Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Ocak 2009, 20:39   Mesaj No:1

Aysima

Medineweb Sadık Üyesi
Aysima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Aysima isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1390
Üyelik T.: 16 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 685
Konular: 242
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yemekten hemen sonra çay içmeyin!

Yemekten hemen sonra çay içmeyin!

Yemekten hemen sonra çay içmeyin!
Uzmanlar, yemekten sonra hemen çay içilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, şu uyarılarda bulunuyor…

Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. İpek Ağaca, “Çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar” hakkında şu bilgileri verdi:
"Lokantaya gittiğinizde, yemekten hemen sonra genellikle çay ikram edilir. Ya da; ikram olmasa bile, siz garsona çay getirmesini söyleyeceksiniz…
Misafirliklerde de aynı şey geçerlidir, evlerimizde de. Öğle yemeği veya akşam yemeği fark etmez, yemekten kalkar kalkmaz çaylar demlenmeye başlanır…
Türkiye`de bu beslenme davranışı pek çok kişide alışkanlık haline gelmiştir. Kimi yorgunluğunu atmak için; kimi içini ısıtmak için; kimi de yemekten sonra içeceği sigarasının tadını daha çok çıkartmak için yemekten sonra çayını yudumlamak ister...

Bu alışkanlığımız, sağlıklı beslenme açısından bakıldığında çok da doğru bir davranış değildir. Çünkü yemekten hemen sonra içilen çay, demir içeren besin tüketildiyse, yemekle birlikte alınan Demir (Fe) mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar.

‘Bu ne demektir?’ Örneğin; yemekte kırmızı et yemiş olun (Kırmızı ette yüksek oranda Demir bulunmaktadır). Yemeğin hemen ardından çay içtiğinizde vücudunuz, köfteden gelen Demir’den tam olarak faydalanamayacaktır; çünkü çayda bulunan ‘tanen’, demir’le bağlanarak demir emilimini azaltıcı etki gösterir. Kahve için de aynı şey geçerlidir.

ÇAYI YEMEKTEN EN AZ 1 SAAT SONRA İÇİN

Yemekten en az 1 saat sonra tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini etkilemediği bilinmektedir. Peki demir yeteri kadar alınamaz veya vücut tarafından kullanılamazsa ne olur? Demir eksikliğinde anemi dediğimiz kansızlık oluşabilmektedir. Anemi, ülkemizde çok sık görülen bir sağlık sorunudur. Ekonomik durum, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok etken kansızlığın meydana gelmesinde rol almaktadır. Tabi bu etkenlerden biri de çaya olan düşkünlüğümüz diye düşünüyorum. Demir eksikliğine dayalı kansızlıkta, renk solukluğu, halsizlik, yürüyüş ve hareketlerde isteksizlik, efora tahammülsüzlük görülmektedir.

BUNLARA DİKKAT EDİN:

Eğer aneminiz varsa; siz herkesten daha çok dikkat etmelisiniz. Çay tüketiminizi yemekten 1-2 saat sonraya kaydırmaya çalışın. Çayınızı mümkün olduğunca açık için, hatta limon ekleyin. Böylece bir miktar C vitamini de almış olacaksınız."

KANSIZLIK NEDEN ÖNEMLİDİR?

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal, “Kansızlık ve tedavi yöntemleri” hakkında şu bilgileri verdi:

"Gün içerisinde çok iş yapmadan yoruluyor, kendinizi halsiz hissediyor; baş dönmesi, çarpıntı, üşüme hissi ve iştahsızlık şikayetlerinden yakınıyorsanız bu bulgularınızın nedeni kansızlık olabilir. Demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak görülebilen kansızlık yani anemi hastalığı tedavi edilmediği takdirde çok daha büyük sorunlara yol açmaktadır.

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri:
 Yorgunluk, halsizlik,
 Baş dönmesi,
 Çabuk yorulma
 Solukluk
 Çalışma kapasitesinde azalma
 İştahsızlık, bazen bulantı
 Çarpıntı
 Nefes darlığı
 Üşüme hissi
 Saçlarda dökülme
 Konsantrasyon bozukluğu

Kansızlığın yol açtığı sorunlar
Hamilelerde;
 Bebek ölümleri artabilir.
 Düşük kilolu bebek doğurma riski.
 Erken doğum riski
 Vücut direnci düşer ve hastalıklar daha sık görülür.

Çocuklarda;
 Büyümede gerilik görülebilir.
 Fiziki aktivite azalma.
 Daha sık hastalanma.
 Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması görülür.

Yetişkinlerde;
 Sürekli yorgunluk hissi vardır, halsizlik oluşur,
 İş gücünde azalma.
 Hastalıklar daha sık görülür.

Demir eksikliğine bağlı kansızlığı olanlarda ne tür bulgular görülür?
 Toprak, buz, kireç yeme isteği
 Ağız kenarında çatlaklar oluşması
 Tırnaklarda düzleşme
 Dilde acıma hissi (tahriş olmuş dil) ve kırmızılaşma

Günlük demir ihtiyacı ne kadardır?
Günlük demir ihtiyacı yaklaşık olarak 2 mg. kadar olmasına rağmen kadınlarda ihtiyaç daha fazladır. Besinlerdeki demirin ancak %10 kadarı ince bardaklardan emilir. İhtiyaç halinde emilim artarsa da kayıpların karşılanamadığı durumlarda kansızlık oluşur. İhtiyaç kadınlarda, bebeklik döneminde, hamilelikte, ağır hastalık ve emzirme dönemlerinde daha fazladır.

Demir açısından zengin besinler..
Kırmızı et, karaciğer, balık gibi hayvansal kaynaklı besinlerde faydalı demir daha fazladır. Kuru üzüm ve bitkisel kaynaklı besinlerdeki demir ihtiyacı karşılayamaz. C vitamini ve portakal suyu bitkilerden alınan demirin emilimini artırırken, çay ve kahve tüketimi demir emilimini azaltır.

Demir eksikliğine bağlı kansızlığı olan hastalarda yapılması gereken tetkikler?
Tam kan sayımı, serum demiri ve serum demiri bağlama kapasitesi veya serum ferritinidir. Bazı durumlarda transferin saturasyonu, dışkıda gizli kan ve periferik yayma istenebilir.

Nasıl tedavi edilir?
Tedavide kullanılan çeşitli demir formları mevcuttur. Tedavi ağızdan alınan haplar şeklinde olabileceği gibi, kalçadan veya damardan yapılan tedaviler şeklinde de olabilir. İğne şeklinde yapılan tedavilerin ilki mutlaka bir sağlık kuruluşunda yapılmalıdır. Demir tedavisine başladıktan iki ay sonra hemoglobin düzeyi normale döner. Kemik iliğindeki demir depolarını doldurmak için daha uzun süreli tedavi gerekir."
__________________
''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!''
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Aysima 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Risale-i Nurda Namaz Risale_i Nur (Said Nursi) Aysima 0 2302 21 Mart 2009 23:15
Son Cüzde Kaçırılmaması Gereken SünnetLer Kur'ân-ı Kerim Genel Yitiksevda 5 3073 21 Mart 2009 23:06
Emir Sultan Alimler(Rh) Aysima 2 2471 21 Mart 2009 21:22
Tevazu Adap-Edep-Ahlak Mihrinaz 2 2318 26 Şubat 2009 20:27
Risale-i Nurlar"'da Yahûdi Risale_i Nur (Said Nursi) Emekdar Üye 3 2141 25 Şubat 2009 22:35