PATATES DİNİ Diye Bir Din Olsa O Bile Daha Güzel Anlatılırdı..
Bilgiyi sadece sınavlarda sorulacak birkaç sorunun cevabını verebilmek için öğretmek ve öğrenmek üzere kurulu böyle bir sistem, yaratılıştan sahip olduğumuz saf ve katışıksız merakın üzerinden adeta bir silindir gibi geçer. Büyüdükçe meraklarımız küçülür ve "ilmin hocasının" sesini, artık eskisi gibi duyamaz hâle geliriz...
Öğretmenlerini can kulağı ile dinleyenler, bunu yarın öbür gün girecekleri sınavdan güzel bir puan alıp, ailelerinin şerrinden kurtulmak ve nispeten iyi bir okula girmek endişesi ile yapıyorlar anlatılan konunun büyüleyiciliğinden değil!
Çünkü müfredat, o konunun mesela hücre bölünmesinin mesela kromozomların mesela bir yaprağın hücrelerinde tıkır tıkır işleyen o muhteşem fotosentez makinelerini mesela bir yıldızın ölümünün ya da bir yağmur tanesinin yaratılışının, hak ettiği neredeyse büyülü bir dil kullanamıyor.
Mümkün olan en kuru en didaktik en sıkıcı dili tercih ediyor. Sadece akla o da aklın ezberleyebilen bölümüne sesleniyor.
Oysa okumak ve okuduğunu anlamlandırmak akıl ve kalp birlikteliği gerektiren bir iştir. Bunun idrakinden şu an için fersah fersah uzak olduğumuzu ders kitaplarına şöyle bir bakan herkes anlar.
Çocuklar için yeni bir bilgi demek, sınavda karşılarına çıkacak daha da baş belası yeni bir soru anlamına geliyor. Hayatlarına anlam katacak bir bilgi, merak etmeye değer bir mucize değil! Bilgiyi onlara bu şekilde sunmuyoruz çünkü. Çünkü bakış açımız böyle değil!
Ve bir minicik arıcığın, o çiçekten nektar, bu çiçekten polen toplayıp, evinin muhteşem ve kusursuz altıgen odacıklarını bal ile doldurması gibi, akıllarının ve kalplerinin köşe bucağını ilimle, hikmetle ve marifetle doldurmaya kâfi gelecek saf ve katışıksız merakları, "Acaba bu konu sınavda çıkar mı?" sorusunun peşinde koşmaktan perperişan olup, daha yolun başında yoruluyor...
Şimdi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarından birinden alınan şu grafiğe bakın! Çocuğunuza Rabbini bu şekilde tanıtıp sevdirebilir misiniz? Allah aşkına söyleyin! Eğer patates dini diye bir din olsa, size yemin ediyorum ben patatesi bile daha kalbe dokunan bir dil ile anlatabilirdim. Yazıklar olsun...
Özkan Öse