ASHAB-I KİRAM'DAN TEFSİR YAPMAKLA MEŞHUR OLANLAR
Ashab-ı Kiram'dan Tefsir Yapmakla Meşhur Olanlar
Tefsir ile ün kazanmış pekçok sahabi vardır. Suyutî bunlar arasında dört halife olan Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali Radıyallahu anhum'u zikretmekle birlikte, ilk üçünden gelmiş tefsir rivayetleri çok değildir. Çünkü onlar halifelik görevi ile meşgul olmuşlardı. Ayrıca tefsiri bilenlerin çokluğu dolayısıyla bu hususta onlardan nakilde bulunmaya ihtiyaç da azdır.
Yine ashab-ı kiram arasında tefsir ile ün kazanmış olanlardan Abdullah b. Mesud ile Abdullah b. Abbas da vardır. Bu iki sahabi ile birlikte Ali b. Ebi Talib'in hayat tercümesini verelim:
1. Ali b. Ebi Talib
Rasûlullah'ın Sallallahu aleyhi vesellem'in amcasının oğlu, kızı Fatıma'nın eşidir. Allah ondan ve eşinden razı olsun. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in yakın akrabaları arasında ilk iman eden odur. O bu ismiyle ün kazanmıştır. Künyesi Ebu’l-Hasen ile Ebu Turab'dır.
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem peygamber olarak görevlendirilmeden önce dünyaya gelmiş, Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in himayesinde büyümüştür. Onunla birlikte bütün gazalara katılmıştır. Pek çoğunda sancağı o taşımıştır. Sadece Tebûk Gazvesine katılmamıştır. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem onu aile halkına bakmakla görevlendirmiş ve ona şöyle demişti: “Sen Harun'un, Musa'ya konumu ne ise bana göre o konumda olmaya razı değil misin? Şu kadar var ki benden sonra peygamber gelmeyecektir.”[33]
Ali Radıyallahu anh hakkında nakledilen menkıbe ve faziletler kadar başkası hakkında nakledilmiş değildir. Onun sebebiyle iki kesim helâk olmuştur. Ona düşmanlık yapan ve menkıbelerini gizlemeye çalışan Nâsîbiler ile iddia ettikleri sevgilerinde mübalağa eden ve kendisinin ihtiyaç duymayacağı hatta düşünüldüğü takdirde ona bir çeşit hakaret sayılabilecek menkıbeler uydurmuş olan Râfızîler ve şiiler.
Ali Radıyallahu anh ilim ve nezahet ile birlikte kahramanlık ve zekâ ile ün kazanmıştır. Öyle ki mü'minlerin emiri Ömer b. el-Hattab Radıyallahu anh, Ebu'l-Hasen'in bulunmadığı bir problem ile karşı karşıya kalmaktan Allah'a sığınırdı. Nahivcilerin kullandıkları mesellerden “Bu öyle bir problem ki, onu çözmek için Ebu'l-Hasen yok!” diye bir söz dahi meşhurdur.
Ali'den rivayet edildiğine göre o şöyle dermiş: “Yüce Allah'ın kitabına dair bana soru sorunuz, bana soru sorunuz. Allah'a yemin ederim ki gece mi gündüz mü indiğini bilmediğim bir âyet dahi yoktur.”
İbn Abbas Radıyallahu anh dedi ki: Sağlam bir kimse bize Ali'den bir rivayet nakledecek olursa, onun rivayetine hiçbir şeyi denk kabul etmeyiz. Yine ondan şöyle dediği rivayet edilmiştir. Ben Kur’ân'ın tefsiri ile ilgili ne öğrendimse Ali b. Ebi Talib'den öğrendim.
Ömer Radıyallahu anh'ın aralarından halifeyi tayin etmek üzere adam gösterdiği şura üyelerinden birisiydi. Abdurrahman b. Avf halifeliği ona teklif etti. Fakat o birtakım şartlar olmadan kabul etmeyeceğini söyledi. O da bu şartların bazılarını kabul etmedi. Daha sonra Osman'a bey'at etti, Ali ve diğer insanlar da ona bey'at ettiler. Osman Radıyallahu anh'dan sonra halifelik için ona bey'at edildi ve nihayet Kûfe'de Hicri 17 Ramazan 40 gecesi şehid edildi. Allah ondan razı olsun.