26 Şubat 2018, 08:09
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
2.154 Konular:
309 Beğenildi:180 Beğendi:15 Takdirleri:560 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | CEHALET HAKKINDA İLİM EHLİNİN SÖZLERi CEHALET HAKKINDA İLİM EHLİNİN SÖZLERi CEHALET HAKKINDA İLİM EHLİNİN SÖZLERİ:
1) İbni Cerir (r.a), Allah (c.c)’ın:
“(Allah) bir gruba hidayet etti, bir grubun üzerine de sapıklık hak oldu. Muhakkak ki onlar, Allah’ı bırakıp şeytanları dostlar edindiler. Onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” (A’raf: 30) ayetinin tefsirinde şöyle dedi:
“Sapıklık içinde olan kimseler cehaletleri ve şeytanları kendilerine yardımcı edinmeleri sebebiyle sapmışlardır ve işledikleri ameller sebebiyle hatalı olduklarını da bilme-mektedirler. Bilakis işledikleri amelleri yaparken doğru olduğuna ve kendilerinin hidayet ve hak üzere olduklarına inanarak yapmaktadırlar.
İşte bu durum, “ancak bilerek ve inat ederek günah işleyen veya dalalete düşen kimse Allah (c.c) katında azap görür” diye iddia edenlerin doğru söylemediklerine apaçık bir delildir. Çünkü onların düşündüğü ve dedikleri gibi olmuş olsaydı, bilmemeleri sebebiyle sapan ve buna rağmen kendilerinin hidayet üzere olduğunu zanneden sapıklık taifesi ile bilerek hidayeti bulan grup arasında hiç bir fark olmamış olurdu. Halbuki Allah (c.c), bu iki taifeyi eşit tutmamış, hem isim hem de hüküm bakımından bunları birbirinden ayırmıştır.”
İbn Cerir’in Kehf : 104 ayetinin tefsirindeki görüşü de böyledir.
2) İbn Kesir (r.a), İbn Cerir’in yukarıda geçen sözlerini daha önce geçen ayetin tefsirinde nakletti ve destekledi.
3) Begavi (r.a) A’raf : 30 ayetinin tefsirinde şöyle dedi :
“Bu ayet; hak din üzere olduğunu zanneden cahiller ile, bile bile inkar eden ya da inat eden kafirlerin aynı hükmü aldıkları konusunda açık bir delidir.
4) İbn Mendeh, (Tevhid kitabı c : 1 s : 314)’de şöyle demiştir :
Allah (c.c) onların sapıklıkları ve inatları hakkında şöyle buyuruyor :
“De ki: “Ameller bakımından hüsranda olanları size haber vereyim mi? İşte o kimseler; yaptıkları işlerin güzel olduğunu zannettikleri halde dünya hayatında uğraşıları boşa gidenlerdir.” (Kehf: 103-104)
(Bu ayeti zikrettikten sonra ayetteki “ameller bakımından hüsranda olanlar” hakkında Ali b. Ebi Talib (r.a)’ in, kendisine sorulan soruya verdiği şu cevabı nakletti):
“Bu kimseler kitap ehlinin kafir olanlarıdır. Zira onların daha önce gelenleri hak üzereydiler. Fakat sonra rablerine şirk koştular ve nefislerinden ortaya uydurdukları şeylerle dinlerinde bid’atler ortaya koydular. İşte onlar bu şekilde sapıklıkta birleşmelerine rağmen kendilerinin hidayet üze-re olduklarını zannettiler. Ve yine onlar batıl üzere hayatlarnı sürdürmelerine rağmen kendilerinin hak üzere olduklarını zannettiler. Böylece onlar güzel şeyler yaptıklarını zannettikleri halde dünya hayatında yaptıkları tüm amelleri boşa gitmiştir.” Ali (r.a), Harura halkının da bu kimselerden olduğunu söylemiştir.
Sonra şu rivayeti zikretti:
Selmanı’l Farisi’nin Rasulullah (s.a.s)’a, hristiyanların onun rasul olarak gönderilmesinden önceki durumlarıyla alakalı olarak: “Onlar senin gelmenden önce oruç tutar, namaz kılar ve senin geleceğine şehadet ederlerdi. Onların durumu nedir” sorusuna karşılık Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:
“Onlar ateş ehlidirler.”
Şunuda unutmamak lazım ki,bu gün yani son rasul muhammed as mın ümmetininde ehli kitap olan yahudi ve hırıstiyanları adım adım takip edip, aynı sonuca varmışlardır.cehaletleri nedeniyle kendilerini nispet ettikleri islam dininde bir çok şirk,küfür ve bidatlere bulaşmışlardır.
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
| |