İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR !
Arkadaşlar uzun zamandır forumda kadın erkek eşitliği üzerinde durulmaktadır.ve bu konuyu detaylı bir şekilde irdeleyelim isterseniz.ricamız ve istirhamımız konuyu kişiselle dönüştürmeden,sabote etmeden tartışalım. Eşitlik ile adalet aynı şeyler değildir. Farklı yetenek ve güçlere sahip iki insana, aralarındaki insan olma ortak noktası baz alınarak birebir eşit işlerin verilmesi eşitliktir ama adalet değildir. Eşitlik bazen adalet olurken bazen de adaletsizlik olabilir. Mutlak eşitlik ancak konumu, biyolojik özellikleri, toplumsal ve psikolojik özellikleri gibi tüm sıfatların aynı olması durumunda uygulanacak bir durumdur ki buna dünyada doğal olarak imkan yoktur. Dünyadaki tüm insanların insan olma bakımından bir eşitliği söz konusudur fakat ayrıntıya inildiğinde birçok farklar ortaya çıkmaktadır. Ekonomik yönden mutlak eşitlik adalet değildir çünkü: Mesela işyerinizde iki insan çalışıyor biri çok çalışkan diğerinin iki katı iş çıkıyor elinden. Tabiki bu kişiye diğerinden daha fazla maaş vermek yada bir ayrıcalık tanımak adalettir. "Ben eşitlik yanlısıyım" deyip her ikisine de eşit maaşı vermek adalet değildir. Aynı şekilde özel yetenek, ustalık, gibi farklı özellikler taşıyabilirler. Bütün bunlar ekonomik yönden mutlak eşitliğin doğal olarak mümkün olmayacağını durum ve şartlara göre her hak sahibine hakkettiğinin verilmesinin adalet olduğunu açıkça göstermektedir. Buradan kominizm gibi ekonomik olarak mutlak eşitliği öne süren sistemlerin insan doğasıyla ne kadar zıtlaştıkları da ortaya çıkmaktadır. Biyolojik yönden mutlak eşitlik mümkün değildir. Çünkü İnsanların cinsiyet ve doğuştan getirdiği özellikler birbirinden farklılık arzeder. Hukuk belirlenirken bu tür farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Mesela erkeğin kadına nisbeten kas kuvveti 30 kat daha fazladır. Ve kadın her ayın 7-10 gününü rahatsız olarak geçirir. Bu biyolojik fark gözle görülen bir gerçek iken erkeğin yaptığı her işi kadın da yapabilir demek adalet değil kadına zulümdür. Açık gerçeklere gözünü kapamak demektir. Toplumsal konum yönünden de insanlar birbirinden farklıdır. Mesela bir otobüsün şoförü ile yolcuları insan olarak eşitler ama yolculuk sonuna kadar konum itibari ile şoförün ayrıcalıklı hakları sözkonusudur. Yolla ilgili karar verme yetkisi şoföre aittir. Ya da bir vali ile bir berberin sahib olduğu haklar birbirinden farklılık arzeder. Bu farklılık valinin toplumsal konumundan ileri gelir. "Yetki" de diyebileceğimiz bu hak farklılığı adaletsizlik değildir. SYGLR