Beğene Beğen, Takipe Takip Dünyası-Medineweb
Yalan Dünya
Cep telefonu hayatımıza yaklaşık 30 yıl önce girdi.
Bizi nerde olursak olalım görünür kılmakla kalmadı,
utanmaz birde interneti içine alarak çepeçevre kuşattı her yanımızı.
Ve bu mucizevi gelişme bir çok toplumsal değişikliği de beraberinde getirdi.
Mesela iletişim kurma serbestisini bireyin elinden aldı.
İletişimin temel unsurları olan mesajı gönderen kaynak ile o mesajı almaya hazır alıcı olmadan da iletişim kurmak mümkün artık.
Senin iletişime geçmek isteyip istemediğinin bir anlamı yok.
Seni arayan birine yanıt vermezsen ve eğer sonra da dönüş yapmazsan çok ayıp. “Aradım, bakmadın” sitemleri insanın yüreğine oturan bir öküz gibi.
“Seninle görüşmek istemiyordum” diyecek halin yok ya,
gelsin bir yalan, gitsin diğeri.
Hadi “Görmedim aradığını” ya da “Duymamışım” dedin savuşturdun.
Sıkıysa mesaja cevap yazma.
“Okumadım” deme şansın yok, mavi tik var kardeşim.
Okudun, okudun, bal gibi okudun.
Cep telefonu ve onunla birlikte cebimize giren sosyal yığınlar,
yeni etik kurallar yarattı.
Mesela gönderilerini beğendiğin biri senin paylaşımlarını da beğenmek zorunda. Boşuna mı demişler;
“Beğene beğen, takibe takip”
Bundan otuz yıl önce birine bunu söylediğinizi düşünebiliyor musunuz ?
-Ben sana küstüm.
-Niye ?
-Ben senin resmini beğendim, sen benimkini beğenmedin.
-Allah Allah, e getir senin albümü bende bi bakayım,
beğeniyor muyum beğenmiyor muyum...
Küsmek demişken farkında mısınız artık küstüğümüz kişiyi önce sosyal medya hesaplarımızdan siliyoruz.
Bir insanı hayatınızdan çıkarmak artık çok kolay.
Sil arkadaşlıktan, üstüne bir de engelle.
Oh ne rahat, bir daha feriştah olsa seninle temas kuramaz.
Sürekli yazıyor olmak bu işin en iyi tarafıydı aslında.
Ben öyle sanıyordum en azından.
Yazma yetisini git gide kaybeden toplum sosyal medyada daha bir yazar oluverdi demeye kalmadan “Emoji” belası çıktı.
Yazmakta yok artık.
Şaşıran, dua eden,
gülmekten ağlayan, ağlatırken gülen, güldürürken düşündüren...
Seç birini yapıştır, yazmakla ne uğraşıyorsun...
Sosyal medya sanırsın meleklerin ikamet ettiği yer.
Herkes birbirini ne de çok seviyor.
Ara sıra yaşanan takışmaların dışında çok sosyaliz sosyal medyada.
Canımlar, cicimler, aşkımlar havalarda uçuşuyor.
Anaya, babaya saygı,
sevgi had safhada.
Sabah babasının resmini paylaşıyor,
“Atam, babam, tek varlığım” diye.
Akşam evde arkasını dönüp suratına bile bakmıyor adamın.
Niye ?
Çünkü orası gösteri salonu.
Çünkü yüz yüze yapamadığımız her şeyi orada kural kaide olmaksızın yapabiliyoruz.
Çünkü kirli vicdanlarımızı orada çamaşır suyuna yatırıyoruz.
Orada çok Müslümanız,
çok vatanseveriz, çok iyi dost,
çok iyi evlat, mükemmel insanlarız anlayacağınız.
Öyleyiz de peki bu çivisi çıkmış Dünya'da kimler yaşıyor ?
Bu pisliğin sorumlusu kim ?
Biri bana anlatsın. . .
Tanzer Polat Yılmaz
/Göçebe/