Batı düşünürleri açısından İslam Peygamberi (sav.)
Batı düşünürleri açısından İslam Peygamberi sav.
Allah’ın fermanını, yüce ilahi değerleri İnsanlığa tebliği eden, beşeriyeti paklık, güzellik, aydınlık ve fazilete hidayet eden Hatem’ul Enbiya’ya Allah’ın selam ve salavatı olsun.
H.z Muhammed (sav) yüce insani değerleri özellikle manevi mümtaz değerlerle donatılıp, Allah’ın en seçkin kulu olduğu için, insanlara nebi olarak gönderildi.
Büyük ve engin şahsiyet sahibi insanlar genellikle iki yoldan tanınabilir. Bunlardan biri yarattıkları eserler ve bıraktıkları mirastır.
Peygamber efendimizi tanımanın en isabetli yolu Kuran-ı kerim’dir.
Fransız araştırmacı “Jul Labum’a göre Kuran ilim denizidir. Ondan nehirler kaynaklanır, Müslümanlar hidayet kitabı Kuran’dan ilim öğrendiler. Müslümanların bu ilimleriyse dünya halkına armağan edildi.
***
İngiliz düşünür “Tomas Karlay” ise konuyla ilgili şöyle diyor :
Akıllı birisi İslam’ı yalanlayan ve Muhammed’i yalancı olarak nitelendiren bir kimsenin sözlerine inanması büyük bir ayıptır.Kardeşlerim tarihte yabancı bir insanın böylesine mantıklı ve güçlü bir dini getirip dünya’ya tebliğ edilmesi hiçbir zaman görülmemiştir. Bana göre insan kanun ve mantık üzerine hareket etmelidir, aksi taktirde hedefine ulaşamaz. Bu büyük insanın yalancı olduğu iddiası asla kabul edilemez . Çünkü hazreti Muhammed’in çalışma sitilli, doğruluk ve sadakat ile yüksek ahlak üzerine bina edilmiştir.
“Karlay” ayrıca şunları kaydediyor;isabetli karar, doğru düşünce gücü zekiliği doğru ve ilkeli çalışma biçimi, halkın maslahatını sağlayıp koruması, onun aydın akıl sahibi olduğunu ispatlıyor. O’nun ümmiliği de enteresan bir özelliktir, çünkü Hz. Muhammed hiçbir beşeri ilime iktibas etmedi, başkalarının ilim pınarından bir damla dahil tatmadı. Allah bu büyük insana ilim ve hikmet öğretti. O bilge, bilinçli, emin ve doğru bir gençti. Faydalı ve hikmet dolu sözden başka bir sözü dinlendirmezdi.
Çölün bu büyük evladının kalbi hayır, iyilik, sevgi ve güzelliklerle doluydu. Düşünce ve inanç yapısı çıkarcılık, makam ve mevkiperestlik’ten uzaktı. Ban hazreti Muhammed (sav)’i cani gönülden seviyorum, çünkü tezvir ve ikiyüzlülük, hile ve hokkabazlıktan arınmış bir fıtrat ve öze sahipti.
***
Amerikalı tarihçi “ Vil Dorant “ yazdığı iki ciltlik tarih kitabında Hazreti Muhammed (sav)’i takdir edip, şunları kaydediyor :
Muhammed beşeri tarihin en seçkin ve mümtaz şahsiyetiydi , o mesajını tebliğ etmeye başladığında , Arabistan yarım adası kurak ve boş bir toprak parçasıydı.Bu topraklarda az sayıda putperest kabileler yaşıyordu. Bu kabileler arasında yoğun bir çatışma ve çekişme yaşanıyordu. Fakat Hazreti Muhammed’in vefatı sırasında Arap yarım adasındaki kabileler ve halk bir birlerine kenetlenmişlerdi.Zira İslam peygamberi hurafeciliği, kör taassup ve tutuculuğu ve büyücülükle putperestliği izole etti.
O sadece güçlü ve aydın, yiğitlik ve hür duruş üzerine bina edilmiş bir din getirdi.
O’nun kitabı Kurandır. Hiçbir kitap bu denli etkili ve etkin olamaz.
***
Fransız yazar “Dosun” İslam ve Muhammed adlı kitabında şunları yazıyor:
Fransızların çoğu dini konulara pek ilgi göstermezler, fakat Fransız dindar kişiler ile düşünürler yeniden İslam dinini inceleyip, araştırmalıdırlar. Gerçek şu ki İslam’ın doğuşu onun tebliği sonucunda yayılması, beşeri tarihin en önemli gelişmelerinden biri sayılmaktadır.
İslam 7. y.y.’in sonlarında Suriye, İran, mısır, Arap yarım adası, Kuzey Afrika ve Ak deniz adalarıyla sahil ülkelerine yayıldı.
