HK: NEFRET Söylemi Ve Tehdit Dili
Ülkemizde son yıllarda sınır tanımaz hale gelen "tehdit dili" eminim hepinizin dikkatini çekiyor, hepinizi rahatsız ediyordur.
Özellikle sosyal medyada bir hukuk devletinde yaşadığımızı unutturacak paylaşımlar arttı. “
Dil uzatanın dilini koparırız, emir bekliyoruz” gibi siyasetin kutuplaştırıcı iklimiyle beslenen ‘kirli dili’ bitirecek bir tavır gerekmiyor mu sizce???
Bir profun "Belgrad ormanına gömdüklerimizi çıkarırız” sözleri, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Benim listem hazır” çıkışlarıyla adres isim gösterenler, Muhalefet partisine kavanozla mermi gönderenler, bir alime "seni karım yaparım diyen diyanetin imamı, müftüsü
Biz eylem falan yapmayız, gece vakti işi bitirir gideriz” diyen ilahiyat Prof u. “Dil uzatanın dilini koparacağız. Emir gelirse sayımızı bilelim” diyen youtuber gibi, provokasyonlar tabolunun vahametini gösteriyor.
Sosyal medyada tehditte sakinca görmeyenler, Nefret söyleminin sıradan hale geldiği tehdit dilinin cezasiz kalması, yine sosyal medya baskısyla caydıriciligi olmayan cezalar verilmesi hepimizi rahatsiz ediyor, vicdanalrımizi yaralıyor, cesaretlerini anlamakta zorlanıyoruz.
En son, Boğaziçi olaylarıyla, silahlı pozlar verip "emir gelirse sayımızı bilelim" diyecek kadar nefret ve tehdit dilini kalkan yapan bu zavallilar bu cesareti nereden alıyorlar?
Sürekli karşimiza çikan anayasanin "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" maddesi kimler için işliyor? Nefret söylemi, tehdit dilinin; dini,ırkı,partisi,mesleği,meşrebi, mezhebi yoktur..SİZCE VAR MI!!???
Hepinizin sinir uçlarına dokunduğunu düşündüğüm bu konuyu bu hafta konuşalım. Nefret, tehdit, asabiyet, partizanlık dili bizden uzak olsun.
⚠ Toplumsal, insansal bir sorunu konuşuyoruz. Siyasetin tavrı genelin tavrı halini aldığında ikisini birlikte ele alma zarureti oluşuyor. Sorun hepimizin ve her alanın sorunu.