EN GÜZELE
Efendim! Size asırlarca yazmak istenip ama yazılamamış asırların en güzel mektubu ile bu nisan da hoş geldiniz demek, bu hicranı bir nebze olsun rahatlatacaktı belki 571 senesinden bu yana yeryüzü sizin gibi biriyle şereflendiğinden beri her nisan gönüllerimize doğmaya devam ediyorsunuz ve ben böyle harikulade olan Allah’ın Habibine bir güzele, en güzele yazılmış bir mektubu güzelce sunma bahtiyarlığına ermek isterdim, becerebilir miyim bilmem, ama en güzel şekilde yazıp, âlemlerin Rabbinin Habibine, âlemin ve tüm mahlûkatın sevgilisine bu sevgiler kadar büyük, güzel ve temiz bir şekilde iletmek isterdim.
Efendim! Size şikâyetsiz bir dünyadan seslenip bütün dünya halklarının ne kadar kardeşçe yaşadığını, birde kendi kalemimle yazıp insan haklarının rencide edilmeden, isteyenin istediği şekilde yaşadığı bir çağın gençlerinden bir name sunacaktım, bülbül terennümlü gözlerden akan yaşların hüzünün ,acının, elemin değil; sevinç gözyaşları diyecektim olmadı.
Efendim! Yüreğimin temiz kalmış bir yerinden bir sayfa çektim önüme canlı ve heyecanlı ve eğer hani siyanür hiddetiyle kulana bilseydim stilomo o vakit size uçsuz bucaksız mekânların insanın aklını başından alan cazibesinden değil, yüreğimde katmerleşmiş size dair duyduğum o muhteşem sevgimden bahsedecektim. Sanmayın ki patavatsız, evhamlı, lakayt lakırdılar edeceğimi, tüm potansiyelimle sevgi stratejisi üzerine görülmedik işitilmedik olağan üstü ve şaşırtıcı birde eşi benzeri görülmemiş mülahazalara dalacaktım bir dalgıç maharetiyle, eğer kullana bilseydim stilomu siyanür hiddetiyle o zaman size güzel günlerden bir kıpır kıpır duygulardan, mevsimlerden ve en önemlisi de savaşsız bir dünyadan söz edecektim.
Sevgili! Kelimelerin kifayetsizliğinin hüznünü yaşıyorken, duygularımı nasıl anlatsam bilmem ki bu rafine edilmiş sevgimden mübalağasız tedavüle yeni girmiş ya da eskidikçe yenileşen şeyler söylemek isterdim, lakın kelime daracığımın dumuruna uğramışlığın hicabıyla başımı öne eğip nisan yağmuru gibi akan yaşlara engel olamıyorum, hani belki temizler yüreğimdeki kiri, dünyadaki kiri, dünyadaki bu savaşı alıp götürür diye…
Sena (Ensar) AVCI