Sizin hiç dostunuz öldü mü?
Kar öyle yagardi ve biz sırtımızda kurban derisi. Kan ve kar suyu. iliklerimize kadar donardik adeta ama ruhumuz donmazdi. Onun o tebessümlu hali yok mu? Gece sokaklar bizimdi. Köşe başlarında oturan eroinden, içki den kafasi yerinde olmayan gençler bizim davet halkımızdı.
Sizin hiç dostunuz öldü mü?
Başörtü eyleminde beyazıt meydanında sırtımıza inen joplarda önce onun kafası kırılırdı. Sol gazeteler sekiz sütuna manşette önce onun resimleri. Eylemci jop yerken kafasindan akan kanlar meydana düşerdi.
Bacilarimiza acimadan joplari sırtlarında kollarına polis girip götürmeye çalışıyorlardı ama dostlarla polis ekip otolarına bacıları koymalarına izin vermezdik.
Nerede mazlum coğrafya varsa o ülkelere önce o giderdi. Ülke sayısını dahi unuttum.
Dostum birgün yanıma geldi. Kardeşim Çeçenistan ilk savaşı ve kadınlar,çocuklar mağdur. Acil para toplamaliyiz.
Kadınlar bileziklerini,çocuklar evde ki kumbaralarini boşaltıp onun vesilesiyle ulaştırırdi
Ve bir gün dostum kansere yakalandı.
Altı ay sonra dostum vefat etti.
Cenazesine binlerce kişi katıldı.
Imam efendi şaşkın
"Bu adam nasıl bir amel işledi ki ardında bu kadar kalabalık cemaat topladı "
O bizlerin Ümmet yürekli dostuydu....
Sahi sizin hiç dostunuz öldü mü.......?