21 Şubat 2009, 14:00
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Yaş:43 Mesaj:
984 Konular:
245 Beğenildi:29 Beğendi:0 Takdirleri:146 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Kadın ile erkek yaratılış olarak bazı farklılıklar arzettiği için aynı şartlar altında çalıştırılması açık bir adaletsizliktir. Erkeğin kas kuvveti kadına göre çok fazladır. Kadın da erkeğe göre çok nazik ve duygusaldır. Mesela 100 kg lik bir yük taşınacak; "Bunun 50 sini kadın 50 sini erkek taşımalı ki eşitlik olsun" demek ne kadar adaletsizliktir. İngiliz Kraliyet ordusunda , kadın erkek tüm askerlere aynı eğitim proğramının uygulanması kraliyet ordusu fizikçilerinden Yarbay Ian Gemmel i : "Fırsat eşitliği adı altında kadın askerler eziliyor ", diye isyan ettirir. Erkek askerlerin eğitimi sırasında yaralanma oranı yüzde 1.5 iken , kadınlarda bu oran yüzde 11.1lere kadar çıkmaktadır. Yarbay Gemmele göre bunun nedeni : Kadın kas ve kemik yapısı erkeklere göre daha zayıf. Aynı eğitim kadın bedeninde erkeklere oranla % 39 daha fazla baskı oluşturuyor. Belirli kas olgunluğuna ulaşmak için erkek askerlerin 3 ay çalışması yeterli iken , kadınların 6 ay çalışması gerekir. Bu kadın askerlerden 40 tanesi ordu'yu " bize fazla yükleniliyor " diyerek mahkemeye başvururlar ( The Sunday Times :10.03.2002) Öyleyse kadın ve erkek yapılarına uygun işlerde çalışmalıdır. Aynı şartlarda çalışmaları adaletsizliktir. Nasılki okullarda çocukları ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirip çalıştırmak mantıklıysa kadın erkek için de bu geçerlidir. Kadının vücut görünümü erkeğin cinsel duygularını çabuk canlandırabileceğinden kendisinden kas kuvveti olarak çok daha kuvvetli olan erkek tarafından saldırıya uğrama riski daha fazladır. Gerçek böyle iken bir kadın ile bir erkeğin kapalı bir büroda yanlız çalışmaları kadına bir adaletsizliktir. Çünkü kadının cinsel tacize yada saldırıya uğrama riski vardır. Erkeğin ise yoktur. Bu durumun yaşanmış örnekleri dünya çapında istatistiğe vurulsa çok daha net görülecektir. Arada bu risk eşitsizliği varken böyle bir uygulamayı adalet, eşitlik yada kadın hakları adı altında savunmak yapılan yanlışı bu kelimelerle gizlemek anlamına gelir. Çalışan kadınların çocuklarının psikolojik olarak ilgi eksikliğinden dolayı sorun yaşadıkları bilinen bir gerçektir. Herkes çevresinde bunu net olarak görebilmektedir. Bu da ileride sorunlu insanların yoğunlukta olacağı bir toplum yapısını ortaya çıkaracaktır. Bütün bunlarla beraber kadınların çalıştırılabileceği alanlar bulunmaktadır. Mesela ana sınıfı öğretmenliğini erkeklere yaptırmak ne kadar mantıksızlıktır. Aynı bunun gibi bazı işler de vardır ki kadının yapması mantıksızlıktır. Fakat bu çalıştırma olayı kadının biyolojik, psikolojik, ve toplumsal gerçeklerini çiğnemeyecek şekilde düzenlenmesi gerekir. Yoksa "Erkeğin yaptığı her işi kadın niye yapmasın, her alanda kadın boy göstermelidir" vb. sloganvari sözler ne gerçekle ne bilimle ne de adaletle uyuşan sözlerdir... Syglr...EKİM/2005 |
| |