28 Kasım 2008, 13:54
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 3871 Üyelik T.:
17 Eylül 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
45 Konular:
31 Beğenildi:2 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Günahsız bayramlar Günahsız bayramlar GÜNAHSIZ BAYRAMLAR Basliktaki 'Günahsiz bayramlar' dilegimize bakip da bayramda da günah olur mu' demeyiniz lütfen. Yaziyi okuyunca siz de, gerçekten de bayramlarda bu günahlar islenebilir, diyerek bize hak vereceksiniz. Isterseniz sözü uzatmadan konuya bir misalle girelim.
Büyüklerden biri yatsi namazindan sonra caminin avlusuna çikip herkese elini uzatarak: 'Bayramim mübarek olsun.' diyerek tokalasiyormus.
- Efendi demisler, bugün bayram degil, bekle de, bayram günü bayramlas!
- Hayir, demis büyük zat. Benim bayramim bugün. Ve eklemis, çünkü demis bugün ben günah islemedim. Günaha maruz kalmadigim gün benim bayram günümdür!.
Iste size gerçek bayram anlayisi! Daha dogrusu bizim de yasamak istedigimiz bayram günü.
Demek asil Bayram, günah islemeden tamamladigimiz günün bayrami.. Bundan dolayidir ki, bilhassa bayram günlerinde günaha maruz kalmamaya dikkat edilir. Çünkü günah islenen gün, bayram olmaktan çikar, matem günü haline bile gelebilir. Öyle ise bayram gününü günahlara girerek matem günü haline getirmemeye dikkat etmek gerek.
- 'Bayram günü de günaha girilir mi?' demeyesiniz. Asil günahlar maalesef bayram günü islenir. Hatta öyle günahlar vardir ki, sadece bayram günlerinde islenir. Onlara 'Bayram günahlari' adi verilir.
- Nasil mi olur bayram günahlari? Söyle siralayabiliriz bayrama günahlarini.
- Bayramda mutlaka ilgi göstermeniz gereken çocuklari ve hane halkini ihmal eder de sevindirmezseniz, akraba ve komsulari mutlaka ziyaret edip de gönüllerini kazanmak gerekirken mühimsemez de bayramlasmazsaniz, sahip oldugunuz imkandan ihtiyaç sahibi yakinlariniza, komsulariniza ulastirmaz, zekatinizi fitrenizi unutursaniz, küs ve kirgin olduklarinizi affetmez de küslügünüzü, kirginliginizi sürdürürseniz, telefonla olsun bir gönül alma nezaketi göstermez de 'bos ver' deyip geçerseniz. Baska günah aramaya hiç gerek yoktur bayram günü. Bu ihmal ve ilgisizlikler yeter de artar bile bayram günahlari olarak size.
Halbuki, bayrami hep birlikte yasayacaktik. Bilhassa çocuklarimizla, hane halkimizla, akraba ve dostlarimizla, komsularimizla yeniden bir daha kucaklasacak, gönül alacak, kalp kazanacaktik.. Sevgide, saygida cosmalar olacakti bayram günleri. Çevremizde sikinti içinde kivranan kalbi kirik, gönlü buruklar varken bizim tek basimiza bayramin mutlulugunu yasamamiz elbette mümkün olmayacakti. Efendimiz (sas), böyle örnek olmustu bizlere. Nitekim bir gün mescidin avlusunda bir sepet turfanda hurma ikram edilir kendisine: "Buyur ya ResulALLAH taze hurma!" derler. "Komsularimiz da su anda böyle taze hurma yemeye basladilar mi?" diye sorar.
- Hayir, derler, mevsimin ilk turfanda hurmasi önce bizim bahçede olgunlasir. En önce size getirdik. Herkesten önce siz tadasiniz diye düsündük.. Yolda oynayan çocuklari isaret ederek buyurur ki:
- Götürün bu taze hurmalari su çocuklar yesin. Ben komsularimin yemedigini yemem, giymedigini de giymem, onlardan ayri yasayan biri olmak istemem. Ne zaman konu komsu herkes turfanda hurma yemeye baslar, iste o zaman benim de onlarla birlikte taze hurmadan yemeye gönlüm razi olur..
Demek ki Islam bizi komsu ve çevre ile böylesine kucaklastirir, varlik ile yoklugu, zorluk ile kolayligi böylesine paylastirir. Yani birlikte aglar birlikte güleriz, bayrami da birlikte yasariz. Birimizin derdi hepimizin derdi olur.
Su hadis de bize Müslüman'i böyle tarif eder:
- Müslüman'in derdini dert edinmeyen bizden degildir!
***
Birlikte yasayacagimiz günahsiz bayramlar dilegiyle... |
| |