19 Kasım 2008, 20:27
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 4910 Üyelik T.:
11 Kasım 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
7 Konular:
5 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Sarı Kız Emine Sarı Kız Emine Köy köy dolaşır saz çalar söylerdi Onun adına Sarı Kız derlerdi Ahmet adında yaşlı bir babası Vardı iki atı, bir arabası Gençti, güzel, mavi gözleri çapkın Yaş yirmi dört olmalı derdi barkın Saz çalarken can verir ömürlere Şurup gibi akardı gönüllere Dinleyenler mest olur ah çekerler Biçareler, mecnunlar of çekerler Sıra oynak türkülere gelince Tellere daha bir kıvrak vurunca Neşelenen, keyiflenen çok olur Gam dağılır, keder gider yok olur. * * * Günlerden bir gün yolu ora düştü Aşkı tatmamış gönlü zora düştü Ani çarpıldı sevdi ferman olmaz Tozlu yollar derdine derman olmaz Sık sık gelir oldu Alpat Köyü’ne Saz biter inerdi dere boyuna Dalar gider gözleri uzaklara Bir bir selam verir hatıralara Bir gün sevdiği adamla tanıştı Birlikte gezerken ona alıştı Onu pek çok sevdiğini söyledi Ama sevdiği bundan hoşlanmadı Genç adam bu aşka kayıtsız kaldı Bana ne diyerek görmezden geldi Yıllar önce çok sevmiş evlenmişti Fakat sevdiğinden terkedilmişti Uzun zaman üzülmüş, dert çekmişti Bir daha mı diyerek and içmişti. Bir gün sevdiği adam köyden gitti Ondan ayrı kalmak acıya itti Dağ-taş aşkını ararken saz çalmış Görelim Sarı Kız neler söylemiş. * * * Çağıl çağıl akan sular akmasın Bölük pörçük esen rüzgâr esmesin Gökte kanat çırpan kuşlar uçmasın Eğer sevdiğime varamaz isem Onu kollarıma saramaz isem Dur-durak bilmeden Sarı Kız ağlar Kavuşmak tutkusu kalbini dağlar Yüceden akar su ovada çağlar İsterim ben de biraz mutlu olmak İsterim sevgiden payımı almak Sarı Kız haykırır sesi duy artık Al kalemi ele cevap yaz artık Onun senden gayrı nesi var artık Yaralı gönlümü al geri verme Sahip çık gözyaşıma geri verme. Yazan. Serdar Yıldırım |
| |