Konuşması Sadaka Olan Dingin İnsanlar& Emine Kocaman
Hayatlarımızın bazı safhalarında dostlarımızın, -olaylara yaklaşım noktasında- hem kendi hem bizim sorunlarımızın içinden geçerken ne anlam ifade ettiklerini sorgularız. Kendi sorunlarımız içinde onları, bazen unutuyor bazen farketmeyebiliyoruz. Ama asıl kendi sorunlarının, ağır imtihanlarının içinden geçerken görür, bir başka hayran kalırız onlara. Bunca dert taşta olsa çatlar deriz. "
İçine atma" diyede akıl veririz. Onlar sanki içine ağlamaktan suyunu dışarı vermiş...
öyle derviş hali... (Olamadım şöyle)Rabbimiz diyor ya;"
taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır." O Kuranî ifade bir sesin temsiliyle sizi sarıp sarmalar adeta...
Bu yazımda hasbihalce su gibi aziz ve berrak, gök kadar engin, toprak kadar dingin, görmenize gerek kalmadan sesiyle ruhunuzu saran dostlardan bahsetmek isterim.
Haftalar önce, ağır imtihanlardan geçen, ciddi sağlık sorunları yaşayan, "ne yaşadığını bir Allah bir kendisi bilir" derler ya, o şekil bir ablamla dakikalarca konuşup kapattıktan sonra; "
konuşurken sadaka dağıtan, ruhumu hafifleten zarif, iyi insanları" kesinlikle size anlatmak istedim. Sizde hayatınızda kıymet bildiğiniz-bilmediğiniz böylesi değerleri çek etmiş olun...
Şartlar, koşullar ne olursa, nasıl olursa olsun onların tavrında, ses tonlarında bir yükseliş, iniş-çıkış göremezsiniz. Kavga, tartışma bile güzeldir dersin böyle dostlarla. Yapılır mı dersin? Öyle tatlı yapılıyor ki hemen iknasın zaten. Su ferahlığı ve berraklığı vardır anlatimlarinda. Öylesine bir soru yöneltirsin, susuzluk giderir gibi gelir verdiği cevaplar.
Feleğin çemberinden geçmiştir sesinde isyan emaresi yoktur. En şiddetlilerle sınanmıştır sesinde yine teslimiyet ve su akışındaki ferahlık.. Hastalıklarla, sevdikleriyle çok büyük sınanmıştır biraz yüksel mübarek.. Hayır! şartlara göre değildir onların sesindeki huzur. Seni, kendini, ailesini, çevresini iyileştiren gücün kaynağını biliyor, taş kesilse de su gibi akıyorlar sıkıntılara. Onlar toplumun zannı üzere silik, sinik, ezik insanlar değil; aksine bir başka gören, farkeden, iyileştiren kendi çatlaklarından su gibi akan aziz insanlar...
Anlattığı olay örgüsü içinde, anlatımının teslimiyyeten gelen tatlı yanında kaybolursunuz. Arada kendinizi dürter "
konudan sapma" dersiniz. Sığ, düşük modlu, düşük profilli, dünyadan habersiz veya şikayetçi, gamlı baykuş değiller. Bilâkis çok düşünceli, vakur, asil, dingin insanlar. Onların dinginliği enginliklerinden...
Taziyesi vardır lakin sen nasılsın diyerek seni sorar, ailen, çocuklar der, isimleriyle sorarlar. Bu nedir biliyor musunuz? İlişkideki , dostluktaki özendir.
Bunca özensizliğin, dağınıklığın arasında biri size bütün içtenliği ile nasıl olduğunuzu, çocuklarınızı; şu derdin vardı nasıl oldu diye soruyorsa o, 2024 ve tüm zamanların hazinesidir. Sahip çıkın, kimseye yağmalatmayın...
Hayatınızda, taş olsanız kalbinize sızacak, nehir gibi akacak sizi gören, farkeden, sizin de mukabelede bulunduğunuz dingin ve engin dostlarınız olsun... Ben inandım; benim
dünyadaki nasibim "güzel insanlar, iyi insanlar" Onlar çok şükür İYİ Kİ varlar... Bugünlerde çok hoşça bulduğum bir sözü aktararak bitireyim. "RUŞENDİL olasınız, gönlü güzel görenlere denk gelesiniz...
fi emanillah...
Emine Kocaman
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]