Ankebût
1-2-Elif-Lâm-Mîm Sandı mı o insanlar «inandık» demeleriyle terk edilecekler de imtihan edilmeyecekler?
"yutrakû" kelimesini kullanır Rabbimiz. Terk etmek manasına gelir. "Bırakıvermek," "Kendi haline bırakmak," şeklinde meal ediyor meal edenler ama kelimenin kendisi zaten Türkçe'de de vardır. Ve "Terk Etmek" manasına gelir. Birini terk etmek ile kendi haline bırakmak arasında fark vardır.
Anne babanız sizi kendi halinize bıraksa nasıl hissederdiniz.
Anne babanız sizi terk etse nasıl hissederdiniz?
"Ne alakası var kardeşim. Burada kendi haline bırakmak manasında kullanılıyor," diyebilirsiniz. Peki.
Bu ayet "hurufu mukatta"dan sonraki anlayabildiğimiz(!) ilk ayettir.
Son ayete ve ortadaki ayete bakalım:
Ama bizim uğrumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah muhsinlerle beraberdir.
İlk anlam verebildiğimiz ayette "terk edilmekten" bahsedilirken son ayette Rabbimiz muhsinler ile beraber olduğunun hükmünü vurur.
İlk anlam verebildiğimiz ayette kimlerin nasıl "terk edilmeyeceği" anlatılır.
Son ayette Allah'ın kimler ile birlikte olduğu belirtilir. Tam ortadaki ayette ise "TERK EDİLENİN" ne/kimler olduğu belirtilir.
35- Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir toplum için (helak ettiğimiz memleketten) ibret alınacak apaçık bir ayet (harabe) TERK ETTİK.
İlk anlam verebildiğimiz ayette terk edileceğini zannedenlerden bahsedilir.
Tam ortadaki ayette "Terk Edilenen" nasıl terk edildiğinden bahsedilir.
Son ayette ise "Terk edilmeyenin" niye terk edilmediğinden bahsedilir.
İmtihan manasına gelen "Fitne" kelimesinin bir diğer (yan) manası da "Pusu kurup yol Kesmektir"
İlk anlam verebildiğimiz ayete bu manada yaklaşarak bir daha bakalım.
Sandı mı o insanlar «inandık» demeleriyle terk edilecekler de yolları kesilmeyecek?
Ortadaki ayette ise değil yolların, tüm şehrin tarumar edildiği bir memleketin "ayet" olarak terk edildiğini görüyoruz.
Son ayette ise Allah uğrunda cehd edenlerin (yollarının kesildiğini değil, aksine) yollara hidayet edildiğini görüyoruz. Ve bu yolda da Allah muhsinler ile beraberdir.