Durumu: Medine No : 4172 Üyelik T.:
29 Eylül 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
74 Konular:
17 Beğenildi:1 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Mesnevi'de Namaz Mesnevi'de Namaz [CENTER][B][SIZE=4][COLOR=Black][FONT=Arial] [SIZE=2][COLOR=Black][FONT=Arial] Mesnevi'de Namaz
Ey imam, namaza başlarken Allâhu ekber demenin mânâsı şudur: “Allâh'ım,biz senin huzûrunda kurban olduk.” Kurban keserken Allâhuekber dersinişte, öldürülmeye layık olan nefsi kurban ederken de bu söz söylenir. Oesnada beden İsmail, can da Halîl İbrahim gibidir. Can, bu semizbedenin hevâ ve hevesini kesmek için tekbîr getirince Bedenşehvetlerden, hırslardan kurtulur, namazda “Bismillahirrahmânirrahîm”demekle kurban olur gider. Namaz kılanlar, kıyâmette olduğu gibi,Allâh'ın huzûrunda saflar halinde dururlar, sorguya, hesap vermeye,yalvarmaya koyulurlar.
Namazda gözyaşı dökerken ayakta durmak, kıyâmet günü dirilerek,kabirlerden kalkıp mahşer yerinde Allâh'ın huzûrunda ayakta durmağabenzer. Cenâb-ı Hakk; “Sana verdiğim bu kadar mühlet içinde ne yaptın?Ne kazandın, ve bana ne getirdin?” diyecek. Ömrünü ne ile, ne işlerle,ne gibi ibâdetlerle, ne iyilikler yaparak harcadın, bitirdin? Sanaverdiğim rızkı, kuvveti, gücü ne ile yok ettin? Gözünün nûrunu neredetükettin? Beş duygunu nerelerde kullandın?
Gözünü, kulağını, aklını, irâdeni, bileğini, arşa ait olan bütün bukuvvetlerini, neye, nerelere harcadın da onlara karşılık, bu dünyadaneyi satın aldın? Sana kazma gibi, bel gibi el, ayak verdim. Onlarısana ben bağışladım;onlar ne oldular?” Allâh'ın huzûrunda bunun gibiderde dert katan yüz binlerce haberler, sualler gelir.
Namazda kıyamda iken, kula gelen bu sözlerden kul utanır, utancındaniki büklüm olur ruküa varır. Utancından ayakta durmağa gücü kalmaz,ruküda: “Subhane rabbiye'1-azîm” diyerek Allâh'ın noksan sıfatlardanberî olduğunu söyler.
Sonra o kula Hakk'tan ferman gelir; “Başını kaldır da sorulan sorularacevap ver.” denir. Kul utana utana başını ruküdan kaldırır; fakat,dayanamaz; o günahkar, utancından yine yüz üstü yere kapanır.
Ona tekrar; “Secdeden başını kaldır da, yaptıklarından haber ver.” diyeferman gelir. O bir kere daha utanarak başını kaldırır ama, dayanamazyine yılan gibi yüz üstü düşer.
Cenâb-ı Hakk; “Tekrar başını kaldır da söyle, yaptıklarını kıldan kıla, birer birer senden soracağım” diye buyurur.
Allâh'ın heybetli hitabı, onun rûhuna te'sir ettiği için, ayaktaduracak gücü kalmamıştır. Bu ağır yük yüzünden ka'deye varır, dizleriüstüne çöker. Cenâb-ı Hakk ise; “Haydi söyle, anlat.” diye buyurur.
“Sana nimet vermiştim, nasıl şükrettiğini söyle; sana sermayevermiştim, onunla ne kâr elde ettiğini göster.” Kul yüzünü sağ tarafınadöndürür, peygamberlerin rûhlarına ve meleklere selam verir. Onlaraniyâzda bulunur da der ki: “Ey mânâ pâdişahları, bu kötü kişiye şefaatedin, bu günahkarın ayağı da, örtüsü de çamura battı.” Peygamberlerselam veren kula, derler ki: “Çâre ve yardım günü geçti, gitti. Çâredünyada olabilirdi, orada hayırlı işler yapmadın, ibâdet etmedin,öğünler geçti.
Ey bahtsız kişi, sen vakitsiz öten bir horoz gibisin; git, bizi üzme, bizim kalbimizi kırma.”
Kul yüzünü sola çevirir, bu defa akrabalarından yardım ister, onlar daona; “Sus.” derler. “Ey efendi, biz kimiz ki sana yardım edelim, elinibizden çek de kendi cevâbını Allâh'a kendin ver.” derler.
Ne bu taraftan, ne o taraftan bir çâre bulamayınca, o çâresiz kulun gönlü, yüz parça olur.
O herkesten ümidini kesince, iki elini açar, duâya başlar.“Allâh'ım,herkesten ümidimi kestim. Evvel ve ahir kulunun başını vuracağı,sığınacağı sensin; senin rahmet ve mağfiretine son yoktur.” Namazdakibu hoş işaretleri gör de, sonunda, kesin olarak işin böyle olacağınıanla... Aklını başına al da namaz yumurtasından civciv çıkar, yâninamazdan mânen yararlan, yoksa dane toplayan bir şey öğrenememiş kuşgibi, Allâh'ın büyüklüğünü düşünmeden yere başını koyup kaldırma.
Kaynak: Mevlânâ, Mesnevi, Trc, Şefik Can, Cild II, s. 188-190, Beyit: 2143-2175
Mevlana Celaleddin Rumi <!-- / message --><!-- google -->
<!-- google --> <!-- sig -->
|