Çalınmış bir “ülke”ye ağıt!
Çalınmış bir “ülke”ye ağıt!
Çalınmış bir “
ülke”ye ağıt!
1946′da bir
Filistin vardı…
2009′da artık bir
Filistin yok. Yüz yıl süren kışkırtılmış bir Yahudi selinde boğulmuş bir ülke artık Filistin. Toprakları çalınmış ülke, insanları işgale uğramış ülke…
Filistin‘in yiğit evladı
Mahmut Derviş diyor ki;
Ve ant içerim ki,
bir mendil işleyeceğim yarına kadar,
gözlerine sunduğum şiirlerle süslü
ve bir tümceyle, baldan ve öpücüklerden tatlı:
“Bir
Filistin vardı,
bir
Filistin gene var!”
Filistin’in bir sınırı yok, pasaportu yok, yolu yok, sokağı yok, ordusu yok. Filistin, 1946′dan beri dünyanın en acımasız erozyon bölgesi. Siyonizm’e set kuramadığı için bir ülke ve bir halk göçüp gidiyor.
“Topraksız bir halk ve halksız bir toprak” nidalarıyla geldiler. Paralarıyla, bankerleriyle, örgütleriyle, çeteleriyle, istihbarat teşkilatlarıyla kondular Filistinlilerin üstüne. Paramparça ettiler buldukları ne varsa. İngilizler arkasındaydı, Fransızlar, Almanlar… Amerikalılar arkasındaydı. Dünyanın bütün paraları emrindeydi “topraksız bir halkın.” Ve bütün dünya bir olup, “topraksız bir halk” için bir toprak yaratmak üzere, binlerce yılın tortusu bir toprağı halksız bıraktı…
Siyonist, ırkçı, işbirlikçi, terörist bir korsan devlet var şimdi o halksız toprakların üzerinde. 1.5 milyon Gazze’li yılanların önüne atılmış bir minik fare kıvamında yarım yüzyıldan beri. Orduları, topları, tüfekleriyle saldırıyorlar yine…
Düşlerin
Filistin‘i ve acıların,
ayakların, bedenlerin ve mendillerin
Filistin‘i,
sözcüklerin ve sessizliğin
Filistin‘i
ve çığlıkların.
Ölümün ve doğumun
Filistin‘i,
taşıdım seni eski defterlerimde
şiirlerimin ateşi gibi.
Kumanya gibi taşıdım seni gezilerimde.
Koyaklarda çağırdım seni bağıra bağıra,
inlettim senin adına koyakları:
Zalim düşmana bağırdım, eyFilistin, senin adına:
“Ölürsem, ey böcekler, vücudumu didik didik edin!”
Karınca yumurtasından kartal çıkmaz hiçbir vakit,
yalnız yılan çıkar zehirli yılanlardan!
Ben barbarların atlarını iyi bilirim.
Bir ben dururum onların karşısında,
bir ben,
gençliğin yüreğiyim her daim,
yüreğiyim beyaz kanatlı atlıların.
Mahmud Derviş böyle bağırıyor…
Ve bir
Filistin vardı, bir
Filistin gene var! Birleşmiş barbarlara inat, direniyor Filistin.
Gazzeliler direniyor yine, utanmaz bir dünyanın gözleri önünde. Dayan ey Filistin, dayan ki umudu kararmasın onurun, dayanışmanın, insan olmanın.
Dayan bir Filistin olacak!
İnşâallah, inşâallah, inşâallah…