Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Kasım 2020, 21:03   Mesaj No:1

Esma_Nur

Medineweb Emekdarı
Esma_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Esma_Nur isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 4458
Üyelik T.: 19 Ekim 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:sivas/istanbul/
Mesaj: 5.619
Konular: 583
Beğenildi:4898
Beğendi:6572
Takdirleri:26238
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Köle pazarına çıkarılan kadınlar

Köle pazarına çıkarılan kadınlar

Eskiden köle pazarına çıkarılan kadınlar: “Gözleri siyah, dudakları kırmızı, teni pamuk gibi, elinden her iş gelir, sesi ile sizi müptela eder!” gibi bir durumu olduğundan fazla abartan ifadeler ile anlatır, çok rağbet görmeyen kadınları bile bir şekilde satarlarmış. Kendine köle arayan erkekler köle pazarını baştan sona gezer, ondan ona geçerken cebine ve keyfine en uygun olanı seçer evine götürürmüş.

Şimdi böyle düşününce, “Vay be nasıl zamanlar yaşamış insanlar?!” diyoruz ister istemez. Hatta İngiltere’de erkekler karılarını bile satılığa çıkarırmış yenisini alabilmek için hatta en son satış 1910 yılında gerçekleşmiş. Şu tarihi gerçekleri duyunca tüylerimiz ürperiyor o dönemlerde yaşamadığımız için kadınlar olarak halimize şükürler ediyoruz.

Öyle ya bir kadın bir meydanda satılacak ve kendini sattırmak için tüm dişiliğini kullanmak zorunda kalacak, akıl karı mı? Hem çok aşağılayıcı geliyor kulağa hem de insanın içinde derin öfkeler birikiyor.
Ya günümüzde nasıl durum?

Yani şunların cevabını merak ediyorum; Günümüzde kalkan kölelik sistemine şükretmemiz mi gerekiyor, köle pazarlarında satılığa çıkan kadınlara acımamız ne kadar rasyonel?

Modern Kadınlar VS Köle Pazarına Çıkarılan Kadınlar
Kadın dergilerini, gazetelerin hafta sonu eklerini, kadınlara yönelik internet sitelerini beş dakika karıştırsanız “10 adımda güzellik”, “erkeği baştan çıkaracak akıl almaz fikirler”, “mucizevi kür ile bir ayda Adriana Lima olacaksınız” gibi başlıklara denk geliyoruz.

Artık köle pazarını kuramayan sistem, gönüllü kölelik sistemini keşfetmiş gibi görünüyor. Kadınlar artık ayaklarına pranga vurularak değil, pranga takarsa kendisine ne kadar da yakışacağına ikna edilerek köleleştiriliyor.

Gönüllü köle olan kadınlar daha dolgun saçlara, daha beyaz dişlere, alımlı kirpiklere, çekici dudaklara sahip olabilmek için reklamlar aracılığıyla önce daha çok para kazanması gerektiğine ikna ediliyor. Daha çok talep görmek adına daha çok çalışması gerektiğine ikna olan kadın, para vererek edindiği kazanımları (!) çocuk doğurarak kaybetmek istemiyor.

Bu sistemin en önemli domino taşı hiç şüphesiz “BAKMAYACAKSIN! (nur30)” emrine uymayan erkekler. Eğer ortada bir suçlu aramak gerekiyorsa buna erkeklerin tavırlarını sorgulayarak başlayabiliriz.
Yeni doğum yapan karısını “ne zaman kilo vereceksin?” diye darlayıp psikolojisini bozan, İskandinav kadınlarının güzelliğini öve öve karısının yanında bitiremeyen, sarışın kadın fantazisi kurup utanmadan “göz çapkınıyım ben yha” gibi işi pişkinliğe vuran erkeklerin suçu hiç mi yok? Hep daha iyisini ve daha mükemmelini aramayı kendilerinde bir hakmış gibi gören ve bu hakları karşılanmadığı için kadınları aşağılayabileceklerini zannedenlerin, köle pazarı kuran erkeklerden ne farkı var?

Bütün hal ve hareketleri ile “bir kadının bu hayata geliş sebebi bizi tatmin etmektir. Ikınacaksınız gebereceksiniz ama istediğimiz standartta olacaksınız, olmazsanız alternatif çok valla keyfiniz bilir” tavrı ile fıtraten “baktırmak ve övülmek” istenen kadını nasıl zor duruma soktuklarının farkında değiller mi?

Bakın erkekler de bu hadsizliği kendi kendilerine elde etmiyor.

Kadınlar görüntü ile kafayı bozdukça, oturup bir defa bile hayattaki değerini ve potansiyelini sorgulamadıkça, allanır pullanırsa ancak değerli olacağını zannettikçe, internette bağlama büyüsü ve falcı peşinde koştukça onlarda bunun kendilerinin bir hakkı olduğuna inanıyorlar.



Peki Bu Çekişmeden En Karlı Kim Çıkıyor?
Kozmetik firmaları elbette…

Yıllık kar marjları bazı ülkelerin GSMH’sı ile yarışan bu firmalar kadın ve erkeğin fıtraten ortaya çıkan zaaflarından sonuna kadar yararlanıyor. Elektriklenen saçların dana yalamış gibi olması gerektiğini, soluk ten ile sokağa çıkmamak için allık kullanmak zorunda olduklarını, yaşlanmanın bir hastalık olduğunu ve onu önlemek için mutlaka falanca kremden kullanmak gerektiğini yine reklamlar aracılığı ile empoze ediyor bu firmalar.

Modern köle pazarlarına gönüllü çıkan kadınların şu maskaralığa bir son vermesi gerekmiyor mu artık? Neden sistemin gönüllü köleleri olalım ki?
O kadar mı aciziz?

Ne zaman sürdüğünüz ruj ile değil o dudaktan çıkan bir tatlı söz ile değer bulduğunuzu, doğumdan sonra aldığınız kiloların anne olmaktan daha önemli olmadığını, üstünlüğün kirpiklerinizin dolgunluğu ile değil takva ile olacağını anladığınız zaman o köle pazarının metası olmaktan kurtulabilirsiniz.

Diğer türlü ayağınıza taktığınız pranganın payetli olanını internet sitelerinde arar durursunuz.

Ezgi AKGÜL
__________________
Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...

Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE....
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Esma_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Üfleyin dağıtın Videolar/Slaytlar Esma_Nur 0 42 12 Aralık 2024 19:26
Fetolar bitmez ama! Taziye-İlan-Selamlaşma Kara Kartal 5 120 21 Ekim 2024 10:49
Bulaşık makinasında turşu yapıyoruz Turşular Esma_Nur 0 70 18 Ekim 2024 23:05
Tarifsiz Acımız Taziye-İlan-Selamlaşma Vasat 11 382 05 Eylül 2024 09:33
Yasdayız😭 Taziye-İlan-Selamlaşma Vasat 9 258 31 Temmuz 2024 13:05