Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir / Duygusal Bir Hikaye
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir
Ayakkabıcı yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama Küçük bir dükkan için yeterliydi.
Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle.
Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:
- Küçük! diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika.
Çocuk adama dönerek tebessüm etti:
- Gerçekten çok güzeller. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik! Dedi.
- Bence önemli değil, diye atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin aklı yok, kiminin de vicdanı.
Küçük çocuk bir şey söylemiyordu. Adam konuşmayı sürdürdü:
- Keşke vicdanımız eksik olacağına, bir bacağımız eksik olsa idi.
Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Adama doğru yaklaşıp:
- Anlayamadım. Niye öyle olsun ki? Dedi.
Adam açıklamaya başladı:
- Çok basit. Eğer vicdan yoksa cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta bu dünyadaki engelli insanlar, sağlamlara oranla, orada daha fazla mükâfat görecekler.
Küçük çocuk bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar hafiflemiş gibiydi. Adam vitrine işaret ederek:
- Baktığın ayakkabı sana yakışır. Denemek ister misin? Dedi.
Çocuk başını iki yana salladı:
- Üstünde 50 lira yazıyor. Almam mümkün değil.
Adam pazarlığa başladı:
- İndirim sezonunu senin için öne alırım. Böylelikle ayakkabı 40 liraya düşer. Zaten sen de bir tekini alacaksın. Bundan dolayı da sana 20 liraya gelir.
Çocuk biraz düşündükten sonra:
- Ayakkabının diğer tekini ne yapacaksın ki? Senin hiçbir işine yaramaz. Onu kimse almaz.
Adam güldü:
- Amma yaptın haaaa! Onu da sağ ayağı eksik olan başka bir çocuğa satarım.
Küçük çocuğun aklı iyice karıştı. Adam sordu:
- Öğrencisin değil mi?
- İkiye gidiyorum. Üçe geçtim sayılır.
Adam devam etti:
- Tamam işte… 10 lira öğrenci indirimi yapıyorum. Böylece ayakkabının fiyatı 10 lira olur. O da senin pazarlık payın zaten… Bu durumda ayakkabı senindir. Sattım gitti.
Ayakkabıcı çocuğun şaşkın bakışları altında dükkana girdi. İçerdeki raflar, çocuğun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama o vitrindekini çıkardı. Bir tabure alıp çocuğu oturttu. Yeni ayakkabısını giydirdi. Sonra da çocuğun ayağından çıkardığı eski ayakkabıyı göstererek:
- Benim satış işlemim bitti. Sen de bana bunu satar mısın? Eğer satarsan memnun olurum. Dedi.
Çocuk şaşkın bir şekilde kekeledi:
- Şaka mı yapıyorsunuz? Onun tabanı delik, eski bir ayakkabı. Para eder mi?
Adam hemen cevap verdi:
- Oooohhhhoooo! Sen de çok cahil kalmışsın be arkadaş. Antika eşyalardan haberin yok herhalde. Bir antika, ne kadar eskiyse o kadar fazla para eder. Bu yüzden bence ayakkabın en az 150 – 200 lira eder.
Küçük çocuk art arda şok yaşıyordu. Mutlaka bir rüya olmalıydı bu. Adam, terli avuçlarına 200 lira sıkıştırmıştı. Elindeki paralara baktı ve 50 lirasını geri verdi:
- İndirim mevsimini başlattınız ya, bana bu yeter. Dedi.
Adam onu kıramayıp 50 lirasını geri aldı. Böylelikle eski ayakkabıları çocuktan 150’ya lira aldı. Sonra da dayanamayarak çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu:
- Güle güle giy hayırlı olsun, dedi.
Çocuk yavaşça yerinden doğruldu ve adama sıkı sıkı sarıldı. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
- Babam haklıymış. Engelli olduğum için üzülmeme hiç gerek yokmuş. Dedi.
Çocuk kapıdan çıkıp giderken, adamın gözleri doldu. Bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluk bulamazdı. İçi içine sığmıyordu.
Unutmayın;
Her rüzgar, savuracak bir toz bulur.
Her hayat, yaşanacak bir can bulur.
Her umut, gerçekleşecek bir düş bulur.
Bulunmayacak tek şey senin bir benzerindir.
alıntı