Duyulmayan Çığlık...Va Mutasımah
.
Bugün Afyon/Emirdağ dolaylarında bulunan, eski adıyla Amuriye şehrinin Rum valisi, yağmaladığı civar Müslüman kasabalarından birisinden çıkarken birçok esir almıştır. Bu esirler içinde bulunan bir Müslüman kadın Rum valisinin kendisine eziyet ve hakaretleri karşısında :
Va Mu'tasımah/Mu'tasım neredesin?!!? diye haykırmıştır. Bunun üzerine vali -dalga geçercesine-kadına:"
Tabi, Mu'tasım beyaz atlı ordularıyla şimdi gelir ve seni kurtarır der.
Bu haber Hilafet sarayına ulaşır ulaşmaz Mu'tasım Billah tam da Rum valisinin alaycı dille ifade ettiği gibi beyaz atlı 4.000 kişilik süvari birliğinin öncülük ettiği devasa bir ordu hazırlar.
Rum valisine bir mektup gönderen Abbasi Halifesi bu mektubunda aynen şöyle der: "
Müminlerin Emiri Mu'tasım Billah'dan Rumların köpeğine! Esir aldığın bacımı derhal serbest bırakmazsan sana öyle bir ordu hazırlıyorum ki, bir ucu burada (Bağdat) öteki ucu da orada (Amuriye) olacak."
Ve Mu'tasım bir tek kadının "
Va Mu'tasımah!! haykırışı üzerine dediğini yapar, devasa bir orduyla Amuriye üzerine yürür ve bu büyük Rum şehrini zapt eder. Kendisine haykırışta bulunan kadını kurtarır ve ona :
Ey mümine hanım! Emin ol ki, çağrını işitir işitmez bir an bile beklemeden hemen yola koyuldum" der. (Bu, Müslüman bir yöneticinin teb'asının haklarını koruyamadığından dolayı Allah'a vereceği hesabın korkusuyla söylenmiş bir tür helallik talebini içeren bir sözdür. Zira Allah Rasulü (s.a.v.) :
Allah kime bir yöneticilik verir de o halkını aldatır halde ölürse Allah ona cenneti haram kılar" buyurmuştur.)
Miladi 9. yüzyılda Abbasi Halifesi Mu'tasım Billah döneminde Rum diyarında esir düşmüş ve hakarete maruz kalmış bir kadının çığlığı bugün işgal edilmiş İslam coğrafyasının meydanlarında milyonların çığlığına dönüşmüş durumda..
√ Müslüman bir kadının uğradığı ezaya, Bağdat'tan Amuriye'ye uzanan bir ordu hazırlayancaka kadar rikkat, kudret ve hamiyyet sahibi liderlerimiz vardı bizim.
√Kuru tehdit savurmayan
√Lanetleyip oturmayan
√Devlet aklı duygusallık kaldırmaz diyerek pasifligi, tembelliği, miskinliği itidal diye pazarlamayan liderler...
Mu'tasımlarımız vardı Bizim...
Şimdi yok...
Oluk oluk müslüman kanı akarken, kızkardeşlerine tecavüz edilişini izleyen sekülerizmin muhafızı müslümanımsılarımız var!!
Öyleyse "
Mu'tasımlar nerede? diye soran
Âlemi İslam'ın mazlum kadınlarına haber salın:
Mu'tasım öldü
Emir Kutuz öldü
Selahattin öldü
Bayezıd öldü
Celalettin Harzemşah öldü
Sarayların kapısında "TÜM MAZLUMLARIN SIĞINAĞI" yazan âli Osman öldü
Bize lazım olan İslami hilâfet, riyaset Demokles'in kılıcında öldü gitti