Tefekkür
Tefekkür
Tefekkür, sadece insana değil, bütün mahlûkata verilmiş, hayâtî birkâbiliyettir. Bu kâbiliyeti, her varlık kendi dünyası içinde ve kendiyaratılışına uygun bir şekilde kullanır.
Ağırlık merkezi de daha ziyade ten ve nefsâniyet plânına âittir. Yiyip içmek, daha iyi, daha rahat yaşayabilmek ve nesli devam ettirebilmek gibi hususlar ön plândadır.
Bunun için bir yırtıcı mahlûkun tefekkürü, ancak avını parçalayıp mîdesini doyurmaya yöneliktir.Bunun dışında onun hayat, kâinat ve istikbâle dâir herhangi bir düşünceve endişesi yoktur. Zaten ona verilen tefekkür kâbiliyeti de, ancak bukadarına kâfî gelir.
Fakat insana gelince… Onun durumu farklıdır… Nefsânî ve Rûhânî Tefekkür
İnsanoğlu, varlıkların en şereflisi ve kâinâtın gözbebeği olarakyaratıldığı için, onun mes’ûliyet ve vazifeleri büyüktür. Buna göre dekendisine engin bir tefekkür kâbiliyeti ihsân edilmiştir.
Çünkü insan; yiyip içme, yaşama ve neslinidevam ettirebilme bakımından diğer mahlûkatla benzer özelliklere dâirnefsânî tefekkür ile değil, ancak kendisini inkişâf ettirecek ve buvesîleyle cennet ve cemâlullâh’a nâil edecek olan rûhânî tefekkür ileinsanlık haysiyet ve şerefini hâizdir. Fakat insan, rûhânî yapısını tekâmülettiremezse, maalesef tefekkür istîdâdını nefsânî arzuların anaforundahelâk etmiş olur. Böyle gâfilâne bir hayat; çocuklukta oyun, gençlikteşehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlıkta elden gidenlere hasret venedâmetten ibârettir. Yeme-içme ve mal-mülk biriktirme gibi nefsânîhevâ ve heveslerin girdabında, Allâh’ın verdiği tefekkür nîmetini ziyânetmektir.
Rûhî derinliğe ulaşmış bir mütefekkir, bu hakîkati hulâsa ederek şöyle buyurur:
“Bu cihân, âkiller (akıl sâhipleri) içinseyr-i bedâyî (ilâhî sanatı ibretle temâşâ ve tefekkür); ahmaklar içinise yemek ile şehvettir!”
Dolayısıyla insanı insan yapan husus, onu şuur iklîminde yeşertecek olan rûhânî bir tefekkür derinliğidir.
AllahTeâlâ da kullarından, gerek îmânın, gerekse ibâdetlerin yüksek bir şuurve idrâk içinde tezâhürünü istemektedir. Bu da ancak ilâhî azamet vekudret akışlarını tefekkür ile mümkündür.