AEO-ARO/Emine Kocaman
‘’İşallah görüşürüz
Ala razı olsun
Hayırlısı canım yaa
AEO
ARO’’
Günlük hayatın içinde ne çok maruz kalıyor, farkında ya da değil ne çok kullanıyoruz değil mi bu dil ucu söylemleri? Söylem diyorum çünki bir anlam ifadesi yok. Yazıldığı gibi okunuyor.
Müminin dili güzel olmalı, dilini güzele alıştırmalı. Mü'min kardeşine söylediği her söz duadır. Peki biz bu kavramları, dua niyetine mi söylüyoruz yoksa canına mı okuyoruz acaba? Gün içinde kaç kez kullandığımızı hatırlamadığımız, içini boşalttığımız bu sözleri gönlümüz ne derece onaylıyor ? Bu durum ne kadar mü’min tavrıdır? Hatta münafıkça bir tavır değil mi? Bunu dert edindim.
Yukardaki konuşma şeklinin her varyantı mevcut..
Dindara göre olanı, ticarete uygunı olanı, klavye, sosyal medya ağzı olanı( AEO-ARO) komşuya arkadaşa, yolda gördüğüne, en çokta çok konuşana göre olanı var.
‘’Allah razı olsun, İnşallah, Hayırlısı olsun, Allah'a emanet ol’’ gibi insanı insana yaklaştıran, şevkat, merhamet duygularını geliştiren, saygıyı beraberinde getiren, Allah ile beraber olma lütfunu temenni etmenin, en klas en güzel en gönülden ifade şeklidir bu kelamlar. Kelime hazinemizde yer edinsin, yeri geldikçe de kullanalım diyebileceğimiz sıradan kelamlar değildir.
Mesela:
Fi emanillah; Seni Allah’a emanet ediyorum.. Seni Allah' ın himayesine bırakıyorum anlamına gelir.
Esenlik, sağlık, güzellik,ferahlık dileyen ‘
’Selametle’’ kelamına ne demeli?
Bundan daha zarif, daha güven verici, karşındakine değerli hissini veren başka bir ifade olabilir mi?
En sevdiğini en sevdiğine emanet etmek. Zararın ve faydanın sadece ondan geleceğinin bilinciyle, şuurlu bir teslimiyet.
Birine ‘
’selametle ve ya
fi emanillah ‘dediyseniz onu en güzel makama havale etmenin huzurunu, teslimiyetini ve ferahlığını yaşarsınız.
Peki siz her cümlenin sonuna bu sözleri iliştirenlerden misiniz? O zaman azami dikkat! Çünki dil ucu söylemleri huy edinenlere karşı zihnimiz, aynı samimiyetsizlikle aynı dilden cevap verir. Bu: ''Ağzım alışmış benden bağımsız dökülüyorlar demektir. Yanındakini savuşturmaktır. Manen senden çok ileri makamlardayım, had ve kibir bildirisi'' bile olabiliyor. Zihninizi bir yoklayın lütfen. En son kiminle konuşurken özenle _
İnşallah-Allah razı olsun-hayırlısı olsun- dediğinizi hatırlayın ve samimiyetinizi tartın. Başkasını değil kendinizi lütfen.
İnşallah görüşürüz, başarılı olursun, biraraya gelmek isterim, tekrar görmek isterim derken ne kadar samimiyiz. Hakkını vererek, gönülden temenni(dua) olarak mi söylediniz yoksa; gönlünüz istemediği halde savuşturma aracı olarak, Allah'ın ismini kullanmaktan geri durmadınız mı? Asıl dikkat çekmeye çalıştığım nokta burası. Yoksa kimsenin niyetini sorgulamak, samimiyet ölçer tavır takınmak değil kastım.
Mümin kulunun kalbine sığan, kalplerin bütün kühnünü bilen, bütün kulları üstünde egemen mutlak güç olan Rabbimiz! Dillerimizden dökülen her sözden de sorumlu tutar bizi..
Aldatıcı bizi Allah’ın adını her cümle sonuna iliştiren Allah’tan gafil, İNANMASADA DİLİN ZİKRİ OLMUŞ münafıkça tavır sergileme gafletine düşürmesin.
Unutmayalım fikrimiz neyse zikrimiz odur.
Ve; her söz fikrimize ayna…
En içten ve yalın haliyle;
Fi Emanillah..
Başlığın açılımı:
AEO- Allah'a emanet ol
ARO-Allah razı olsun
Emine Kocaman 01.05.2021
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]