Sizede Olurmu?
Size de olduğu kadar bir hayat yaşıyormuşsunuz gibi oluyor mu bazen? Hani öylesine yaşıyormuş hissi?
Sanki hayallerinize göre değil de şartlar neyse o kadar, kendinizin istediği değil de çevrenizin istediği hayatı sanki?..
Hani bahsettiğim şey özgürlüğe odaklanılmış bir hayat değil de yasaklara odaklanılmış bir hayat, oluyor mu size de böyle?
"Bir şey eksik ama ne, bir tatmine ihtiyacım var ama ne ile" doyumsuzluğu ya?
"İnsan gibi yaşamak değil de denk gelirse işte ara sıra bir hayat yaşıyoruz işte biz" hissi?
Koşuşturma sonrası diğer insanlardan arta kalan zaman artıkları ile "bu yetmeli" vicdan azabı yaşadığınız olmuyor mu?
Düşlediğin değil de "senin de payına bu kadar düştü" hayatı işte. Yâni ekmek arası köfte yer gibi değil de, eziyet arası keyfe denk gelme çabası gibi.
Nasıl anlatayım ya!..
Öylesine fırlatılmış gibi dünyaya. Hani diğer tarafta sıkılmışız da "dünya denen bir yer varmış bir gidip geleyim" boş vermişliği. Eller arkada dikkatler pür, sadece izliyoruz gibi.
Ya işte yüzmeden sahilde oturmak gibi hani bir hayat...
Tam buldum derken bulduğun şeyi yine kaybetmek gibi.
Aşık olup da susmak zorunda kalmak gibi.
Hep böyle mi sürecek acaba diye düşünmek ama değiştirmek için hiç bir şey yapmamak gibi hani.
Anladınız siz beni işte!..
Bi türlü durduramadığınız yanağa yayılan kahkaha gibi değil de yolu belli, derdi belli, sonu belli bir gözyaşı gibi olmak hissi işte.
Hep başkasının hayatını başkasının hayallerini yaşıyormuşsunuz gibi.
Oluyor mu size de?
Ezgi Akgül
Hayat bu düş(le) meden olmaz