Konu Başlıkları: şimdi gençmiyiz?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Kasım 2008, 14:24   Mesaj No:1

Seyyid

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seyyid isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2834
Üyelik T.: 29 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 350
Konular: 67
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart şimdi gençmiyiz?

şimdi gençmiyiz?

Yazımıza Hz. Ömer' den bir hatırayla girelim: Devlet reisi iken,
her sabah "ÖLÜM VAR YA ÖMER" diye, seslenip ikaz eden ücretli
bir memur tutuyor. Ancak bir gün âniden vazifesine son verilen
bu memur sebebini sorduğu zaman: "Bu sabah aynaya baktığımda,
saçımda sakalımda beyaz kılları gördüm. Onlar bu vazifeyi senden
daha iyi yapıyorlar" cevabını alıyor.



Evet dostlar. aynalar bizi bekliyor, bir görünelim ondan sonra
karar verelim veya isterseniz bırakalım da onunla otuzbeş yaş
şâiri konuşsun:



Benim mi Allah' ım bu çizgili yüz?

Ya gözler altında mor halkalar ?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?"



"Dost acı söyler" sözünün hikmetini anlar gibi oluyoruz değil
mi? Ne yapalım kabahat aynalarda değil ki... Onların bir şey
ilâve ettikleri yok... Biz nasılsak sadece aynen
aksettiriyorlar.



Hem dört mevsim bahar olmaz yâ... Herşey gibi, güzelliklerde
solacak. Zira herşeyin bir sabahı, bir de akşamı var. Bursa' lı
şâir Cenâni' nin söyleyişiyle: "Dehr içinde hangi gün gördük ki,
akşam olmaya". Aslında akşamın olacağını, o kaçınılmaz saatin
geleceğini hepimiz biliriz. Ama gene de gelip geçici şeylerle
avunur ve kendimizi aldatıp, zihnimizi başka şeylerle meşgul
etmeye çalışırız.



Biz durmadan değişen, ama etrafındaki şeylerin de durmadan
değişmesinden yakınan insanlar olarak kendi bencilliğimiz içinde
herşeyi unutuveriyoruz. J.J. Rousseau' nun deyişiyle "Yeryüzünde
herşey devamlı bir akış halindedir. Hiç bir şey kararlı ve kesin
bir şekilde muhafaza edilemiyor ve dışımızdaki şeylere karşı
duyduğumuz sevgiler de, ister istemez onlar gibi geçiyor,
değişiyor."



Tiryakisi olduğu ve zararını bildiği halde elindeki sigarayı son
dumanına kadar yudumlayan insan, hayrettir ki, aynı titizliği
sayılı nefeslerden örülü gençliğine gösteremiyor. Herhalde
gençliğimizi parayla satın almadığımız için kıymetini tam takdir
edemiyoruz. Halbuki hayatta insanın başına bir defa gelen
gençliğin sıhhat ve boş vakit gibi ne büyük bir nimet olduğu,
ancak elden gidince anlaşılıyor.



Asrın doktorunun günümüz gençliğinin hastalığına uzattığı
reçetede: "Gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His
ve heves ise kördür. Âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti,
ileride bir batman lezzete tercih eder" yazılıdır. Bunu
bilmezlikten gelmek, tedavi ve teşhiste mutlaka yanlışlıklara
sebebiyet verecektir. Evet bu çağda, bu yaşta, uğruna "ebedilik"
yeminleri edilmiş nice sevgiler ve sevgililer vardır ki, kısa
bir müddet içinde arkasında bir ümit ışığı, hattâ titrek bir
pırıltı bile bırakmadan sönüp tükenmiştir. "Hakikî zevk ve
elemsiz lezzet, yalnız îmanda ve îman ile olabilir" sırrınca,
gençliğini kıymetsiz şeylerin peşinde harcamayanlar, yapraklar
gibi rüzgârlara oyuncak olmaktan kendini koruyanlar ve
gençlikten ihtiyarlığa gün çalmış olan bahtiyârlar, Efendimizin
(s.a.v) "Gençlerinizin en iyisi, temkinde ve sefahatlerden
çekinmekte ihtiyarlara benzeyenlerinizdir." şeklindeki mübârek
sözlerine mazhar olmuş demektirler.

Herşey gibi, gençlik sermayesi de, sarfedildiği yere göre kıymet
kazanacaktır. Çok kısa zaman misafirimiz olan gençlik nimetini
iyi değerlendirebildiğimiz takdirde, onunla ilerde ebedî bir
gençlik kazanabileceğimizi bütün ilâhi fermanlar ve peygamberler
haber vermektedir.



Öyleyse yolun neresinde olup olmadığımızı anlamak için,
yazımızın başındaki "ŞİMDİ GENÇ MİYİZ?" sualine hemen cevap
aramaya başlayabiliriz.


Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seyyid 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
bir çiçek ve bir inci Makale ve Köşe Yazıları Seyyid 0 2227 23 Ocak 2009 16:56
Kine doymayan dünya Makale ve Köşe Yazıları Seyyid 0 1975 22 Ocak 2009 19:36
Ağlıyorum ama filistine değil kendime kendimize Makale ve Köşe Yazıları Kara Kartal 2 1985 21 Ocak 2009 16:05
görmek için göz şart değil Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler su damlası 4 2364 19 Aralık 2008 16:01
Allahın huzurunda bir kul.. Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler ribat 1 2053 18 Aralık 2008 01:11