İslam daha sonra Hindistan ve Çin’e ulaşıp, etkin bir dine dönüştü. Günümüzde de İslam dünya medeniyetleri en etkin ve yönlendirici faktörlerinden biridir.Muhammed (sav)’in Asya milletleri arasında en eski kanun belirleyici olarak varlık göstermesi, bu kanunların asırlar boyunca yürürlükte kalması, bu eşsiz ve mümtaz şahsiyetin hakkaniyetinin en iyi ve belirgin ispatlarından biridir.
Hazreti Muhammed (sav), hayatı boyunca tam bir ihlas ve masumiyet üzerine zulüm, saldırı ve günah işlere karşı mücadele etti. Fakat günümüzde edepsiz ve küstah kimseler yer yüzünde kendi karanlık hedeflerini gerçekleştirme alanı olarak sanıp, cirit atıyorlar. Bu cahil ve zorba güçler peygamber efendimizi en çirkin saldırılara maruz bıraktılar. Fakat güneş balçıkla sıvanamaz.
***
Beşeri toplumun büyük şahsiyetlerini tanımanın diğer bir yolu o şahsiyetten söz eden filozoflar ve düşünürlerle bilginlerin eserlerini okumak ve incelemektir.
Nitekim batıda bazı kötü niyetli cahil insanlar Hazreti Muhammed (sav)’e karşı kin kustukları halde batılı düşünür ve bilginler de peygamber efendimizi takdir etmişlerdir.
Batılı tekelci medya gruplanın yarattıkları karanlık atmosfere rağmen, insaf sahibi düşünür ve aydınlar bambaşka bir tutum izlemiş bulunuyorlar. Nitekim hazreti Muhammed (sav)’in hayat öyküsünü inceleyen “La Martin” Muhammed’in insan üstü ilahi bir şahsiyet ve kesinlikle Allah’ın elçisi olduğunu vurguluyor.
***
Fransız bilgin ve düşünür “Gustov Lebon” da İslam ve Arap medeniyeti isimli kitabında şunları yazmakta ;
Alemde büyük insanların azamet ve önemini idrak edebilmek için onların çalışmalarını ve eserlerini dikkatle almalıyız. İslam peygamberi tarihin rical ve büyük insanlarına kıyasla en önde olan ünlü ve gözde bir şahsiyettir.
Mekkeliler 20 yıl boyunca peygamberin hayatını tehdit ettikleri, ona karşı her türlü taciz ve saldırıda bulundukları halde, Mekke fethi sırasında Mekkelilere örnek bir insancıl ve cömert tutum izleyip sadece Kâbe’de’ki putları kırmak emrini verdi. İslam peygamberinin en gözde özelliklerinden biri, savaşta yenildiğinde korkuya kapılmaması ve yılmaması, düşmana galip geldiğindeyse gurura kapılmaması ve hak ile itidal yolundan sapmamasıdır.
***
Bir İngiliz bilgini olarak “John Diven Port “ peygamber efendimize karşı izlenen art niyetli tutumdan dolayı derin bir üzüntü duyduğunu belirtip, “Muhammed ve Kuran nezrindeki özür dileme borcumuz “ adlı kitabında büyük bir itina ve sadakatle hareket edip Hazreti Muhammed(sav)’in bereketli hayatını yalan ve haksız saldırı ve karalayıcı iddialardan temizlemeye çalışıyor ve art niyetli kimseleri doğru ve sadakatli bir şekilde düşünmeye çağrıda bulunuyor.
“Diven Port” şunları yazıyor:
Muhammed güzel huy ve güzel bir simaya sahipti, fakat bu imtiyazlara sahip olmayan düşmanlar bunun bu üstünlüklerini göz ardı etmeye çalışıyorlardı.
Hazreti Muhammed konuşma yapmadan önce muhatabı olan bir kişiyi veya grubu , üstün lütuf ve sevgisi sayesinde kendine cezp ediyordu ve gönüllerini fethediyordu. O güzel yüzü ve ter temiz giyimi ve muktedir tutumu, etkileyici bakışı, güler yüzlü davranış biçimiyle herkesleri etkilemeye başarıyordu.
Konuşmalarında ince ayarlı kavramları kullanıp etkin mantıkla hakikatleri anlatıyordu ve böylelikle de herkesin takdirini kazanıyordu.
Bu yüzden hazreti Muhammed (sav) beşeri toplumun en gözde ve ender dini şahsiyeti sayılmaktadır.
***
Evet Hz. Muhammed (sav) insanlığın kurtuluşu abidesiydi ve insanların nasıl yaşayacaklarını gösterin mükemmel bir kişiliktir.
İngiliz yazar “Bernard Şav” konuyla ilgili şunları aktarmaktadır:
Muhammed (sav)’in dini beşeri toplumun bütün asırlarda sevk ve idare edecek en mükemmel dindir.
Tahminlerime göre, gelecek Avrupa, Muhammed (sav)’in dinini kabul edecektir.