Kafeste Kırbaçlanan Kadın Köleler
Beyoğlu’nda bir gece kulübünde düzenlen sapık partiye polis baskın düzenledi. Polisi bile şaşkına çeviren baskında bir şahsın köle konumunda olduğu ve partiye katılanlar tarafından kırbaçlandığı görüldü. 32 kişi gözaltına alındı.
Bunlar 1400 yıl öncesinden Arabistan'dan görüntüler ve haberler değil (ne çok isterdiniz), Roma Aristokratlarının arenalarindaki zevkle izledikleri köle partileri değil. neyseki medeni dünyadayız ve kölelik kalktı.
..............
İslam zaten Arabistan'da varolan kölelik problemini, onların
özgür bırakılmaları noktasında insanları cesaretlendirerek çözmeye çalışmıştır. Müslümanlara köleleri özgür bırakmanın kendi günahlarına kefaret anlamına geldiği anlatılmıştır. Bir müslümanın köle bir mümini kendi hür iradesiyle özgür bırakmasının çok büyük bir fazilet olduğu ve müslümanın vücudunun her bir organının, o kölenin organları karşılığında cehennemden korunacağı deklare edilmiştir.
Bu politika sonucu Hulefai Raşidun dönemine gelinceye kadar, Arabistan'ın eskimiş kölelerinin hepsi özgürlüğe kavuşmuştur. Sadece Hz. Peygamber'in (s.a.v) kendisi 63 köleyi azat etmiştir. Hz Aişe 67, Hz Abbas tarafından 70, Hz Abdullah bin Ömer 1000, Abd el Rahman 30000 köle satın almış ve onları özgür bırakmışlardır. Bu dönemle ilgili hadis ve tarih kitaplarında verilen detaylar Hz Peygamberin, diğer arkadaşlarının birçok sayıda köleyi özgür bıraktıklarını belirtmektedir.
Arabistan'ın kölelik problemi böylece 40 yıl içinde çözülmüş oldu. İslam toplumunda geriye kalan köleler, sadece harp meydanında yakalanan savaş tutsaklarıydılar. Müslüman hükümet tutsakları, kendi askerlerini geri almak veya onların hükümetleri tarafından fidye parası karşılığında salıverilmek üzere alikoyardı. Savaş tutsakları değişimi gercekleştirilmezse veya o insanlar özgürlüklerini satın almak için fidye paralarını ödemezlerse müslüman hükümet, alikoyduğu tutsakları kendi ordusunun askerleri arasında dağıtmaktaydı.
Köleliği ortadan kaldırmada bu yöntem, onların bir sığır gibi toplama kamplarından, zorla çalışmalarından veya kadınlarının da kaçırılmaları halinde fahişelik için kullanılmalarından çok daha insancıl bir yoldu. İslâm onların toplumun içine katılmalarını tercih etmiş ve böylece insanlarla iletişim kurmalarını sağlamıştır. Ek olarak; onların efendilerine, kölelere iyi davranmaları gerektiği emrolunmuştur.
Bu politika sonucu dış savaş meydanlarında kaçırılan ve köle olarak müslüman ülkelere getirilen insanların birçoğu İslam'a girmişler ve onların soyundan gelenler, büyük imamlar, bilginler, hukukçular, tefsirciler, devlet adamları ve komutanlar olmuşlardır.
(Ebul A'lâ el Mevdudi İslam'da İnsan Hakları