El Cami- El Ğaniyy-El Muğni Esmalarını Tanıyalım
87) EL-CÂMİ' El-Câmi’; Allah'ın güzel isimlerinden biridir. Hesap günü için kullarını ve her istediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan anlamındadır. Cem, dağınık şeyleri bir araya toplamak demektir. Allahu Teâlâ vücutların ölümden sonra yürüyerek dağılmış olan zerrelerini tekrar birleştirecek, bedenleri yeniden diriltecektir. Sonra yine, yaratılmış olan herkesi Arasat meydanında toplayacak, hak sahiplerini, hasımlarıyla huzurunda karşı karşıya getirecektir.
El-Câmi', Esmâü’l-hüsnâ'dan olarak Kur'an'da şöyle geçer: "Ey Rabbimiz, muhakkak ki sen (vukuunda) hiç bir şüphe olmayan bir günde insanları toplayacak olansın. Şüphesiz Allah sözünden caymaz."*(3/Âl-i İmran, 9) "...Allah, muhakkak ki, münâfıkları da, kâfirleri de Cehennem'de toptan bir araya getirecek olandır."*(4/Nisâ, 140) "Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, vaadinden cayıp dönmez." (3/Âl'i İmran, 9)
Dağınık şeylerin biraraya toplanması demek olan '
cem' kelimesi, Allah'ın tüm evrendeki sistemler üzerindeki hakimiyetini gösteren sıfatını ifâde eder. Evreni ve içindekileri yaratan Allah, canlı ve cansız tüm varlıklara dilediğini yaptırma, istediği yerde ve istediği şekilde toplama kudretine sahiptir. Nitekim Allah dünyada mü’minleri bir araya toplayacağını vaat etmiştir.
“Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.” (2/Bakara, 148)
Ancak gerçek toplanma günü kıyâmetle gerçekleşecektir. Kendisinden şüphe olmayan kıyâmet gününde, Allah'ın bütün kulları O'nun huzurunda toplanacaklardır. Dünyada kendisini ve elçilerini yalanlayan kişilerin inkârlarını ve bu inkârlarından kaynaklanan bütün eylemlerini bilen Allah, elçileriyle tüm insanlığa haber verdiği büyük hesap gününde, gelmiş geçmiş tüm toplumları biraraya toplayacaktır. Sur'a üfürüldüğü gün suçlu günahkarların tümü biraraya getirilecekler ve yaptıklarından topluca hesaba çekileceklerdir. İnkâr edenler yine topluca, yüzükoyun cehenneme sürülecek, lâyık oldukları karşılığı yine yandaşlarıyla beraber topluca göreceklerdir.
Allah kendisine iman edenleri ise tüm yaptıklarına bir karşılık olmak üzere dünyada beraber oldukları gibi cennette de hep birlikte ağırlayacaktır. Allah takvâ sahiplerini de önderleriyle birlikte bir heyet halinde huzuruna getirecektir. Onlar nurları önlerinde ve yanlarında olacak şekilde, Allah'ın izni ve rahmetiyle topluca cennete gireceklerdir. Kendisini inkâr eden insanları ise, dünyada da birbirlerine arka çıkıp örgütlendikleri gibi, cehennemde de hep birarada tutacak birbirleriyle çekişip durmalarına izin verecektir. Zulmedenlerin eşleri ve taptıkları hep birarada olacaklar, yaptıklarının karşılıklarını cehennemin dar bir köşesinde hep beraber göreceklerdir. O çok güvendikleri eşleri ve dostlarıyla birlikte cehenneme sürülmenin azabını yaşayacaklardır. Allah dünyada şeytana uyan insanları âhirette biraraya toplayarak cehenneme süreceğini aşağıdaki âyetiyle bildirmiştir: “
O, size Kitapta: ‘Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz’ diye indirdi. Doğrusu Allah, münâfıkların ve kâfirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.” (4/Nisâ, 140)