karşınızdaki hangi hususta övgü aldığını tam olarak bilirse alınır. 4-Kişiden daha çok davranışı övün, ne veya kim olduğu için değil. Davranışı övmek, onu yapan kişinin daha çok gayret göstermesiyle sonuçlanır. Unutmayın, övgü, neye hedeflenmekteyse onu çoğaltma ve arttırma eğilimindedir. Birisini işle ilgili olarak överseniz, daha çok iş yapacaktır. Davranışı konusunda överseniz, davranışı daha iyi olacaktır. Ancak yalnızca kişi olarak överseniz, sadece egoizmini ve kendini beğenmişliğini arttırırsınız. Doğru: (çocuğunuza) Son zamanlardaki çalışma tempon gerçekten kusursuz. Yanlış: (çocuğunuza) Sen iyi bir çocuksun. Sen müthiş bir çocuksun. 5-İltifat ederken olabildiğince samimi olmaya çalışın - görünmeye değil. Yaltaklanma kolay anlaşılır ve size de karşınızdakine de bir fayda sağlamaz. Büyük bir şey seçip içten olmamaktansa, küçük bir şey seçerek birine övgüde bulunmak ve bunu içten yapmak çok daha iyidir. |
| |