Kurtlu Bulgur Yemeye Devam
Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın muhafazakar camiada AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilere karşı WhatsApp grupları üzerinden ‘iktidara zarar verecekse doğruları söylemek caizdir diyemem.’ uyarısı günlerdir tartışılıyor.
Hayrettin Karaman'ın "Bu iktidardan pek çok beklentiniz gerçekleşti, camiayı hayretle izliyorum, bak demedi demeyin, sonra Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz, iktidara zarar verecekse haksızlık ve yanlışlardan şikâyetle doğruları söylemek caizdir diyemem."
Önünüze kurtlu bulgur koysalar pirinci aramaktan vazgeçip bunu yer miydiniz? sorusuna:
"Yemeyince açlıktan öleceksem daha temizini buluncaya kadar yerdim. Hayatta kalınca da temizlemek için elimden geleni yapardım. Yaparken de iyi olanı da görür ‘Bu iyi’, kötü olanı da görür ‘Bu kötü’ derdim. Bunu derken de uygun üslup, zaman ve mekânı seçerdim.” ifadeleriyle 'kurtlu bulgur' fetvasını vermiş oldu.
"Yolsuzluklar, haksızlıklar eskiden de vardı. Zulümle savaş da dünya durdukça bitmeyecek. E muhalefet de din düşmanlığı eleştiri ve şikayet de zulüm sayılınca...Dilimizi kesilmediğine" şükredicez.
Torpil konulu yazısında da "Doğrucu Davutluk etmek caiz değildir”Gemi çürümüş ama bunu söylemeyin! Çürümenin sorumlularını uyaracağına, uyaranları sorumlu tuttuğu yazısı var(15 Ağustos 2021 Yeni şafak)
Yazının tamamı
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Ne dersiniz? Sesimizi çıkardığımız, eleşirdiğimiz ne varsa dilimiz kesilmediğine şükredip, kurtlu bulgura rıza mı göstermeli ?
Siyaset alanını ilgilendiren iktidar konusunun din alanından gelen desteklerle ele alınması doğru bir şey mi?