Bir Vicdan Muhasebesi: Hapishane Müdürü
(The Warden)
1968 İran’ında geçen hikâyede havaalanının genişletme çalışmaları sebebiyle taşınmak zorunda kalan bir hapishanede yaşanan firar girişimi konu alınmış.
Filmin daha açılış sahnesinde gösterilen darağacı, hapishanede yaşanacaklar hakkında baştan seyirciyi ürpertmeye yetse de aynı darağacının daha sonra bir umuda dönüşmesi filmin çarpıcı noktalarından biri haline geliyor.
Adaletin çarpık işleyişine sağlam göndermelerde bulunan Hapishane Müdürü, vicdanı ön plana çıkararak adaletin önüne koyan bir yapım.
Müdürün odasında duvarda asılı olan Şah Rıza Pehlevi’nin siyah beyaz, tozlu ve duvarda yamuk duran portresi de dönemin adaletsizliğinin arkasında kimin durduğunun da bir mesajı gibidir.
Film için özel inşa edilen hapishane ise sanki o dönem İran’ını temsil eder tarzda sunulur seyirciye. Kasvetli ve karanlık koridorlar, ıslak ve loş hücreler, kendi kendine kilitlenen bozuk hücre kapıları… Yıkılması gerekli köhne bir yapı olan hapishane, içinde adaletsizliğin kol gezdiği bir mekân olarak çıkar karşımıza.
Gardiyanları sorgulayan Albay’ın temiz ve akıcı Farsçasının yanında her biri farklı yerlerden gelen gardiyanların aksanları ise hemen fark edilir. Onlar ne söylerse söylesin son sözü müdürün söylemesi de dönemin yönetimine yapılan sağlam eleştirilerden biri olsa gerek.
Gerilimi sürekli tetikte tutması, seyirciyi merakla olayların akışına çekmesi ve yaşadığı vicdan muhasebesini de yapmacıksız bir şekilde işlemesi açısından Hapishane Müdürü son dönem İran Sinemasının güzel örneklerinden. Eğer İran Sinemasına ilginiz var veya meraklıysanız Hapishane Müdürü güzel bir seçim.
Filmin fragmanını aşağıdan izleyebilirsiniz