HAYIRLI CUMALAR Mesajlarıyla İMTİHANIMIZ
Whatsapp, Messenger, her yöne 1000 SMS gibi, ücretsiz iletişim kanalları çıktı çıkalı yeni bir ritüel türedi: “hayırlı cumalar”…
Cuma’nın Müslümanlar için özel olduğuna itiraz eden yok… Cuma namazı vaktinde, işi gücü bırakıp camiye gitmenin farz kılındığı hususunda da en ufak bir tereddüt yaşanmıyor…
Eğer bu günü dolu dolu yaşayacağım iddiasındaysanız oturun sizden önceki takva ehlinin ne yaptığına bakın, yeterli…
Her ne kadar meselenin psikolojik arka planını idrak etmekten aciz olsam da, bu konuda ne düşündüğümü izah etmekten vazgeçecek değilim…
Hüsnü zannı elden bırakmadığımda; o güne dair güzel duygu ve düşüncelerinizi sair Müslümanlarla paylaşmak istiyorsunuz; bu meyanda “hayırlı cumalar” temennisinde bulunmakla bunu ifa edeceğinizi zannediyorsunuz…
Lakin iletişim kanallarının bedavasıyla eşzamanlı tezahür eden bu gayretinizin esasında özel kavramlarımızı da ucuzlattığını ya da en azından değer aşımına uğrattığının farkında mısınız, bilemiyorum…
Az birazcık suizanlı empati yaptığımda ise aklıma şunlar gelmekte: “Herkes sabah akşam bir şeyler paylaşıyor… Onlarla ilgili düşünce ve kanaatlerimi açıklasam birileri tarafından yanlış anlaşılırım, yıllardır sükutla inşa etmeye çalıştığım aerodinamik kişilik yapıma zarar verir, durduk yere hedef olurum, istikbalde sıkıntıya yol açar vs. vs… İyi ama bir şekilde ölmeyip halen yaşadığımı da göstermem gerekiyor o halde suya sabuna dokunmayan, telif hakkı da bulunmayan hamaset içerikli sloganlar ne güne duruyor, o halde sıradaki temenni tüm dostlare gelsin “hayırlı cumalar…”
Peki, bu basmakalıp kopyala-yapıştır mesajlarınızın muhatabınızda ne tür etkiler uyandırdığınız farkında mısınız, bilemiyorum…
Bendenizin Cuma günü ve Cuma namazıyla bir problemi olduğunu düşünmüyorsunuzdur herhalde… Ama inanır mısınız, gına geldi… Perşembe akşamından başlayıp Cuma akşamına kadar telefonun ekranına patır patır düşen mesajları okumadan sileceğim diye bir hal oldum…
Sonunda baş edemeyince otomatiğe bağlanan mesajlarla başedebilmek için, otomatik engel koyan enstrümanlara başvurmak zorunda kaldım…
Bu kez başka iletişim kanallarından uluşarak “abi bir hatamız mı oldu? Niye beni engelledin” türü sorularla karşılaşmaya başladım… “Problem yok hayırlı cumalar” dediğimde, “abi sana da tekrar hayırlı cumalar deyip” … Allah’a ısmarlıyor…
Sağlık açısından faydası tartışmasız olan nice vitaminler bile dozaşımı halinde zehre dönüşmekte… Bir şeyin haddinden fazla kullanılması sempatiyi değil tam tersine antipatiye yol açmakta…
Bu Cuma kutlaması işi o kadar yaygınlaştı ki, alnı secde görmemiş insanların bile gündeminde yer almaya başladı… Geçenlerde bu neviden bir arkadaşa “yaw senin bir gün cumaya dahi gittiğini görmedim ne diye grupta hayırlı cumalarınız olsun” şeklinde paylaşımlarda bulunuyorsun” dediğimde… “ne yapalım sizinkilerin hoşuna gittiği için” demez mi”… Demek ki, nabza göre serum vermek için hemşire eğitimi almaya gerek kalmadı…
Her kim cumasını hayırlamak istiyorsa otursun kendi ibadet ve taatına yoğunlaşsın… Sağa sola “hayırlı cumalar” demekle, bonus mahiyetinde kazanacağınız hiçbir sevap yok…
Basmakalıp (ç)alıntı sözlerle yapılacak Cuma paylaşımlarının hiçbir manevi tesiri olmadığı gibi “din, samimiyetten ibarettir” tespitinde bulunan sevgili peygamberimizin (S.A.V) işaret ettiği noktadan da fersah fersah uzaklaşmış oluyoruz…
Abdullah Yaman