tercih
Susmak mı lazım,yoksa ayrılıklara karşı savaşmak,onları yok etmek mi ?!
………
“sadece sana kulluk eder,sadece senden yardım isteriz” !açık,kat’i,kesin,mükemmel,sürekli,evrensel,olgun, dogma,bir ilahi emir!
………
Dinde alternatif aramak,ılımlaştırmaya çalışmak,aracılar vasıtasıyla dinini öğrenmeye çalışmak bidatı diye bir olgu asla olmaz,islamiyetin kabulu içerisinede giremez.müslümanın kimliğini alternatifler değil,açık ve kesin olan ilahi emirler ancak oluşturabilir.
Maksat TEVHİD dir,TEVHİD esastır.
Hayatını la ile kurup,bidatlara la diyip,ilahi olanı illa kabullenişiyle yaşam merkezine yerleştirmektir…,asıl olan!
Kulluk etme metodunda sorgu yoktur,çünkü sorguyu kula hazır hale getirip,yaşam standartlarını belirleyen hazırda kurulu bir ilahi yaşam biçim dizaynı tasarlanmıştır.
Kulun görevi mantığının aldığını değil,kuranın öngördüğünü yaşam tarzı haline getirip,o misyonun yükünü taşımaktır!
Yaşam tarzımız; ne aristo mantığı=gazali mantığı,ne arabi tarzı,ittihadçı,ne hallac mantığı hululcu,…..ne şeyhlerden imdat istemek,yatırlardan medet ummak,ne bir takım adap,erkan ve ıstılahlara dayanan,tarikat,tekke tasavvufuyla tarz oluşturmak değildir.(!),ne liberalizmin istediği gibi duygusuz bir yaratık haline gelip maddi varoluşu kabullenmek,ne etik deyip fırsat kollayanlardan olmak,ne hedef olarak tüketim esaslı bir olguyla yaşamak,ne hayat felsefemizi doğal ihtiyaçlar için nefsi doyurmak haline getirmek,ne son hedef olarak gördüğümüz zevk ve eğlence için bir hayat kurmaktır….!
“hiç kimsenin hiç kimseye fayda veremeyeceği o günden korkun!!! (bakara 48)
Ne materyalist güçlere nefsi emre amade kılmak,ne laik rejimlere boyun eğmek,nede alaturka demokrasiye kul köle olmak!
Felsefileşen ve aklileşen akideleri islamlaştırmak ve nasslara uygun hale getirmek için değilmidir ki,onca tecritler,hicretler,sürgünlükler!
“tecrit edilip,yalnız bırakılmam halvet,idam edilmem şehitlik,sürgüne gönderilmem seyahattir!” (şeyhülislam ibni teymiyye)
İbni teymiyye kat i bir uslup vede hicivle mantık-felsefe bileşimini reddiyeyle,tezleri çürütmüştür.
Her çağın firavunu farklıdır,ve her çağdaki ibrahimlerde farklı ateşlerde yanar.
Şeytanın yaklaşımı her devirde farklı yöndendir,en sevdiğiyle başlar nefis-şeytan paradigması,en köle olduklarına değin kullanalabilindiği kadar kullanır!!!
Her tarafı küfür olan ehlin eline düşenler,kendilerini yalnızca bir küfür üzre bulur ve haşırlarıda o doğrultuda gerçekleştirilir.
Hudut belirleyici,yön tayin edici,ilahi,rahmani ve hakk olan ALLAH,dizaynını en iyi ve en mükemmel şekilde,en ince ayrıntısını hesaplayarak,sübhanlığıyla ,kendinden berii olanı esas alarak,yaşam kriterlerini belirtmiştir. kulun misyonu;hazır halde bulunan bir kutsi olguyu hayatına uygulamaktır! bunu yaparkende sapmamak,ayrışmamak,ayrılmamak,tabiiliğe insani çerçevede layık olmak! İnsanlığı kuluna layık gören RAHMAN a yakışır,tebliğe tam iştirak ve imani takva sahipliğine bürünmek..
beşeri ideolojilerin güdümünde insan iradesine vurulmaya çalışılan zincirlere la diyebilmek ve illa kararlılığını hayatımızın merkezine yerleştirebilmek…..
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalblcrinıîzi haktan kaydırma, bize kendi katından rahmet ihsan et. Şüphesiz kî sen çok bağışta bulunansın.” Ali imran 8
hakk ve tek olan rahman muhakkak doğruyu söylemiştir.