EL-MUKTEDİR El-Muktedir: Her şeye gücü yeten... Kudretli; Kuvvet ve kudret sahiplerinin üzerinde olan.*
✔“Onlara dünya hayatının misalini de ver. O gökten indirdiğimiz, sonra yeryüzünün bitkileri ile karışan bir suya benzer. Sonra o bitki, rüzgarların kökünden savurduğu çer çöpe döner. Allah her şeye kadir olandır.” (18/Kehf, 45)
✔“Onlara, dünya hayatının örneğini ver; gökten indirdiğimiz suya benzer, onunla yeryüzünün bitkileri birbirine karıştı, böylece rüzgarların savurduğu çalı-çırpı oluverdi. Allah, herşeyin üzerinde güç yetirendir.” (18/Kehf, 45)
*
📌Allah tarihte kimi insanları kudret sahibi kılmış; onlara hem benzerine az rastlanır bir mülk vermiş, hem de makam sahibi yapmıştır. Yaşadıkları kavmin başına geçirmiş, tüm insanların ve toprakların yönetimini kendilerine vermiştir.
📌 Firavun da bu insanlardan biridir. Ancak Firavun, Allah'a karşı büyüklenmiş, gerçek kuvvetin ve gücün kendisinde olduğunu zannetmiştir.✔ Öyleki bu, kendini ilâh ilan etmeye kadar varmıştır: “Firavun dedi ki: ‘Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilâh olduğunu bilmiyorum...” (28/Kasas, 38)
*
✔“Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: ‘Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi?” (43/Zuhruf, 51)
*
📌Bunun üzerine tüm gücün tek sahibi olan Allah, Firavun ve ordusunu suda boğarak onlardan büyük bir intikam almıştır:*✔“O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutup suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.” (28/Kasas, 39-40)
📌Hâman ve Karun da yaptıkları dolayısıyla Firavun'la aynı sonu paylaşmışlardır. Bu azgın insanlar malları ve orduları dolayısıyla yeryüzünde büyüklendikçe büyüklenmişler, gerçek gücün ve kudretin kendilerinde olduğunu zannetmişlerdir. Böylelikle de Allah gerçek gücün kimde olduğunu tüm kavme göstermiştir.
*✔“Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Mûsâ onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi. İşte biz, onların her birini kendi günahıyla yakalayıverdik. Böylece onlardan kiminin üstüne taş fırtınası gönderdik, kimini şiddetli bir çığlık sarıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmedici değildi, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.” (Ankebût, 39-40)
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |