Cep Telefonundaki Kanlı Maden!
Hayatımızı kolaylaştıran aletler birilerinin hayatlarına mâl oluyor. Model yükselirken Kongo'da sömürülen istismar edilen kadın çocuk erkekler aklınıza gelsin. Çocuk işçi sayısı artsın diye 15-49 yaş arası kadınların 1 saatte yüzde 48'i tecavüze uğruyor. Sistemi böyle kurmuşlar.
Elimizdeki kanlı madeni bilmek isterseniz okuyun. Çocuklarınıza gençlerinize okutun, anlatın.
Cep telefonlarının vazgeçilmezi teknoloji ve sömürü madeni: Koltan
Eşref ATABEY Eşref ATABEY
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne acı ve gözyaşından başka bir şey vermeyen, 1994 yılından beri iç karışıklıklarda yaklaşık 5 milyon kişinin ölümüne neden olan koltan madeni; enerji depolayıcı ya da kapasitör olarak cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlarda olmak üzere, DVD oynatıcılarda, radyolarda ve pillerde, nükleer teknolojide paslanmaz çelik, biyotıpta ise stent ve yapay kemik uygulamaları olmak üzere çok çeşitli ürün gamında kullanılıyor.
Bundan önceki yazımda cep telefonlarındaki kanlı madenlerden bahsetmiştim [1]. Bunlardan biri de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çıkarılan koltandı. Bu yazımda, koltan madeni ve çıkarıldığı ülke halkına nasıl acılar yaşattığından, yoksullaştırdığından, ölümlere yol açtığından bahsedeceğim.
Akıllı telefonların vazgeçilmezi niyobyum ve tantalyum kullanımı
Niyobyum ve tantalyum kimyasal özellikleri birbirine çok benzediği için ayrışması zordur. Topraktan çıkarıldığı haliyle kullanılamaz. Bunun için niyobyum ile tantalyum elementlerinin ayrıştırılması gerekir.
Koltan madenini oluşturan niyobyum ve tantalyum mineralleri çeşitli ve stratejik endüstriyel kollarda kullanılır. Niyobyum metali, korozyona dayanıklı, yüksek sıcaklıkta, yüksek dirence sahip makine ve teçhizatların yapımında değerlendirilirken, niyobyum karbür en sert maddelerden biri olduğu için kesici aletlerin üretiminde kullanılıyor [2, 5 ]. Uzay ve havacılık endüstrisi, nükleer teknoloji, elektronik alanlar, süper iletken gibi ürünlerin yapımında niyobyum metalinden ve niyobyum esaslı alaşımlardan giderek daha yüksek oranda yararlanılıyor [6 ].
Koltanın diğer elementi tantalyumun da en önemli kullanım alanı elektronik endüstrisidir. Tantalyumdan yapılan kondansatörlerin uzun ömürlü ve emniyetli olmaları, bu kondansatörlerin daha çok tercih edilmelerini sağlar. Tantalyum, yüksek kimyasal dirence sahip olduğu için, kimyasal proses tesislerine ait teçhizat ve ekipmanların yapımında da kullanılır. Ayrıca, tantalyum karbür, tungsten karbüre katılarak, kesici alet yapımında değerlendirilir [6 ].
Tantalyum, yüksek erime derecesine sahip olduğu için nükleer ve askeri alanlarda kullanılır. Tıp alanında ise implant, yapay kemik ve stent gibi ürünlerin yapımında tantalyum mineralinden yararlanılır. Günümüzde tüm sektörlerde kullanılan akıllı yazılım sistemlerinin yapımında da tantalyum elementinden faydalanılır. Dolayısıyla koltan, cep telefonları başta olmak üzere günümüz akıllı teknoloji donatılarıyla bütünleştirilen bir maden haline gelmiştir
Koltan cevheri rezervlerinin yüzde 80’i, Afrika kıtasının doğusundaki altın, elmas, bakır, kobalt gibi değerli maden kaynaklarıyla bilinen Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin Kuzey Kivu bölgesi Rubaya’da bulunur. Rubaya maden yatağı, dağların arasında yer alır. Jeolojik olarak volkanik kayaların ağırlıkta olduğu bölgede, kayalıklar arasında derin yarıklar bulunur. Bu yarıklarda zenginleşen değerli mineraller ve koltan filizleri, yoğun yağışlarla akıntılara kapılarak nehir yataklarında birikir. Koltan, derinde bulunan erimiş kayanın en son kristalleştiği cepler olan granitik pegmatitlerde oluşur [7].
Koltan madeni çıkarımının neredeyse tamamına yakını ilkel yollarla yapılıyor. Yöntemleri, 1800’lerde Kaliforniya’da altının nasıl çıkarıldığına çok benziyor. Maden, dere yataklarından kazma-kürek gibi ekipmanlar ve el marifetiyle yüzeydeki toprağın kazılması yoluyla elde ediliyor..
Çevre sorunu
Madenciler, koltanı aramak için ormanlık alanları işgal eder ve ormanlık alanlara zarar verir ve hatta yok eder. Koltanın çıkarıldığı bölge aynı zamanda dağ gorilinin evi olan Kahuzi Biega Milli Parkı gibi Milli Parkları da içeriyor. Sadece bu parkta goril nüfusu neredeyse yarı yarıya azaldı. Ayrıca, yerel insan nüfusunun madenciler tarafından yerinden edilmesinden kaynaklanan yoksulluk, gorillerin etleri için öldürülmesine yol açtı [5 ].
Niyobyum ve tantalyumun insan sağlığına etkileri
Koltanı oluşturan niyobyum ve tantalyum elementleri insan sağlığı yönünden değerlendirildiğinde; niyobyum ve bileşikleri zehirli olabilir. Tozları göz ve deri tahrişine neden olur. Laboratuvar hayvanlarında solunan niyobyum nitrür ya da pentoxide yol açmıştır. Akciğerdeki maruziyet düzeyi 40 mg/m3’tür. Tantalyum ise solunum, sindirim ya da deri yoluyla alındığında zararlı olabilir. Göz ve cildi tahriş edicidir [2, 7 ].
Koltan sömürüsü
Demokratik Kongo Cumhuriyeti 1908-1960 Belçika sömürge döneminde, Belçika Kongosu ismiyle anılmıştır. 1960 yılında Kongo Cumhuriyeti ismiyle bağımsızlığını kazandı. 1964 yılında komşusu olan diğer Kongo Cumhuriyeti ile uluslararası alanda karıştırılmamak için ülke ismi Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak değiştirildi[5 ]. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, sahip olduğu doğal kaynaklar sebebiyle siyasi, ekonomik, sosyal manada sömürüye maruz kalmış ve hala kalmakta. Koltan madeni, bu sömürünün açık örneklerinden biri haline gelmiştir
Verimli tarım arazileri, ormanlar, madenler gibi zengin doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen dünyanın en yoksul ülkelerinden biridir. Öyle ki, ülkenin toplam maden zenginliğinin yaklaşık 24 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor[8 ]. Bu denli bir kaynak varlığına karşın World Bank 2020 verilerine göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti insani gelişme endeksinde 189 ülke arasında 175. sırada yer alıyor.
Ülkede başta koltan olmak üzere altın, elmas, kobalt, çinko, mangan, uranyum ve ayrıca elektrik-elektronik endüstrisinde stratejik elementler olan kadmiyum ve germanyum gibi doğal kaynakların çıkarımı da yapılıyor. Bununla birlikte madencilik faaliyetleri, ülkedeki istikrarsız koşulların da etkisiyle küçük işletmeler ve kooperatifler şeklinde. Koltanın ihracatı, Kongo’da olan savaşa maddi destek çıkarak ateşledi. Ruanda ve Uganda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden çalınmış koltanı, Batı’ya özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç ettiği biliniyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti halkı koltanla yaşamı
Koltan madeni Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğu bölümünde çıkarılıyor. Buradaki halk, koltan madenciliğinin bir parçası haline geldi. Bu sebeple öğrenciler okuldan ayrıldı, kırsal kesimde yaşayan insanlar madencilik faaliyetleri lehine topraklarını ve hayvanlarını terk ettiler. Kolay kazançlar, bölgenin maden zenginliğini yağmalamaya başlayan çok sayıda isyancı grup, milis ve ordunun da ilgisini çekti. Kongo Devlet Başkanı Joseph Kabila’yı Birinci Kongo Savaşında (1996-1997) destekledikten sonra, Uganda ve Ruanda milisleri ile askeri güçleri ülkeyi terk etmeyi reddetmiş ve zengin doğal kaynakları kendi ülkelerine kaçırmaya başladı [9].
Koltan madenciliği endüstrisi ve buradan elde edilen değerli metal tantal, bir dizi insan hakları ihlaliyle yakından bağlantılı bir çatışma mineralidir [10]. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki iç savaş sebebiyle koltanın büyük bir kısmı savaşın finansmanında kullanılıyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde “jeolojik skandal”
Muazzam doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen onlarca yıllık yanlış yönetim, yolsuzluk ve çatışma sebebiyle en düşük insani gelişime sahip ülkelerin başında gelen Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki madencilik ve çatışma arasındaki bağlantı, ülkeyi “kaynak lanetinin” en uç örneklerinden biri haline getirmiştir [11]. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde iç savaş hali olmasa da ülkede 40’a yakın ayrılıkçı örgüt bulunuyor. Belçika’nın eski sömürgesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti, dünyanın da en fakir ülkelerinden biri.
Acı çeken bir ülke
Koltan ve altın madenleri, silahlı gruplar arasında siyasi ve ekonomik açıdan bir güç sağladığı için gruplar arasındaki çatışmalar sivillerin öldürülmesi, çocuk işçiler, tecavüz olayları gibi vakaları da beraberinde getiriyor. Madenlerin işlenmesi ve satıştan her yıl milyarlarca dolar gelir elde edilmesine rağmen, istikrarsızlıklar ve sömürü sistemi nedeniyle insanların günlük geliri, GSYİH üzerinden değerlendirildiğinde 1,5 dolar civarında [5].
2003 yılında iç savaş sona erse de, koltan madeni bulunan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğu kısmındaki karışıklıklar bitirilemedi. Sonuçta, 1994 yılından bu yana yaklaşık 5 milyon kişinin öldüğü belirtiliyor.
Sonsöz
Zengin, güçlü ve yayılmacı/işgalci düşüncelerle hareket eden ülkeler, yoksul ülkelerin başta doğal kaynakları olmak üzere beşeri kaynaklarını ve diğer varlıklarını sömürmüşlerdir. Bu nedenle, tarihi dönemlerde görüldüğü üzere, ekonomik açıdan zayıf ülkeler, siyasi olarak da başarısız sonuçlarla karşılaşmışlar ve güçlü olan devletlerin kontrol sahasına girmişlerdir.
Dr. Eşref Atabey