Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Eylül 2007, 11:07   Mesaj No:1

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Mevlana'nın Gönül Aleminden Gerçek Bir Namazın İfası

Mevlana'nın Gönül Aleminden Gerçek Bir Namazın İfası

Hazret-i Mevlânâ, namazın Cenâb-ı Hak ile bir mülâkat olduğunu bildirerek, namazda nasıl bir rûhânî tefekkür hâlinde bulunmamız gerektiğini şöyle beyân eder.

Namaza duran kul, daha iftitah tekbîrinde; “اَلله ُ اَكْبَرُ ” derken, kesilecek bir kurbanlık gibi Hakk’a râm olarak nefsânî âlemden uzaklaşmalıdır.

“–Yâ Rabbî, biz sana kurbanız.” hissiyâtı içinde olmalıdır. Zîrâ kurban kesilirken de “اَلله ُ اَكْبَرُ ” denilir. O hâlde bizler de “اَلله ُ اَكْبَرُ ” derken, keskin kılıç ile nefsimizin boynunu vurmalıyız.

Cemaatle namazda saf saf durulur, sanki kıyâmetten bir manzara sergilenir. “Kıyâm” esnâsında, Cenâb-ı Hakk’ın, kıyâmetin o çetin günündeki hitâbını hatırlamak îcâb eder. Hak Teâlâ buyuracak ki:

“–Mahsûlün hani?! Verdiğim ömür mühleti içinde neler işledin?! Kirâmen Kâtibîn’in yazdıklarından haberin var mı? Ten gıdâsının kuvvetini nerede tükettin? Gözün neleri seyretti? Aklın neleri tefekkür etti? Kazancın ne oldu? El ve ayakların ne işe yaradı? Bu nîmetlerimle ne yaptın?!.”

Böyle dertlendirici binbir suâli tefekkür eden kul utanır, utancından kıyamda durmaya mecâli kalmaz, rükûa varır. Rükûda Hakk’ı tesbîh etmeye başlar. Yine kula:

“–Rükûdan kalk, Rabbinin suallerine düzgün cevap ver!” buyrulur.

Bunun üzerine kul rükûdan kalkar, tekrar kıyam hâline gelir;

“سَمِعَ اللهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ” der. Utancından derhal secdeye varır, tesbîh eder. Hak’tan yine:

“–Başını kaldır, hâlini, yaptıklarını bir düşün!” denir.

Kul yine mahcûb olarak başını secdeden kaldırır. İki secde arasında kısa müddet oturur, utancından yine secdeye kapanır. Cenâb-ı Hak tekrar:

“–Başını kaldır, vereceğin hesabı düşün!” der.

Kul, ka’deye oturur. Hak’tan şöyle bir nidâ gelir:

“–Sana sayısız nîmetler verdim. Şükrün ne kadar? Verdiğim sermâyeden ne kadar kazanç içindesin?”

Nihâyet kul, sağ tarafa selâm verir. Sanki peygamberlerden ve bilhassa Peygamber Efendimiz’den şefaat ister:

“–Ey ulular şefaat edin, perişanım, el-amân, güç bir hâldeyim!..” der.

Ulular der ki:

“–Tedbir zamanı geçti, onun mekânı dünyâda idi. Şimdi ise herkesin yüreği korku ve endişeyle dolu…”

Bunun üzerine sol tarafına selâm verir. Hısım, akrabasından medet umar. Onlar da;

“–Bizden medet bekleme! Biz kendi derdimizle meşgulüz. Hem biz kimiz ki bizden medet umuyorsun!” derler.

Ümitler bitince kul, tesbihât ve duâya başlar.

“–Yâ Rabbî! Bütün fânîlerden ümîdim kesildi. Evvel de Âhir de Sen’sin. Bana yardım edecek olan Sen’sin!” diyerek yalvarır.

İşte namaz, bu hikmetleri tefekkür içinde kılınmalıdır. Cenâb-ı Hakk’ın; “secde et ve yaklaş” çağrısına tâdil-i erkân ile icâbet edilmelidir. Namazın zâhiri (bedenî kısmı) nasıl ki tahâret ve abdesti gerektirir ise, bâtını da huşûyu îcâb ettirir. Zîrâ Cenâb-ı Hak buyurur:

“Gerçekten mü’minler felâh bulmuştur (kurtuluşa ermiştir); onlar ki namazlarında huşû içindedirler.” (el-Mü’minûn, 1-2)

Huşû ile kılınan bir namaz ise günahlara karşı mânevî bir zırh olur. Nitekim âyet-i kerîmede:

“…Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar...” (el-Ankebût, 45) buyrulur.




Huşû ve kalbî âhenkten uzak kılınan bir namaz hakkında ise:

“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.” (el-Mâûn, 4-5) buyrulmuştur.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı Kur'ân-ı Kerim Genel Medineweb 1 2882 01 Ocak 2013 16:58
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj Anket'ler-Röportaj'lar EyMeN&TaLhA 1 2759 02 Kasım 2010 01:14
Ebuzerr / (Ali Şeriati) Ashab-Kiram(r.a) Mihrinaz 5 4950 16 Temmuz 2010 01:33
BAKMAK YETMEZ.... Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Mihrinaz 4 2224 24 Nisan 2010 15:15
İN'SANLARDAN... Serbest Kürsü Beytül Ahzan 3 2224 02 Mart 2010 22:27